Yamyamlık nedeniyle ölümcül beyin hastalığının pençesine düşen bir kabile, zamanla hastalığa bağışıklık geliştirmeyi başardı. Kabile üyelerinde ortaya çıkan genetik mutasyon, beyin hastalıklarıyla mücadelede yeni tedaviler geliştirilmesini sağlayabilir.
Papua Yeni Gine’de yaşayan ‘Fore halkı’, 1950’lerde ortaya çıkan ve ‘kuru’ adıyla bilinen ölümcül beyin hastalığına karşı bağışıklık geliştirdi. On yıllar içinde bazı kabile üyelerinde görülmeye başlayan bağışıklığın, kurunun yanı sıra deli dana gibi diğer ölümcül beyin hastalıklarına da direnç gösterdiği belirlendi.
Wikipedia’da yer alan bilgiye göre, Fore halkının kurudan ölen insanları yeme geleneği 20’nci yüzyılın ortalarına kadar uzanıyor. Kuru araştırmacısı Shirley Lindenbaum’un gözlemlerine göre, beyin hastalığından ölen kişinin uzuvları ailesinin önde gelen kadın bireyi tarafıdan parçalanıyor, beyin çıkarılıyor ve ardından göğüs açılarak iç organlar çıkarılıyor.
Yağ ve kas dokusu ana bir besin kaynağı olarak kabul edilen kuru hastalarının eti ve organları, kesip biçme işlemini yapan kadın tarafından çocuklara ve yaşlılara veriliyor. Haliyle, beyin dokusunda bozulmaya neden olan enfeksiyon da kabile üyelerine bulaşıyor.
Uygulanmaya başladığından bu yana yaklaşık 20 bin nüfuslu kabilenin yüzde ikisini öldüren kuru hastalığı, zamanla bazı bireylerin bağışıklık geliştirmesini de sağladı. Kurudan ölenleri yeme geleneğinin 1950’lilerin sonunda ortadan kalktığı düşünülse de, hastalık her yıl kabilede can almaya devam etti.
‘Evrimin etkileyici bir örneği’
University College London tarafından yapılan araştırma, kuru salgınından kurtulmayı başaranların V127 adı verilen genetik bir mutasyon taşıdığını ortaya çıkardı. Kuru hastalığına yakalananlarda ise bu mutasyona rastlanmadı.
V127’nin etkisini gözlemlemek için yapılan deneylerde, genetik mutasyon kazandırılan farelere beyin hastalıklarına neden olan enfeksiyonlar enjekte edildi. Fareler, genetik mutasyonun tek bir kopyasıyla kuru veya deli dananın insan versiyonu olarak bilinen Creutzfeldt-Jakob’a direnç gösterdi. İki kopya ile, her iki hastalığın enfeksiyonunu etkisiz hale getirmeyi başardılar.
Nature dergisinde yayımlanan araştırmada, ‘eğer Fore halkı yamyamlığa devam etmiş olsaydı, kabilede bağışıklığa sahip insan sayısı artabilirdi’ dedi.
Araştırmada ayrıca, kuru hastalığına karşı kazanılan bağışıklığın yamyamlık nedeniyle ortaya çıkmış olmayabileceği de not düşüldü. Muhtemelen V127 mutasyonu kabilede mevcuttu ancak genetik bir avantaj sağlayan durum belirdiğinde kendini gösterdi. Böylece, kuru ortaya çıktığında genbetik mutasyona sahip insanlar hayatta kalmayı başardı.
Araştırmada yer alan nörodejeneratif hastalıklar uzmanı Dr. John Collinge, “V127 insalardan Darvinci evrimin etkileyici bir örneğini temsil ediyor. Salgın bir beyin hastalığı tek bir genetik değişim sonucunda ölümcül etkisini tamamen yitiriyor” ifadesini kullandı.
V127’nin temel işlevi ise beyin hastalığına neden olan proteinlerin şekil değiştirmesini engellemesi. Genetik mutasyonun bunu nasıl yaptığı anlaşılırsa, birçok beyin hastalığının önüne geçecek tedavi veya tedaviler geliştirilebilir.