Cassini uzay aracı, Satürn sistemindeki 13 yıllık görevine 15 Eylül 2017 tarihinde son vermişti. Cassini, Satürn’ün üst atmosferine kontrollü çarpma gerçekleştirmeden önce gaz devi ile en gizemli uydusu arasında yaşanan çok ilginç bir etkileşimi tespit etti.
Cassini, 2 Eylül günü Satürn ile en büyük altıncı uydusu Enceladus arasından geçerken, o güne dek hiç tanık olmadığı bir tespit yaptı. Satürn’den Enceladus’a doğru bir plazma akımı yaşanıyordu. Tespit edilen plazma salınımlarının frekansı düşürülerek ses dosyasına çevrildi ve Satürn’den yayılan müzik ortaya çıktı.
Geophysical Research Letters dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, ilk kez tespit edilen plazma müziğinin kaynağı Satürn ile Enceladus arasındaki özel etkileşim olabilir. Buz örtüsü altında sakladığı okyanusta Dünya’nın derinliklerinde olduğu gibi hidrotermal bacalar sakladığı düşünülen Enceladus, yüzeyindeki çatlaklar ve su bacalarından uzaya su buharı ve organik moleküller püskürüyor. Buzul uydudan saçılan materyaller, Satürn’ün etrafındaki elektriksel enerji ile karışıyor. Satürn’ün iyonosferine ulaşan nabız atışlarına benzeyen enerji akımları, gaz devinden plazma akımları halindeki müzik olarak geri dönüyor.
28,5 saniyelik Satürn müziği
Araştırmacılar, dinledikleri müziği “aurora tısmalası” olarak adlandırdı. Sebebi, plazmanın Dünya’da görülen auroraların da kaynağı olması. Maddenin dördüncü halini temsil eden ve elektrik iletkenliği çok yüksek olan plazma, bazı yönleri ile gazlara benzerlik gösteriyor ve içinde dalgalar taşıyabiliyor. NASA tarafından hazırlanan videoda dinlediğimiz sesler, Satürn’den Enceladus’a ulaşan plazma akımını temsil ediyor.
Eğer bir uzay aracı ile Satürn ve Enceladus arasından geçseydik bu tüyler ürpertici gizemli sesleri duyamazdık. Sebebi tabii ki ses dalgalarının uzayda duyulamaması. Elektromanyetik dalgaların sese dönüştürülmesi gibi, Cassini’nin kaydettiği 16 dakikalık plazma akımları 28,5 saniyelik ses kaydına dönüştürüldü.
Güneş Sistemi’nde gezegenlerin yörüngelerinde kaydedilmiş radyo ve plazma dalgalarının sıkıştırılmasıyla elde edilen birçok olağanüstü ses kaydı mevcut. Bugüne dek beni en çok etkileyen, Voyager uzay aracı tarafından Jüpiter yörüngesinde kaydedilen sesler. Güneş Sistemi’nin devi tüm uzay boşluğuna yayılan bir mesaj gönderiyormuş hissi veriyor.
Araştırmacılar, Cassini’nin yaptığı gizemli keşfin aynı zamanda Satürn ile Dünya arasındaki büüyk bir farklılığı da gözler önüne serdiğini belirtti. Gaz devi buzul uydusu ile plazma akımları ile etkileşime girerken, Dünya ile Ay arasında bu tür bir ilişki yok. Ay, Enceladus’a göre çok sıkıcı ve Dünya’nın iyonosferinden uzakta kaldığı için bizlere bir şeyler fısıldama şansı da bulunmuyor. İlla, “ne merak ediyorsanız gelin bakın” diyor.