NASA, 2020’li yıllarda Güneş Sistemi’nde düzenleyeceği iki ayrı görevde Jüpiter sistemi ve ötesindeki asteroidleri inceleyecek. Lucy ve Psyche adını taşıyan görevlerin amacı, Güneş Sistemi’nin ‘gençliğini’ anlamak.
Discover Program (Keşif Programı) finaline kalan görevler arasından seçilen Lucy, 2021’de başlayacak. Psyche için başlangıç tarihi ise 2023.
Metal bir asteroid ilk kez incelenecek
Her iki görevde incelenecek gök taşların yapısı birbirlerinden oldukça farklı. Lucy, Jüpiter sistemine giderek gaz devinin çekim gücü hapsindeki asteroidleri inceleyecek. Uzay aracı, 2027 ile 2023 yılları arasında altı asteroidi gözlemleyecek.
Güneş Sistemi’nin ilk zamanlarına ait kalıntılardan oluşan Jüpiter sistemine ait göktaşları, dış gezegenlerin yapısı hakkında bilim insanların ip uçları sunacak. Lucy, asteroidlerden elde edeceği numuneleri (gaz ve toz parçaları) üzerindeki bilimsel donanımlarla analiz edecek. Lucy’nin bilimsel araçları, Plüton’u inceleyen New Horizons gibi keşif araçlarından daha gelişmiş olacak.
Psyche keşif aracının ziyaret edeceği göktaşı ise bugüne kadar incelenmemiş bir asteroidi temsil ediyor. Psyche, 2030 yılında 210 kilometre genişliğindeki dev asteroit 16 Psyche’ın yörüngesine ulaşacak. Asteroidin Güneş etrafındaki yörüngesinin çapı, Dünya’nın 3 katı.
16 Psyche’ın birçok asteroidden farkı, karbon ve silikon gibi kayalık materyallere kıyasla metalik demir ve nikel ağırlıklı olması. Bu özelliği ile Dünya’nın çekirdeğindeki bileşenlere benzerlik gösteren 16 Psyche, çok eski zamanlarda bir proto-gezegenden (oluşma sürecindeki gezegen) kopmuş bir parça da olabilir. 16 Pysche üzerinde yapılacak gözlemler, gezegenler içindeki katmanların nasıl birbirinden ayrıldığı hakkında yeni fikirler sunabilir.
Lucy ve Psyche görevleri sunacakları bilgiler ile astronominin cevap aradığı birçok soruya da cevap bulabilir. Bunlardan belki de en önemlisi, Dünya’ya yaşamın yapı taşlarının nereden geldiği. Aynı zamanda Güneş Sistemi’nin oluşumu ve evrimi hakkında da birçok yeni bilgi elde edilecek. 2030’lu yıllara kadar yapılacak keşifler ve Mars yolculuğu hazırlıkları ile insanlık Güneş Sistemi ve ötesini çok daha iyi tanıyacak.
Venüs görevi sırasını bekleyecek
Keşif Programı’nın finalistleri arasında Venüs’ün atmosferinin incelenmeyi hedefleyen bir görev de yer alıyordu. Görev aynı zamanda Venüs’ün yüzey topografyasını haritalandırmayı amaçlıyordu. Onay almayan ama ileride değerlendirilecek diğer görevlerden biri de, Dünya’ya Yakın Nesnelerin (NEOs) tespiti ve incelenmesini öngören NEOCam’di.
Önem derecelerine bakıldığında, bu iki görevin ertelenmiş olması mantıksız değil. Güneş Sistemi’ndeki ‘cehennem’ Venüs, hiçbir zaman koloni haline getirilebilecek bir gezegen değik ve Mars yolculuğuna hazırlandığımız dönemde uzay keşfi için kritik bir önem taşımıyor.
Dünya’yı tehdit eden göktaşlarını tespit eden ve inceleyen projeler de mevcut. Tehditlerin fark edilmesi ve asteroit madenciliği için yeni kaynakların bulunması adına önemli olsa da, asteroitleri şu an için yeterince görebiliyoruz.
