NASA Glenn Araştırma Merkezine bağlı bilim insanları, Venüs’e yönelik keşif projelerinin kaderini değiştirebilecek bir teknolojiye imza attı. Venüs’ün cehennem şartlarının canlandırıldığı laboratuvar ortamında yapılan testte, yeni nesil keşif araçlarında yer alacak elektroniklerin dayanıklılığı ölçüldü. Araştırmanın başında yer alan mühendis Phill Neudeck, ‘teknolojik atılımlar sayesinde yeni elektroniklerin gelecekteki Venüs keşif araçlarının tasarımı ve görevlerini baştan çizelebileceğini, Venüs’teki en uzun süreli yer gözlem görevlerinin gerçekleştirilebileceğini’ söyledi.
Venüs’e bugüne dek gönderilen uzay araçları, yüzey sıcaklığı 460 dereceye ulaşan gezegende en fazla birkaç saat hayatta kalabildi. Yüzey sıcaklığının yanı sıra, Venüs yüksek başınçlı CO2 yoğunluklu bir atmosfere sahip. Bu sebeple, Venüs’e gönderilecek uzay araçlarının çok güçlü ısı ve basınç kalkanlarının olması gerekiyor. Ancak bu kalkanlar bugüne dek inşa edilen Venüs keşif araçlarına ciddi bir ağırlık kattığı gibi birkaç saatin ötesinde hayatta kalmalarına yardım edemedi.
Venüs’ün sırlarını ele vermemekteki ısrarına karşı koymak için bilim insanları aşırı dirençli olan silikon karbit yarı-iletken entegreli devreler kullandı. Ardından, entegre edilen devrelerden iki tanesi, en zorlayıcı şartların oluşturabildiği Glenn Extreme Environments Rig (GEER) laboratuvarında test edildi. Yeni nesil elektronik sistemi, Venüs sıcaklığına ve atmosfer basıncına tam 521 saat dayanabildi. Söz konusu süre, geçmişteki Venüs görevlerinde erişilen gözlem süresinin 100 katından fazla.
Uçaklara yeni nesil yeşil dostu motorlar yapılabilecek
Neudeck, hiçbir soğutma ve koruma sistemi olmamasına rağmen çiplerin doğrudan dış şartlara maruz kalmış halde çalıştıklarına dikkat çekti. Venüs yüzeyi ve atmosferinin fiziksel ve kimyasal özelliklerine uyum sağlayabilen entegre devreler, testin ardından çalışmaya devam etti.
Glenn mühendisleri bu yıl başlarında yaptıkları bir deneyde, en son deneyde kullanılan elektroniklerin neredeyse aynısı olan silikon karbit entegre devreleri 1,000 saat boyunca 482 derece sıcaklıkta tutmuştu. Yakıt etkini uçakların motorlarında kullanılmak üzere tasarlanan entegre devreler, sıcaklığa olan süper dirençleri onaylanınca Dünya atmosferine girişte ortaya çıkan sıcaklıklara da tabii tutulmuştu.
Araştırmacılar, yeni nesil elektronik teknolojisi sayesinde sadece Venüs görevlerinde değil, havacılık teknolojilerinde de yeni atılımlar yapılabileceğine inanıyor. Hava araçları için tasarlanacak yeni nesil motorlar, yakıt tasarrufunu artıracağı gibi sera gazı salınımını azaltabilir.
İlginizi çekebilir: Japonya’nın uzay aracı beş yıl rötarla Venüs’e ulaştı.
