Cuma, Kasım 15, 2024
More

    Uzaylılar iletişim için bir yıldız mı kullanıyor?

    Bir zamanlar Dünya’ya benzeyen Mars’ın geçmişini ortaya çıkarmak için aralıksız araştırma yapan, yaşamın nereden geldiğini anlamak adına Oort Bulutu’ndan kopup gelen kuyrukluyıldızların peşine takılan insanlık, aynı zamanda Güneş Sistemi’nin binlerce ışık yılı ötesindeki gizemleri ortaya çıkararak ‘karanlık maddeyi’ biraz olsun aydınlatmaya çalışıyor.

    Son birkaç haftadır astronomi dünyasını en çok meşgul eden olay ise KIC 8462852 yıldızının yörüngesinde tespit edilen mega yapı veya yapılar. Konu hakkında detaylı bilgi sahibi olmak için ‘mega yapı’ söylentisine neden olan araştırma hakkındaki ilk haberi ve söz konusu yapının kuyrukluyıldız kümesi veya pulsar olabileceğine değinen ikinci habere bakabilirsiniz.

    Kepler Uzay Teleskobu. [NASA]
    Kepler Uzay Teleskobu. [NASA]
    Kepler Uzay Teleskobu’nun 2009-2013 yılları arasında yaptığı gözlemlerde bugüne dek eşine rastlanmamış veriler ortaya koyan KIC 8462852 yıldızının yörüngesinde, ışığının yüzde 22’sini bloke eden bir gök cismi veya birden çok kozmik veya yapay yapı olduğu düşünülüyor.

    NASA’nın Dünya dışı yaşamı bulmaya çok yakın olduğumuzu, Stephen Hawking ise ‘bizi yok edebilirler ama hadi arayalım’ dediği, Edward Snowden’ın ise ‘kesin şifreli mesajlar kullanıyorlar’ yorumunda bulunduğu günlerin ardından, KIC 8462852 yıldızı şüphesiz en heyecan verici gelişme oldu.

    Gökbilimciler, KIC 8462852 yıldızında uzaylı olup olmadığını anlamak için en büyük radyo teleskoplarla sinyal yakalamaya çalışıyor. ABD’li gökbilimci Jason Wright ise yeni gözlemlerde yıldızın sakladığı sırrın ortaya çıkacağına inanıyor. Wright’a göre KIC 8462852 yörüngesinde uzaylılara ait bir uzay gemisi veya güneş paneli bulunmuyor.

    KIC 8462852'den gelen radyo sinyalleri yerdeki teleskoplar yakalamaya çalışıyor.
    KIC 8462852’den gelen radyo sinyalleri yerdeki teleskoplar yakalamaya çalışıyor.

    ‘Pulsar olma ihtimali çok düşük’

    KIC 8462852, Dünya’dan 1,500 ışık yılı ötede yer alan büyük bir yıldız. Kepler’in elde ettiği verilerde beliren ve yörüngesinde hareket ederek ışığını bu denli bloke eden yapının ne olduğu bilinmiyor.

    Kuğu Takımyıldızı’nda yer alan F-tipi yıldızın yaşından dolayı yörüngesinde bir gezegen diski bulunduramayacağı biliniyor. Yıldız sistemlerinin ilk evrelerinde beliren kozmik materyal diskleri, zamanla gezegenleri oluşturuyor.

    İkinci ve bir diğer düşük ihtimal, yıldızın ışığını bir kuyrukluyıldız kümesinin bloke ediyor olması. KIC 8462852 yakınlarındaki bir yıldızın çekim gücüyle yönlendirilen kuyrukluyıldız teorisine de fazla şans verilmiyor.

    En uzak olasılıklardan biri, KIC 8462852’deki tuhaflığa bir pulsar’ın, yani son sürat dönerken radyo sinyali yayan bir nötron yıldızının neden olabileceği. Bu ihtimale, nötron yıldızları hakkındaki çalışmasıyla tanınan Harvard Üniversitesi’nden astrofizikçi Bülent Kızıltan neredeyse hiç ihtimal vermiyor.

    DijitalX’e e-posta üzerinden açıklama yapan Kızıltan, “Kepler görünebilir ışığı (optik) gözlemleyerek ve bu ışıktaki değişimleri analiz ederek çıkarımlarda bulunuyor. Pulsarlar çok küçük olduklarından ve artık etkin olarak termonükleer enerji üretmediklerinden dolayı, optik olarak parlak değillerdir. O nedenle, optik ışıktaki değişimlerin kaynağındaki yıldızın pulsar olmasının altında yatan makul bir argüman göremiyorum” ifadesini kullandı.

    KIC 8462852 yıldızının kızılötesi ve morötesi ışıklar altında görünümü. [Wikipedia]
    KIC 8462852 yıldızının kızılötesi ve morötesi ışıklar altında görünümü. [Wikipedia]

    Karşımıza ne çıkacak?

    Space.com’a konuşan Wright, ‘KIC 8462852 yıldızından yayılan ışınların farklı dalga boylarında analiz edilmesiyle orada ne olduğunu anlayacağımızı’ düşünüyor. Pennsylvania State Üniversitesi’nde gökbilimci olan Wright, radyo sinyalleri yakalamaya ihtiyacımız olmadığını çünkü KIC 8462852’nin ışığını kozmik bir filtrenin örttüğünü düşünüyor.

    Wright, “Işığın bloke edilme miktarı, bize ışığı filtreden geçiren materyal hakkında bilgi veriyor. Verileri inceleyerek bir toz veya gaz bulutuna bakıp bakmadığımızı anlayacağız” yorumunda bulundu. Wright’ın bu aşamadaki hesabı ise oldukça kolay:

    Eğer gözlemlenen yapı morötesi ışıkta kızılötesinde olduğundan daha sönük belirirse, bu baktığımız cismin katı olmadığı anlamına gelecek.

    KIC 8462852 yörüngesinde uzaylılara ait bir yapı bulacağımızı sanmıyorum.

    Wright, KIC 8462852 yörüngesinde büyük bir toz kütlesi olduğuna inanıyor. Aynı zamanda düşündüğü gibi çıkması halinde astronomi dünyasının yeni ve büyük bir soruyla baş başa kalacağına dikkat çekiyor: Bu denli yoğun bir toz bulutu bir Güneş’in yörüngesinde ne yapıyor?

    KIC 8462852 gözlemleri bize alışılagelmişin dışında bir keşif sunmaya çok yakın. Karşımıza dev bir uzay gemisi veya güneş paneli çıkmayabilir. Yine de, Wright’ın veya diğer gökbilimcilerin öne sürdüğü hipotezlerin gerçek çıkması bile birçok soruyu beraberinde getirecek.

    Bunlardan bir tanesi, Nikolai Kardashev’in öne sürdüğü uzaylı medeniyet ölçeğini akla getirebilir. Belki de K2 veya K3 seviyesindeki bir uzaylı medeniyeti koca bir yıldızı insanlığın dikkatini çekmek için kullanıyordur?

    EN COK OKUNANLAR

    İlgili Makaleler