İngiliz mühendis Roger Shawyer’ın 10 yıl önce öne sürdüğü EmDrive teknolojisi, internete sızan bir rapora göre deneysel olmanın çok ötesine geçebilir.
İnsanlığın Güneş Sistemi dışına çıkmasını sağlarayak yıldızlararası seyahati mümkün kılacağı öne sürülen EmDrive, Isaac Newton’ın kanunlarıyla doğrudan çelişiyor.
EmDrive sistemi, kapalı alanda yansıyan mikrodalgarı kullanarak itiş kuvveti oluşturuyor. Ancak fizik prensiplerine göre ivmenin korunması yasası bu tür bir sistemi imkansız kılıyor. Sebebi ise her eylemin kendisine eşit ve zıt bir tepki görmesi. Geleneksel roketlerde, yakıtla ateşlenen bir roket, ortaya çıkan iticinin kuvvetiyle yukarı itiliyor. EmDrive’ın ise kuvvetini havadan elde ettiği öne sürülüyor.
Deneyler yine sonuç verdi
Raporda imzası bulunan isimlerden biri, EmDrive’ı başından beri savunan NASA Mühendislik Direktörlüğü’nde görevli uzay-havacılık mühendisi ve fizikçi Harold White.
Rapor, 2014’te NASA Eagleworks laboratuvarlarında kapalı ortamda denenen ve tepkime verdiği belirtilen yöntemin yeni deneylerde de sonuç verdiğini belirtiyor.
White’ın da yer aldığı deneylerde, EmDrive’ı temsil eden bir motor tasarımı ile laboratuvarda düşük miktarda itki gücü oluşturuldu.
Sızan bilgilere göre, NASA ekibi EmDrive cihazı ile 1 KW enerji başına 1.2 milinewton basınç oluşturmayı başardı. Söz konusu itki kuvveti, Güneş’in fotonlarını yakalayarak hareket etmesi planlanan uzay araçlarının elde ettiği enerjinin 100 katını temsil ediyor.
NASA’nın amacı Çin’den önce inşa etmek mi?
EmDrive, Güneş yelkenlisi diyebileceğimiz sistem gibi sınırsız enerji mantığına dayanıyor. EmDrive’ın, ihtiyacı olan mikrodalgaları güneş panelleri sayesinde elde edebileceği düşünülüyor. Bu sayede, insanlık yıldızlararası yolculuk için son derece ucuz, sınırsız ve süper hızlı bir itki teknolojisi elde edebilir.
NASA bilim insanlarının iki yıldır süren araştırmalarına rağmen EmDrive teknolojisinin gerçek olup olmayacağı belirsiz. Sızdırılan rapor teknolojinin gerçekten kullanılabilir olabileceğine dair deliller sunmaktan uzak kalıyor.
Rapor yazarlarının da not düştüğü nokta, deneysel hatalara neden olabilecek faktörlerin ortadan kaldırılarak birçok hassas ölçümlü denemenin gerçekleştirilmesi gerektiği.
Geleceği belirsiz olsa da EmDrive teknolojisinin çalıştığı onaylanmış durumda. Çinli bilim insanlarının 2012’de gerçekleştirdiği deneylerde itki kuvveti ortaya çıktığını açıklamalarının adından, NASA’da bunu kanıtladı.
Yine de ne Çinli ne de ABD’li mühendisler itki kuvvetini oluşturan mekanizmayı tam olarak açıklayabilmiş değil. NASA raporunda, itki kuvvetinin atom altı parçacıkların enerjisinden doğuyor olabileceği belirtildi.
EmDrive yakın gelecekte karşımıza çıkacak bir teknoloji gibi görünmüyor. Ancak kıyasıya teknolojik mücadele içinde olan Çin ve ABD’nin, bir diğeri deneyler yaparken rahat uyuyamayacağı kesin.