Türkiye’nin önde gelen hızlandırıcı programı ve erken aşama yatırımcısı Etohum tarafından düzenlenen Avrasya’nın en büyük internet ve girişimcilik etkinliği Startup Turkey, ikinci gününde Türkiye’nin milyar dolarlık girişim potansiyelini tartıştı. Bitcoin gibi yıkıcı teknolojilere de yer veren etkinlik, önümüzdeki aylarda Japonya’dan gelebilecek yatırım sürprizleriyle de girişimcileri heyecanlandırdı.
İkinci gününe giren Startup Turkey, girişim ekosisteminin Silikon Vadisi dışındaki küresel gelişimini dikkatle izleyen Yazar ve Editör Elmira Bayrasli’yla başladı.
Etkinliğin ilk konuşmacısı, 1990’larda ofis temizlikçisi olarak başladığı kariyerinde bugün dünyaca ünlü risk sermayesi şirketi 500 Startups’ın ortaklarından biri olan Sean Percival oldu. Girişimlerde pazarlamanın ve müşteri bağlılığını sağlamanın öneminden bahseden Percival, “Etkili bir pazarlama sistemi geliştirmek için 10 farklı yöntem denemelisiniz. Sonunda mutlaka birinde başarılı olacaksınız. Önemli olan potansiyel müşterilerinizin duygularına hitap edebilmek ve sürdürülebilir, ölçülebilir bir şekilde büyümek” dedi.
Japonya’nın ilk kuluçka merkezi Samurai Incubate’in kurucusu Kentaro Sakakibara ise, enerjik sunumuyla salonda büyük beğeni topladı. “Samuray ruhuna sahipseniz, başarı sizden yana” diyen Sakakibara, Japonya’daki girişimcilik ekosistemi ve BT yatırım fırsatlarından bahsetti. Japonya’da iki yıllık bir girişimin 40 milyon dolar yatırım alması veya 200 milyon dolara halka açılmasının mümkün olduğunu belirten Sakakibara, Startup Turkey boyunca bir Türk girişime, yıl boyunca da Türkiye, İsrail ve Japonya’daki toplam 60 girişime yatırım yapacaklarının müjdesini verdi.
Startup Turkey’nin konuşmacılarından Hummingbird Ventures’dan Pamir Gelenbe de, “internette devletsiz sanal para” olarak tanımlanan Bitcoin’in bugün geldiği noktayı değerlendirdi. Dünya çapında pek çok şirketin Bitcoin’e yatırım yapmaya ve perakende şirketlerinin de adım adım Bitcoin kabul etmeye başladığını aktaran Gelenbe, günümüzde beşten fazla Bitcoin madenciliği yapan şirketin olduğu ve 10 ila 100 milyon dolarlık cirolarla işlerini büyüttüklerinin bilgisini verdi. Tüketicilerin henüz bütünüyle sistemi benimsemediğini ve bugün Bitcoin’in internetin 1994’teki haline benzediğini söyleyen Gelenbe, Bitcoin’in devrimsel niteliğiyle ilgili şunları söyledi: “Bitcoin para biriminden çok, blok zincirini temel alan güçlü ve yıkıcı bir teknoloji. Aynı zamanda maddi anlamda da geleneksel sistemlere meydan okuyan bir özelliği var. Uluslararası para aktarma işlemlerinde 1 milyon dolarlık EFT için bile neredeyse hiçbir ücret ödemiyor, anında karşıdaki kişiye ulaştırabiliyorsunuz. En önemlisi, para devletin ya da merkez bankalarının kontrolünden çıkarak bireyler arası hale geliyor ve mecazi olarak herkesin kendi bankası oluyor.”
‘Eski ekonomide toplanan yerel fonları harekete geçirmeliyiz’
TechCrunch editörlerinden Mike Butcher’ın moderatörlüğünü yaptığı “Türkiye’nin Unicorn’ları: Milyar Dolarlık Teknoloji Girişimleri” başlıklı panelde, son yıllarda toplam 60 şirkete 59 milyon dolar yatırım yapan Hasan Aslanoba, Lidyana CEO’su Hakan Baş ve Modanisa Kurucu Ortağı Kerim Türe konuşmacı olarak yer aldı. Son yıllarda İngilizce’de tek boynuzlu at anlamına gelen, girişimcilik dünyasında ise değeri milyar doları aşan girişimler olarak kullanılan “unicorn” kavramı tartışıldı. Türkiye’nin unicorn’ları olarak Yemeksepeti ve PeakGames’in adı geçti.
Butcher, e-ticaret girişimlerinin “unicorn” olarak tanımlanamayacağını, dünya çapındaki örneklerin Twitter ve Facebook gibi şirketler olduğunu, SaaS ve platform odaklı teknoloji şirketlerinin bu kavramın temsilciğini yaptığını söyledi. Türkiye’nin milyar dolarlık teknoloji şirketleri çıkarıp çıkaramayacağını soran Butcher’a, diğer konuşmacılar ile birlikte Hasan Aslanoba da yanıt verdi:
“Tabii ki milyar dolarlık şirketler ortaya çıkaracağız ama asıl soru bunu ne kadar süre içinde yapacağımız. Sorunun kökenine inerek bu süreci biraz daha hızlandırabiliriz çünkü Türkiye’de asıl eksiğimiz, iyi ekipler ve fikirler değil, ‘akıllı para’ yaratabilecek yerel fonların yetersizliği, riske girmekten çekinen yatırımcılar ve eski ekonomi kapsamında faaliyetlerini sürdüren iş adamlarının yeni ekonomiye yeterince dahil olmaması. Eğer onları da ekosistem içine çekebilirsek, sağlıklı, sürdürülebilir ve milyar dolarlık küresel girişimler yaratabiliriz. Tek yapmamız gereken, güçlerimizi birleştirmek.”
