Koca bir kalbin içinde buzul dağ ve nehirler barındıran Plüton’un, arkasında kendisinden katlarca büyük bir şey sakladığı ortaya çıktı.
Güneş Sistemi’nin Everest’i Plüton hakkında yeni veriler elde edildikçe, jeolojik olarak son derece aktif olan gezegen hakkındaki tüm önyargılar da bir bir yıkılıyor. NASA ve New Horizons ekibinin kalp şeklindeki Tombaugh Regio’da ortaya çıkardığı buzul dağ ve akıntıların ardından, Plüton’un bir diğer dikkat çeken özelliği yakın çekime alındı.
New Horizons, 14 Temmuz’daki tarihi karşılaşmaya ait gönderdiği en son fotoğrafta, Plüton’u arkasında bıraktıktan sonra beliren yüzük şeklindeki atmosferini görüntüledi. Uzun Menzilli Keşif Görüntüleyicisi (LORRI) ile elde edilen görüntüde, Plüton’un yüzeyinden yansıyan ışınların yaklaşık 80 kilometre uzunluğundaki ince duman tabakasını nasıl aydınlattığı görülüyor.
NASA, iki farklı kalınlıkta beliren halkanın ince yerinde 50, kalın olduğu bölgede ise 80 km genişliğinde olduğunu belirtti. New Horizons ekibinin başında yer alan Southwest Araştırma Enstitüsü’nden (SwRI) Alan Stern, “Kuiper Kuşağı’ndaki ilk atmosferi gördüğümde çenem sarktı” ifadesini kullandı.
New Horizons ekibinde yer alan bir diğer isim, Michael Summers, ‘ince bulut örtüsünün Plüton’a kızıl rengini veren bileşenleri tespit etmek için faydalı olacağını’ söyledi.
Summers, ‘Plüton’un yüzeyinden 30 kilometre ötede toz bulutu oluşması için atmosferin gereğinden fazla sıcak olduğunu bildiklerini, bu yüzden 130 kilometreye kadar ulaşan tozları neyin bu kadar yukarı çektiğini anlamaları için zaman gerekeceğini’ belirtti.
Kuyruğun genişliği iki Neptün’ü yutabilir
NASA, nitrojen ağırlıklı olan atmosferi uzaya karışan Plüton’un bir diğer sırrını da geçtiğimiz hafta ortaya çıkarmıştı. Bu sır, gezegenin arkasından uzanan dev bir kuyruk.
Genişliği 78 ila 110 bin kilometre olan kuyruk, Plüton’un atmosferinden uzaya karışan gazların oluşturduğu dev bir bulut. Plüton’un yüzeyinden 1,600 kilometreye öteye kadar uzandığı görülebilen atmosferi, çekim kuvveti tutamadığı için doğrudan uzaya kaçıyor.
Plüton’un yerçekim kuvveti çok küçük olduğu için, Güneş fırtınasının üflemesiyle yayılan gazla, fırtınanın taşıdığı yüklü parçacıklarla birleşiyor. İyon yüklü gaz atmosferdeki atom ve moleküllerle çarpıştığında, elektronlarının serbest bir şekilde hareket etmesini sağlıyor. Böylece, ortaya maddenin dördüncü hali olan plazma çıkıyor.
Maddenin uzayda en çok bulunan hali olan plazma, Plüton’un yanı sıra Güneş Sistemi’nde başka yerlerde de mevcut. Venüs ve Mars’ın yörüngesinde de plazma oluşturan etkileşim yaşanıyor.
Plüton’un iki Neptün’ü yutabileceği tahmin edilen kuyruğu hangi şekle sahip henüz biliniyor. Ancak gezegenin bir nevi kuyrukluyıldız sistemi olduğunu söylemek de çok yanlış olmaz.