Avrupalı mimarların başını çektiği Open Platform for Architecture (OPA) firması, en etkileyici manzaraya sahip ev konseptini bulmuş görünüyor.
Chicago’da yer alan ve Batı Yarımküre’nin en yüksek noktasından gözlem şansı sunan Skydeck’in ardından, bir diğer baş döndürme potansiyeline sahip proje, Hollandalı ve Yunan mimarların başını çektiği OPA’dan geldi.
Laertis-Antonios Ando Vassiliou ve Pantelis Kambouropoulos adlı mimarlar, İtalya’nın Capri Adası’ndaki Casa Malaparte’den ilham alan bir ev tasarımı sundu. Yazar Curzio Malaparte için 1942’de inşa edilen Casa Malaparte, piramit benzeri merdivenleriyle hem göklere uzanırken, hem de yeraltında bölümleri bulunan bir evi temsil ediyor.
Vassiliou ve Kambouropoulos, ‘Casa Malaparte’nin çevre üzerindeki optik etkisinin minimum olduğu gibi yeraltında da dışarı taşan bir yapısı olmadığına’ dikkat çekerek, kendi tasarımlarının ilham kaynağına vurgu yaptı.
Slate’e konuşan Vassiliou, bir yamacın veya uçurumun köşesine, kayaların içinde inşa edilecek ev tasarımının ‘çevreyle entegre olan ekolojik mimariyi’ yansıttığını belirtti. Antik Yunan mimarilerini de temsil etmesi istenen yapı, cam, tahta ve betondan yapılacak.
Sanki bir eksik var?
180 metrekarelik eve bir asansör veya merdiven ile inilecek. İki mimar, ‘tavanı bir havuz olacak evin, şairane Ege Denizi’nin devamı ve geniş mavi Yunan gökyüzüyle birleşen uyumu temsil edeceğini’ belirtiyor.
Konsepti tamamen farklı olsa da, yamacın ucuna inşa edilecek ilk ev planı OPA’dan gelmiyor. Avustralyalı mimarlık firması Modscape, hem inşa etmesi hem de yaşaması cesaret gerektirecek yamaca asılı ev tasarımı sunmuştu.
Yunanlı mimarların çalışması kesinlikle göze daha hoş geliyor ama unuttukları bir detay var gibi: Bir garaj.