Akıllı telefonların tam anlamıyla belirdiği 2007 yılından bu yana, akıllı telefon piyasasındaki satışlar oldukça rekabetçi bir şekilde devam ediyor. Peki bu devamlılık içerisinde son zamanlarda yaşanan önemli gelişmeler, kusurlu gelişmeler mi?
Katlanabilir Telefonlar?
Katlanabilir telefonları somut olarak seri üretimde ilk defa 2019 yılının sonlarına doğru görmüştük; zamanına göre oldukça fütüristik gelen cihazlar belli bir kullanımdan sonra çok büyük sıkıntılarla gündeme oturmuştu.
Bu sorunları derlediğimiz bir yazımız da sitemizde bulunuyor, göz atmak isterseniz: Katlanabilir Telefonlar Bir Hüsran mı?
Bu cihazların çıkışı sürecince birçok firma en hızlı şekilde bu cihazları piyasaya sunmak için çok büyük rekabetler içinde bulundular. Bu rekabetin kazananı Samsung olsa da, Samsung bu maceranın başlangıcında çok fazla sorunlarla baş etmek zorunda kaldı. Samsung’un yanı sıra diğer katlanabilir telefon üreticileri de ilk zamanlarda bu sorunlardan mustaripti.
Katlanabilir ekranların kalkması, katlanabilir ekranın camının katlama sırasında katlanması gibi etmenler kullanıcıları çok rahatsız etti. Şuan geldiğimiz noktada ise bu sorunlardan neredeyse eser kalmadığı söylenilebilse de kullanıcıların aklında kalan eski sorunlar, bu cihazların tercih edilmesi yönünde çok büyük bir eksiye yol açtı.
Donanım Sorunları
Katlanabilen telefonlar gibi fiziksel özelliği nedeniyle algıya kurban gitmiş cihazların yanında donanımsal özellikleri sebebiyle hüsrana uğratmış cihazlarda bulunmakta. Bu donanım sorunun en somut örneği Snapdragon’un şuanda en üst seviyede konumlandırmış olduğu 888 5G serisinde de karşımıza çıkıyor.
Özellikle, AMD işbirliği ile ilk defa bu sene geliştirilen Exynos 2200’e karşı en büyük rakiplerden biri olan Snapdragon 888; rakibinden daha önce piyasaya çıkarak piyasayı domine etme imkanını kaçırmak istemedi. 888 serisi, hızlı bir geliştirme süreci geçirdi ve kendi rakibi olacak birçok işlemciden daha önce piyasaya girdi.
Başlarda, teknik detayları ile oldukça performanslı gözüken işlemci; kullanıcılara sunulduktan sonra çok büyük soruna ev sahipliği yapmaya başladı. Bu sorun ısınma sorunuydu. Önceden MediaTek işlemcilerde gördüğümüz ısınma sorunu, Snapdragon işlemcilerde minimum seviyede bulunduğu için insanların öncelikli tercihi genel olarak Snapdragon işlemciler olmaktaydı.
Snapdragon pazar payı kazanmak adına, kendi şöhretini düşürmüş durumda. Isınma sorunu ile gördüğümüz bu işlemciyi Galaxy S22 Ultra’dan da tanıyoruz.
Yazılım Sorunları
Cihaz üreticileri aynı donanımda olduğu gibi yazılımda da acele etmekle ünlüler. Özellikle çin menşeili telefonlarda görüğümüz bu sorun artık global bir sorun olma yolunda ilerliyor.
Global üreticiler telefonlarını piyasaya daha hızlı sürebilmek ve daha fazla satış elde edebilmek adına telefonlarında sundukları yazılımları hızlı geliştiriyor; bu hızlı geliştirme süreci de telefonların satışa çıktıktan sonra üzerinde bulunan ilk yazılımları kusurlu hale getiriyor.
Note 20 Ultra parmak izi sorunu, Macbook M1 işlemci entegrasyon sorunu gibi örnekler fazlalaştırılabilir.
Sonuç Olarak
Günlük hayatta kullanmış olduğumuz cihazların birçoğu artık bu denli acele işlerle kurban giden cihazlar haline dönüşmeye başladı. Bu dönüşüm süreci içerisinde bizlerin karşısına fiyat ve performans açısından her ne kadar bir sürü cihaz çıkmış olsa da bu durum nihayetinde yine bizleri etkilemekte.
Sorunların yanı sıra son yıllarda kullandığımız cihazların gelişimi çok fazla yavaşlamış durumda, bu yavaşlama sırasında her markanın diğer markalardan daha önde olmak için yapılabileceği şey birüsü cihaz ile her fiyatta bir cihaz bulundurmak.
Markalar açısından mantıklı bir strateji olsa da bu strateji bizim cihazımızda kusurlardan başka birşey doğurmadı. Peki sizin bu konu hakkında düşünceniz nedir?