Araştırmacılar, antik Pompei kentini haritadan silen Vezüv yanardağı patlamasında, kül bulutu ile zehirli gazların sadece 15 dakika içinde ölüm getirdiğini tespit etti.
M.S 79 yılında yaşanan ve antik zamanların en büyük yanardağ faciası olarak akıllarda kalan Vezüv yanardağ patlamasında, Pompei kentini saran kül bulutu ve zehirli gazların 15 dakika içinde halkın büyük kısmını öldürdüğü anlaşıldı.
Yanardağ patlamasında yaklaşık 2.000 kişi hayatını kaybetmiş ve lavların altında kalan yüzlerce insanın kalıntısı binlerce yıl sonra yapılan kazılarda bir bir ortaya çıkmaya başlamıştı. Yapılan araştırmalar, zehirli gazlar ve küller ile boğulmalarının yanı sıra birçok kurbanın anormal sıcaklıklarda beyinlerinin eridiği, ardından camlaştığı anlaşılmıştı.
Bari Üniversitesi Dünya ve Jeo-çevre Bilimleri ve Yanardağ Bilimi Departmanı (INGV) ve Britanya Jeolojik Araştırmaları tarafından yapılan araştırmada, piroklastik (volkanik) akışın süresi ortaya çıkarıldı. Katılaşmış lav parçaların hızlıca aktığı süreçte, yanardağ patlamasından sadece dakikalar sonra Pompei kül bulutları ve zehirli gazlar ile kaplandı.
Sıcaklığı 100 dereceyi aşan öldürücü dumanın CO2, klorür, parlak küller ve volkanik cam içerdiği belirtildi. INGV araştırmacısı Roberto Isaia, araştırmada piroklastik akışın Vezüv’den yaklaşık 10 km mesafede yer alan Pompei üzerindeki fiziksel etkilerini anlamaya çalıştıklarını söyledi.
Bulgular, birçok kişinin kaçma şansı bile bulamadığını ve evlerinde veya yataklarında uyurken zehirli gazları solumaktan öldüklerini gösterdi. Ölüm bulutuna evinde yakalanmayanlar ise sokaklar ve şehrin meydanlarında son anlarını yaşadı. Isaia’nın hazırladığı modellere göre, ölüm bulutu yanardağ patlamasının ardından gelen 10 ile 20 dakika içinde Pompei’yi sardı.
Isaia, patlamanın ardından onlarca insanın muhtemelen üzerlerine yağan lapilli (bir çeşit volkanik kaya) nedeniyle hayatını kaybettiğini, piroklastik akışın ise patlamadan kısa bir süre sonra kente ulaştığını belirtti.
“Cehennem bulutunun içindeki 15 dakika muhtemelen sonu gelmeyen türdendi” ifadesini kullanan Isaia, Pompei halkının olan biteni anlayacak vakti bile olmadığını tahmin ediyor. Pompei halkı her ne kadar depremlere alışık olsa da yanardağ patlamasına karşı tamamen hazırlıksızdı ve bir anda üzerlerine çöken parlak bulut ile süpürüldü.
INGV, piroklastik akıntıları volkanik patlamaların “en yıkıcı etkisi” olarak yorumluyor. Çığlara kıyasla, piroklastik akıntılar patlayan sütunun çökmesi ile oluşuyor. Yamaçlardan saatte yüzlerce kilometre hızla akan volkanik küller, son derece sıcak olduğu gibi yoğun materyal içeriyor.
Turist Akını Da Eksik Değil
The Guardian’da yer alan bilgiye göre, antik Pompei kentinin kalıntıları bugün İtalya’da Kolezyum’un ardından en çok ziyaret edilen ikinci tarihi yer ve geçtiğimiz yıl çektiği turist sayısı 1 milyon.
Bari Üniversitesi’nden Profesör Pierfrancesco Dellino, “Piroklastik akıntıların dinamiklerini nüfusun üzerindeki etkisini anlamak için jeolojik kayıtlardan başlayarak Vezüv patlamasında ne olduğunu anlamak büyük önem taşıyor” ifadesini kullandı.
Dellino, en son araştırmada benimsenen metotların “piroklastik akıntının içinde ne olduğunu anlamayı sağladığını, Pompei patlaması hakkında yeni görüşleri ortaya çıkardığını ve Vezüv’ün davranışlarını yorumlamak adına değerli detaylar sunduğunu” belirtti. Ek olarak, benzer durumlarda yerleşimcilerin korunması adına neler yapılabileceği hakkında da önemli bilgiler elde edileceği kesin…
Kaynak: The Guardian