Astronomi tarihinin önemli isimlerinden İtalyan asıllı Fransız gökbilimci Giovanni Cassini, yıllardır Satürn yörüngesinde keşif yapan uzay aracına adını veren gökbilimci olarak biliniyor.
Cenova Cumhuriyeti’nde (günümüzde İtalya) yer alan Perinaldo kasabasında doğan Cassini, yetişkin hayatında taşındığı Fransa’da ismini Jean-Dominique Cassini olarak değiştirdi. Tanınan bir aileden gelen Cassini, ailesindeki ilk gökbilimci olması sebebiyle Cassini I olarak da biliniyordu.
Gençliğinde matematik, astroloji ve şiire büyük ilgi gösreren Cassini, eğitiminin ardından ağırlığını astronomiye verdi. Panzano Gözlemevi’nde 1648-1669 yılları arasında çalışmalar yapan Cassini, aynı zamanda Bologna Üniversitesi’nde ders verdi. Astronomi dünyasında iz bırakan en önemli çalışmalarını ise Paris Gözlemevi’nde geçirdiği yıllarda ortaya çıkardı.
Cassini’nin Fransa’ya taşınması, Fransa kralı 14’üncü Louis tarafından verilen destekle 1671 yılında açılan Paris Gözlemevi aracılığıyla oldu. Adını Fransızcaya çeviren Cassini, 1673’te vatandaşlık elde etti.
Güneş ve Mars çalışmaları
Cassini, 19’uncu yüyzyılda öne sürdüğü teorilerle dikkat çeken Giovanni Schiaparelli’den yüzyıllar önce Mars’ı gözlemleye başlamış bir başka İtalyan gökbilimciydi. Meslektaşı Jean Richer Fransız Ginesi’ne giderken, Cassini Paris’te kalmıştı. Bu sayede eşzamanlı olarak Mars’ı gözlemlemiş ve ıraklık açısını hesaplamışlardı.
Yaptıkları hesaplamalar sayesinde Mars ile Dünya arasındaki mesafeyi ölçmüş ve Güneş Sistemi’in boyutları hakkında ilk fikirleri edinmemizi sağlamışlardı.
Cassini, mesafe üzerindeki çalışmalarını boylam hesaplamalarıyla devam etti. Galileo’nun geliştirdiği yöntemleri kullanarak, Fransa’nın yüzölçümünü hesaplamayı başardı. Kral ve birçoklarının aksine, ülkenin sanılandan daha küçük olduğu anlaşıldı.
Cassini, San Petronio Katedrali’ne yerleştirdiği ‘Meridiana‘ cihazıyla Güneş’in hareketini takip ederek Paskalya’nın kesin tarihini belirledi. Daha iyi teleskoplarla çalışma şansı buldukça ilgisini Güneş’ten gezegenlere kaydırdı. 1666 yılında Mars’ta bir günün 24 saat 40 dakika olduğunu hesapladı.
Bugün Mars’ın kendi eksenindeki dönüşünü 24 saat 37 dakika 22.6 saniyede tamamladığını biliyoruz.
Jüpiter ve Satürn keşifleri
Cassini, 1668’de Jüpiter’in uydularına ait konum haritası hazırladı. Bu bilgileri kullanan Danimarkalı gökbilimci Ole Romer, kesin olmasada ışık hızını hesaplamayı başardı.
Elde ettiği başarıların ardından Fransa Kralı 14’üncü Louis tarafından Fransa’ya davet edilen Cassini, Kraliyet Bilim Akademisi’ne katıldı. 1671’de Paris Gözlemevi direktörü oldu ve Satürn araştırmalarına odaklandı.
Gelişmiş teleskoplarla çalışma şansı bulan Cassini, sarkaç saatlerin mucidi olarak bilinen Hollandalı Christiaan Huygens ile çalıştı. Huygens, odak uzaklığı 3,5 metreye ulaşan teleskoplar yaparak o dönemki gözlemlere büyük katkı sağladı. Huygens, kendi geliştirdiği 27mm teleskopla Satürn’ün ne büyük uydusu Titan’ı 1665 yılında keşfetmeyi başarmıştı (İlk gözlemi Galileo’nun yaptığı da söylenir. Kendisi Satürn’ü ilk gören kişidir).
Satürn’ün uyduları Iapetus (1671), Rhea (1672), Tethys (1684) ve Dione’yi (1684) keşfetti. Ayrıca, 1675 yılında Satürn halkalarınn bir alalıkla ikiye ayrıldığını tespit etti. Keşfi, ‘Cassini bölümü (aralığı)’ olarak astronomide yer edindi.
1673’te Fransız vatandaşı olan ve adını değiştiren Jean-Dominique olarak değiştiren Cassini, çalışmalarına ara vermeden devam etti.
Fransız rahip ve gökbilimci Jean Picard’ın coğrafi çalışmalarından yararlanarak, 1692’de detaylı bir Ay haritası hazırladı.
Cassini, oğullarıyla Paris’te uzun yıllar devam eden bir astronomi hanedanlığının başlangıcı oldu. Oğlu Jaques Cassini, torunu Cesar Francois Cassini ve torununun oğlu Jean Dominique Cassini, Paris Gözlemevi’nde onun yerini doldurmaya devam etti.
Cassini, 1711’de kör oldu ve 14 Eylül 1712’de Paris’te öldü. Oğlu Jacque Cassini, Paris Gözlemevi’nin direktörlüğüne devam etti.
Cassini adı, 1997’de başlayan Cassini-Huygens görevinin halen devam ettiren ve Satürn yörüngesinde gezinen uzay aracına verildi. Cassini uzay aracı, 2017’de görevine son verecek.