Gökbilimcilerin bugüne yörüngesinde ne olup bittiğini açıklayamadığı KIC 8462852, nam-ı diğer Tabby’nin yıldızı, geçtiğimiz Cuma günü yeniden dikkat çeken değişimlere sahne olmaya başladı.
Yaklaşık iki yıldır astronomi gündemindeki yerini koruyan yıldızın benzeri bulunmayan özelliği, parlaklığının belirsiz aralıklarla düzensiz olarak değişmesi. Tabby’nin yıldızında ne olup bittiğini açıklamaya çalışan en mantıklı teori, bu yıl başlarında öne sürülmüştü. Yine de, Dünya’dan yaklaşık 1,300 ışık yılı mesafedeki yıldızın etrafında ne olup bittiğini kesin olarak söylemek halen mümkün değil.
Kuğu Takımyıldızı’nda yer alan yıldız 2011’de keşfedilmişti. Kepler Uzay Teleskobu tarafından elde edilen veriler, yıldızın ışığını sürekli olarak farklı oranlarda bloke eden bir veya bir takım nesnener olduğuna işaret etmişti. Yıldızın ışığını neyin bloke ettiği sorusuna gelince, akla kuyrukluyıldızlardan Dyson küresi gibi uzaylı mega yapılara kadar uzanan birçok teori atıldı. Kesin olarak bilinen ise şu: KIC 8462852’nin yörüngesinde hareket eden bir cisim veya cisimler yıldızın parlaklığında rastgele değişimlere sebep oluyor. Bu da, uzaylı mega yapı teorilerini güçlendiriyor.
19 Mayıs günü erken saatlerde uzay teleskopları Tabby’nin yıldızında yeniden değişimler yaşandığını tespit etti. Gelen veriler ışığında fazlasıyla heyecanlanan gökbilimciler, Twitter’da mesaj yağdırmaya başladı. Uzaylılara ait mega savaş gemisi veya yıldızın enerjisini soğuran Dyson küresi harekete mi geçmişti? Hatta, KIC 8462852’nin yörüngesinde dev bir güneş enerjisi çiftliği geziniyor olabilir mi?
Uzaylılar iletişim için bir yıldız mı kullanıyor?
Kitaplarda yazan bir senaryodan farklı
Tabbby’nin yıldızı, Dünya dışı zeki varlıklara olan inancımızı güçlendiren en önemli gündem maddelerinden biri. Yıldızı keşfeden isim, Louisiana State Üniversitesi’nden Tabetha Boyajian. KIC 8462852’ye ilk başlarda Boyajian yıldızı da denmesinin sebebi de buradan geliyor. Boyajian, Penn State Üniversitesi’nden Jason Wright’ın da yer aldığı astronom ekibi ile esrarengiz yıldızın yörüngesinde ne olup bittiğini ortaya çıkarmaya çalışıyor.
KIC 8462852, birçok defa vurguladığımız gibi astronomide çok farklı bir yere sahip. Hatta rahatlıkla Samanyolu Galaksisi’nde bugüne dek keşfedilen en tuhaf yıldız olduğunu söyleyebiliriz. Gezegen avcısı olarak bilinen Kepler Teleskobu’nun 2009’dan bu yana parlaklığını gözlemlediği 150 binden fazla yıldız arasında hiçbiri KIC 8462852 gibi değişen bir parlaklık göstermedi (Kepler, gezegenleri yıldızlarının önünden geçerken oluşturdukları iz ile tespit ediyor).
#TabbysStar IS DIPPING! OBSERVE!! @NASAKepler @LCO_Global @keckobservatory @AAVSO @nexssinfo @NASA @NASAHubble @Astro_Wright @BerkeleySETI
— Dr Tabetha Boyajian (@tsboyajian) May 19, 2017
ALERT:@tsboyajian's star is dipping
This is not a drill.
Astro tweeps on telescopes in the next 48 hours: spectra please!
— Jason Wright (@Astro_Wright) May 19, 2017
KIC 8462852’nin parlaklığı sadece düzensiz aralıklarla değişmekle kalmıyor, bloke edilen ışın oranı da farklılık gösteriyor. Bugüne dek Kepler’in elde ettiği en yüksek oran yüzde 22.
Akla gelen geleneksel açıklamalardan bir tanesi, KIC 8462852 yörüngesinde asteroid ve kuyrukluyıldız çarpışmalarından oluşan bir materyal diski bulunduğu yönündeydi. Bu diskler, yıldız sistemlerinin olgunluk dönemlerinde gezegen oluşumunu sağlıyor. Ancak genç bir yıldız olmayan KIC 8462852 için bu olasılık en başından devre dışı kaldı. Çünkü materyal disklerinin yaydığı kızılötesi ışınlar Spitzer gibi uzay teleskopları tarafından tespit edilmedi.
“Esrarengiz yıldızın uzaylı medeniyetler ile bağlantısı yok”
Uzaylılardan bir davet mi var?
Kozmik çarpışmalar veya etkileşimler ile öne sürülen teoriler yeterli olmadığı için birçokları gelişmiş Dünya dışı medeniyetlerin parmağı bulunan senaryolar üretmeyi tercih ediyor. Yıldızın parlaklığındaki değişim, yörüngesinde birden çok parçadan oluşan bir yapı olabileceğini düşündürüyor.
Cuma gününden itibaren başlayan gerçek zamanlı veri analizleri, KIC 8462852 üzerinde daha uzun yıllar sürmesi beklenen araştırmalarda yeni bir perdenin başlangıcı. James Webb Uzay Teleskobu gibi Hubble’ı 20’ye katlayacak en son teknoloji uzay araçları sayesinde, Tabby’nin yıldızı gibi esrarengiz yapılar hakkında birçok bilgi toplanabilecek. Yıldızın spektrum bilgilerinin toplanması halinde, yörüngesinde hakikaten uzaylılara ait ileri teknoloji yapılar olup olmadığı hakkında ipucu elde edebileceğiz.
Wright, YouTube’da gerçekleştirilen canlı bir oturumda spektrum bilgilerinin mevcut yer teleskopları tarafından toplanacağını belirtti. Verilerin analizleri iki gün içinde kesin bir sonuç vermeyecek ancak astronomlara araştırmalarına nasıl devam etmeleri gerektiği konusunda bir yol gösterecek.
Tabby’nin yıldızında yatan esrarı çözmek için astronomlar küresel bir çabaya da girişebilir. Sagittarius A*’yı ilk kez doğrudan gözlemlemek için kullanılan Olay Ufku Teleskobu’nun bir benzeri, KIC 8462852 için neden oluşturulmasın?