‘Rusya nükleer savaşta ABD’yi dağıtır’

Fransız gazeteci Jean-Paul Baquiast, ABD’nin Rusya’ya karşı nükleer saldırı düzenlemesi halinde karşı saldırıda ‘tamamen yok olacağını’ öne sürdü.

ABD’nin stratejik nükleer caydırma saldırıları ile küresel saldırı operasyonları düzenlemekten sorumlu Air Force Global Strike Command (AFGSC) adında bir birimi bulunuyor. AFGSC’nin başına General Robin Rand’in getirilmesi, Soğuk Savaş yıllarındaki çılgın olasılığın tekrar gündeme gelmesine neden oldu: Nükleer savaş.

İnternette belirmeye başlayan ABD kaynaklı nükleer saldırı spekülasyonları üzerine bir yazı kaleme alan Europesolidaire yazarı Jean-Paul Baquiast’a göre, nüükler saldırı halinde ABD’den geriye hiçbir şey kalmayacak.

Baquiast’ı bu tür bir yorumda bulunmaya iten sebep, Rand’in 1949 yılında Sovyetler’e karşı dev bir nkleer saldırı planı hazırlayan General Curtis May’i akıllara getirmesi. sahip olduğu güçle aklından çılgınca planlar geçirenler henüz nükleer boyuta gelebilmiş değil. Baquiast’ta bu tür çılgınlara gerekli uyarıda bulunmak isteyen aklı başında insanlar biri olarak beliriyor.

Baquiast, geleneksel yöntemlerle Moskova’yı devre dışı bırakamayan Washington’un ordusuna başvurmayı düşünebileceğini, bu durumda kesin çözümün ise ‘erken davranılan bir nükleer saldırı olacağı kanısının öne çıktığını belirtti.

Ancak ABD’li politikacıların aksine, Rusya’nın misillemesi ABD’nin sonu olabilir. Okyanuslarda gezinen nükleer denizaltılarıyla Rusya’ya balistik füze yağdıracak ABD, büyük kısmı sadece buz olan birçok noktayı vuracak. Rusya ise kendi nükleer denizaltılarından ateşlenecek füzeleler ABD’nin tümünü atom altı parçalarına ayıracak.

Dahası, Rusya karadan havaya ateşlenen S-500 savunma sistemiyle birçok nükleer füzeyi de gökyüzünde imha edecek.

Sessiz denizaltılar sürpriz saldırıiçin mi?

ABD’nin çılgın nükleer saldırı fantezisi hakkında çıkan söylentiler, akla Ocak 2013’te Wired’da yer alan bir haberi getiriyor. Haberde, ABD Donanması tarafından geliştirilmekte olan ‘devrim niteliğindeki’ teknolojinin, denizaltılara 50 yıl ses çıkarmadan görev yapma özelliği kazandıracağı belirtildi.

Ohio Replacement (OR) adı verilen proje, balistik nükleer başlıklı denizaltıları ilgilendirdiği için daha da dikkat çekici. Başarılı olması halinde, 18 Ohio sınıfı nükleer denizaltı yakıt ikmali gerekmeksizin sualtında 50 yıl görev yapabilecek. Tabii ki mürettebatı robot olmayan denizaltıların 50 yıllık görevlere çıkabileceği anlamına gelmiyor ancak erişilecek kapasite bir savaş veya askeri operasyon düşünüldüğünde muazzam.

Denizaltılarda yapılacak modifikasyon, nükleer reaktör ile beslenen enerji şebekesiyle elektrik motorlarını beslemek. Pervaneleri ve gürültüsünü devre dışı bırakmayı amaçlayan sistem, 19 bin tonluk metal canavarları yeterli derinlikte görünmez kılabilir. Böylece, Rusya kıyılarına sinsice sokulacak denizaltılar sürpriz saldırıyla birçok büyük kenti ve askeri tesisi vurabilir.

Ohio sınıfı denizaltılar Lockheed Martin tarafından üretilen 24 Trident SLBM (denizaltı ateşlemeli balistik füze) taşıyor.

Asıl nükleerde tehdit ‘robotlar’

Baquiast’ın yazısı, bana 1983 yılında çekilen War Games (Savaş Oyunları) filmini anımsattı.

Filmde genç bir hacker bir araştırma yaparken farkında olmadan NORAD (Kuzey Amerika Uzay-Havacılık Savunma Komutanlığı) süperbilgisayarına sızıyor. Verdiği komutlarla NORAD üssünde Rusya’nın ABD’ye tam ölçekli bir savaş başlattığı simülasyon oluşturuyor.

İşin en kötü tarafı, süperbilgisayara belli bir süre sonra müdahale edilemezse, nükleer başlıklı füzelerin Rusya üzerine ateşlenme ihtimali bulunması.

İnsanlar, kendi hazırladıkları bir savaş planını nihayetinde önlüyor. Ancak nükleer silahlar bir gün robotların kontrolüne verilirse karar vermekte çekineceklerini hiç sanmıyorum.