17 ülkenin temiz su kaynaklarında ciddi azalma yaşandığını belirten Dünya Kaynakları Enstitüsü’nün (WRI) hazırladığı sıralamada, Türkiye en çok su sıkıntısı riski yaşayan 32’inci ülke.
WRI tarafından yayınlanan verilere göre, günümüzde dünya nüfusunun %25’i su kaynaklarının ciddi olarak azaldığı bölgelerde yaşıyor. 1.7 milyar insanı kapsayan bölgelerdeki suyun yüzde 80’i tarım, sanayi ve şehirleşme tarafından tüketiliyor.
Bir damla suyun bile kriz çıkarabilecek noktaya yaklaştığımızı belirten WRI CEO’su Andrew Steer, “Su sıkıntısı kimsenin sözünü etmediği en büyük kriz” ifadesini kullandı. Steer, su sıkıntısının neden olacağı gıda güvenliği, çatışma, göç ve finansal düzensizlik gibi sonuçların fazlasıyla görünür olduğunu belirtti.
Yeni bir hidrolojik model kullanarak su sıkıntısı riskine ait en detaylı analizi gerçekleştiren WRI, 1960 yılından bu yana küresel su çekilmesinin iki katına çıktığını açıkladı.
Aqueduct adlı araştırma yöntemi ile 44 ülkenin “yüksek seviyede” su stresi yaşadığını belirten WRI, dünyanın üçte birini kaplayan alanda yer alan su kaynaklarının her yıl %40 oranında tükendiğini belirtti.
Steer, “Yeni nesil çözümler kendini gösteriyor ancak çok yavaş ilerleme sağlanıyor… Su sorununa mühadalede geç kalınası, insan hayatı ve yaşamı için aşırı derecede maliyetli olacak” ifadesini kullandı.
Türkiye yüksek su stresi çeken ülkeler arasında
Küresel alanda birçok kent ciddi su krizleri ile karşı karşıya kalmış durumda. Geçtiğimiz yıl Güney Afrika’nın Cape Town kentinde su kaynakları neredeyse sıfıra inerken, Hindistan’ın Çennai kentindeki doğal su kaynakları sadece birkaç ay içinde tükenmişti. Temiz su kaynakları tükenen bir milyon nüfuslu kente aylardır tankerler ile su taşınıyor.
Sel, kuraklık ve su stresi gibi su risklerini inceleyen WRI, 189 ülkede her üç sorunun ne kadar yüksek olduğunu gösteren liste hazırladı. Ortadoğu ve Kuzey Afrika en yüksek risk içeren bölgeleri temsil ederken, krize en yakın 12 ülke bu bölgelerde yer alıyor. Katar, İsrail ve Lübnan, ilk üç sıradaki ülkeler.
Türkiye ise yüksek taban suyu stresi listesinde Suriye’nin ardından 32’inci sırada yer alıyor. Avrupa, Amerikalar, Afrika ve Ortadoğu’dan ülkelerin yer aldığı kategoride Türkiye ile beraber 27 ülke yer alıyor.
Hindistan büyük risk altında
MENA (Ortadoğu ve Kuzey Afrika) bölgesinin dışında listede beliren ilk ülke olan Hindistan, “su güvenliği” tehdidinin en yüksek olduğu bölgelerden birinde yer alıyor. Taban su stresi riski en yüksek olan diğer 16 ülkeden daha fazla nüfusa sahip olan Hindistan’ın Çennai’de yaşadığı kriz “buzdağının görünen ucu” olarak yorumlanıyor.
WRI India temsilcisi Shashi Shektar, Hindistan’ın Çennai dışındaki birçok bölgede kronik su sıkıntısı çektiği ve çözümün düşen yağmura göre hazırlanacak etkin ve güvenilir verilere yönelik stratejiler geliştirmek olacağını belirtti.
MENA bölgesindeki temel sorun ise tüketilen suyun %80’inin tekrar kullanılmaması. Gerekli altyapının inşa edilmesi kaçınılmaz iken belli bölgelerde su riskini öne çıkaran farklı faktörler mevcut. Örneğin ABD’nin New Mexico eyaletinde su mevcudiyeti stresi Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Eritre’deki gibi “aşırı yüksek.”
ABD’nin kuraklık çekeceğine dair geçmişte yapılan araştırmaların yanı sıra, bu yıl başında yapılan bir diğeri 50 yıl içinde California’dan orta-batı eyaletlere ve Rocky Dağları’nı kapsayan eyaletlerde (Arizona, Colorado, Idaho, Montana, Nevada, New Mexico, Utah, Wyoming) ciddi su sıkıntıları yaşanacağını öngörüyor.
WRI, yaptıkları simülasyonlarda bizleri bekleyen 14 gelecek senaryosunun artan nüfus, ekonomik büyüme ve küresel ısınma ile “ciddi su sıkıntılarına işaret ettiğini” belirtti. Tabii, gerekli önlemler zamanında hayata geçirilmezse.
MIT tarafından yapılan bir diğer araştırma ise 9.7 milyar insanın 2050 yılında su stresi altındaki bölgelerde yaşayacağını öngörüyor.
Eğer acil ve ciddi önlemler alınmazsa, Mad Max dünyasına giderek yaklaşıyoruz demektir.
*WRI sayfasında Türkiye ile ilgili verilere bakmak isterseniz tıklayın.