Cuma, Kasım 15, 2024
More

    Öğrenciler internetteki doğru ve sahte bilgiyi birbirinden ayırt edemiyor

    Neredeyse tamamen boş, viral içerik ile kafasını dolduran gençlerin, bilgiyi değerlendirme yeteneklerinde de körelme yaşadığı bilimsel olarak doğrulandı. Stanford History Education Group (SHEG) tarafından yayımlanan araştırmaya göre, öğrenciler internette gördükleri bilgi üzerinde mantık kurma konusunda son derece başarısız. Örnek olarak, birçok genç reklam içeriklerini haberlerden ayırt edemiyor; bilginin nereden geldiğini araştırmıyor.

    Araştırmada yer alan Profesör Samm Wineburg, “Birçok insan gençlerin sosyal medyayı çok iyi kullandığı için buradan elde ettikleri bilgileri doğru algıladığını sanıyor… Gerçekte ise zıt bir durum söz konusu” ifadesini kullandı.

    Sahte haber mağduriyeti artıyor

    ABD başkanlık seçimlerinin ardından, interneti dolduran sahte haberler ABD’de gündeme oturmuştu. SHEG araştırması, Facebook ve Google’daki sahte haberlerin ayyuka çıkmaya başladığı dönemin öncesinde, Ocak 2015’te başladı. Araştırmacılar, öğrencilerin çevrimiçi bilgiyi değerlendirmekte az sayıda yöntem kullanması ve gerçek ile sahte haberleri birbirinden ayırt edecek yöntemlerin tespiti amacıyla ‘çevrimiçi muhakeme yeteneğini’ sorguladı.

    Bilim insanları, yurttaşlık konularındaki sahte bilgilerin kolayca yayılmasına izin verilmesinin demokrasiyi tehdit eden bir unsur olduğuna dikkat çekti. SHEG direktörü Joel Breakstone, “Web’in güvenirliliğini sağlayan birçok materyal 1999 yılında en son teknolojiyi temsil ediyordu. Ancak o zamandan bu yana çok büyük bir değişim oldu” ifadesini kullandı.

    Ortaokullular reklamı haberden ayıramıyor

    Araştırmada haberlerin yazım ve öğrencilerin Facebook ve Twitter içeriklerini yargılama yeteneği ile haber sitelerinde, bloglarda bırakılan yorumlar, fotoğraflar ve diğer dijital mesajlar incelendi. Analizler, öğrencilerin haberin kaynağını ve güvenirliğini anlamak için hangi yeteneklere sahip olması gerektiğini inceledi. Öğretmenler, akademisyenler, kütüphane çalışanları ve çevrimiçi haber uzmanlarının hazırladığı 15 farklı yaşa uygun test, ortaokul, lise ve üniversitelilere uygulandı.

    Araştırmacılar, her yaş grubundan öğrencilerin bilgiyi değerlendirmekte hazırlıksız olduğunu belirtti. Ortaokul öğrencilerine yöneltilen testlerde bir banka yöneticisi tarafından yazılan, banka tarafından sponsor edilen bir finansal planlamam makalesine neden inanmak istemeyecekleri soruldu. Öğrencilerin birçoğu makale yazarını veya makalenin öne çıkarılmış olmasını güvenilirlikle bağlantılı faktörler olarak görmediğini belirtti.

    Bir diğer testte, ortaokul öğrencilerine Slate.com ana sayfasına bakması istendi. Öğrencilerden reklam veya haber gibi içeriklerin türünü belirlemeleri istendi. Öğrenciler bir haberdeki kupon kodu içeren geleneksel bir reklamı ayırt etmeyi kolayca başardı. Ancak 203 öğrencinin yüzde 80’inden fazlası ‘sponsorlu içerik’ olarak belirtilen bir diğer reklamın haber olduğunu zannetti.

    Liseliler ‘mavi tık’ın ne olduğunu bilmiyor

    Liselilere yapılan testlerden biri, öğrencilerin Twitter ve Facebook hesaplarının orijinal olup olmadığını gösteren ‘mavi tık’ı bilip bilmediklerine yöneldi. Öğrencilerden, Donald Trump’ın başkanlık seçimine aday olduğunu duyuran iki Facebook haberini incelemeleri istendi. Haberlerden biri doğrulanmış Fox News, diğeri sahte Fox News sayfasına aitti. Öğrencilerden sadece yüzde 15’i mavi tık’ın anlamını fark etti. Öğrencilerin yüzde 30’undan fazlası ise ‘grafikleri daha ilgi çekici olduğu için’ sahte kaynağın daha güvenilir göründüğünü söyledi.

    Araştırmacılar buradan yola çıkarak öğrencilerin haber kaynaklarından çok sosyal medya paylaşımlarına dikkat ettiklerini belirtti. Öğrencilerin sosyal medya ile son derece haşır neşir olmalarına rağmen bilginin doğruluğuna işaret edecek geleneksel ifadeleri anlamadıklarına dikkat çekti.

    Yapılan bir diğer testte, Imgur’da “Fukuşima’daki radyasyondan etkilenen çiçekler” başlıklı bir galeri gösterildi. Öğrencilerin yüzde 80’inden fazlası çiçeklerin gerçek ve Fukuşima ile bağlantısını olup olmadığına karar veremedi.

    Üniversiteliler sayfaların güvenirliğini tespit edemiyor

    Araştırmacılar, üniversiteliler için daha karmaşık mantık çıkarımına odaklandı. Testlerde öğrencilerin Google’da yapacakları aramalar ile karşılarına çıkacak karmaşık bilgileri nasıl değerlendireceği incelendi.

    Testlerden birinde, ABD’nin en büyük kar amacı gütmeyen kuruluşlarından biri olan Planned Parenthood’un kurucusu Margaret Sanger’ın devlet destekli ötanaziyi savunup savunmadığı soruldu. Araştırmacılar politik eksenli konularda yapılan aramalarda ortaya çıkan karmaşık sonuçları filtrelemenin çok daha zor olduğunu ve sadece dijital okur-yazarlığı güçlü öğrencilerin doğru bilgiye ulaşabildiğine dikkat çekti.

    Bir diğer testte, öğrencilere web sayfalarının güvenirliğini gözden geçirmeleri istendi. Öğrencilerin büyük kısmı içeriği incelemedi. Sayfalardaki bilinen haber sitelerine yönlendirme yapan bağlantılar ve “Hakkımızda” gibi bilgilendirici başlıklar, öğrencileri sayfaların doğru olduğuna inandırdı.

    Öğrencilere eğitim verilmesi şart

    Testler, ABD’nin 12 farklı eyaletinde yapıldı. Los Angeles’taki düşük bütçeli okullardan Minneapolis’teki yüksek bütçeli okullara kadar toplam 7,804 öğrenciden cevap alındı. Üniversite testleri ise 6 farklı okulda gerçekleştirildi.

    Araştırmacılar, alınan sonuçlar ışığında öğrencilerin bilgiyi doğru değerlendirmesini sağlayacak eğitime tabi tutulmaları gerektiğini ve öğretmenlere bu konuda yardım edeceklerini söyledi.

    SHEG tarafından hazırlanan ve doğru bilgiyi bulmayı sağlayan müfredat programı, bugüne kadar 3,5 milyon öğrenci tarafından indirildi.

    Profesör Wineburg, “Bu çalışma artık her zamankinden daha büyük önem taşıyor” yorumunda bulundu.

    EN COK OKUNANLAR

    İlgili Makaleler