Anti-virüs piyasasında adını iyi bildiğimiz firmalardan biri olan AVG, gizliliğe önem verenlerin hoşuna gidecek bir ürün geliştirdi: Yüz tanıma yazılımlarını devre dışı bırakan gözlük.
Yüz tanıma teknolojileri güvenlikten, ulaşıma, medikalden dijital tabanlı hizmetlere kadar birçok fayda sağlayacak doğrudur. Ancak siz farkında olmadan her an her yerde takip edilmenizi sağlayacak bir teknoloji olacağı da çok aşikar. Anti-virüs yazılımları geliştiren AVG, bu konuda adım atarak kullanıcıları yüz tanıma teknolojisine karşı kamufle edecek bir gözlük geliştirdi.
Giyilebilir teknoloji sınıfına da koyabileceğimiz AVG’nin kimlik koruyucu gözlükleri, basit bir mantığa dayanıyor: Görünümü belirsiz kılmak. Bunu yapmanın kısa ve kolay yolu ise LED.
İki yöntemli koruma
AVG’nin Barselona’da düzenlenen 10’uncu Mobil Dünya Kongresi’nde (MWC) tanıttığı gözlükler, henüz prototip aşamasında. AVG Innovation Labs tarafından geliştirilen gözlükler, yüzünüzü akıllı ekranlardan saklamak için iki yöntem kullanıyor.
İlk yöntem, kızılötesi (IR) ışık. Tokyo Ulusal Enformasyon Enstitüsü’nden Isao Echizen tarafından sunulan yöntem, ışıkla yüzü belirsiz kılmayı amaçlıyor. Göz ve burun etrafına yerleştirilen kızıltötesi ışıklar, insan gözü tarafından tespit edilemediği için görüş için bir tehdit oluşturmuyor. LED dalgalarına hassas kameralar, kızılötesi ışınlar nedeniyle yüz tanımasını gerçekleştiremiyor.
AVG, bu yöntemde tek sıkıntının görünür spektrumun ötesindeki dalga boylarını kesebilecek kadar güçlü kızılötesi filtrelere kamera sensörleri olarak gösteriyor. Kısaca, akıllı telefonunuz gözlüğünüzün görünmezlik dalgalarını kesebilir.
Geri-yansıtmalı materyaller
AVG, gizlilik hususunu fazlasıyla dikkate almış olacak ki, fotoğrafınız çekildikten sonra bile kimliğinizi belirsiz kılacak bir yöntem de düşünmüş.
Birçok nesnenin yüzeyi, çarpan ışığı her yönde saçan bir özelliğe sahipken, geri-yansıtıcı materyal ışığı geldiği açıdan geri gönderecek şekilde tasarlanıyor. Bu sayede ışığın büyük kısmı kamera sensörüne geri yollanıyor. Ortaya çıkan görüntü ise kameranın dinamik aralığını hayli zorluyor. Ekşisözlük’ten aldığım bilgiye göre bu durum fotoğrafın belirsiz çıkması için yeterince iyi:
Fotoğrafçılıkça, filmin yada dijital sensorun aynı karede ne kadar kontrast sağlayabildiğinin ölçüsü. Örnek; insan gözünün dinamik aralığı çok yüksektir, güneşli bir günde bulutların şekillerini açıkça seçebiliriz ve ayni anda karanlık bir mağaranın içindeki arkadaşımızı fark edebiliriz. gözümüzün seçebildiği en parlak cisimle en karanlık cisim arasında çok parlaklık farki var. bir film kamerası bu kadar iyi bir is çıkartamaz, yani eğer bulutların fotoğrafını çekeceksek ayni karede mağara simsiyah çıkar, eğer mağaranın fotoğrafını çekersek ayni karede bulutlar tamamen bembeyaz olur detayları seçilemez.
Ancak bu yöntemin de işe yaramayacağı durumlar söz konusu. Sadece flaş kullanımında işe yarayacağı gibi dinamik aralığı gelişmiş bir kamera kimliğinizi ortaya çıkarabilir.
AVG’yi kişisel mahremiyet adına gösterdiği çaba için tebrik ediyoruz. İşin kötü tarafı prototip aşamasındaki gözlüklerin yakın gelecekte piyasaya sunulmayacak olması. Yine de acelemiz yok, çünkü yüz tanıma teknolojileri henüz gelişme aşamasında.