Mars meteoritleri üzerinde yapılan analizler, Kızıl Gezegen’deki rezervuarlarda kökenleri farklı en az iki çeşit su bulunduğuna işaret etti.
Mars’ta sıvı su keşfedilmesinin üzerinden geçen dört yıl içerisinde yapılan keşifler, gezegenin kurak görüntüsüne nazaran aslında fazlasıyla canlı olduğu izlenimi veriyor. Her ne kadar resmi olarak Marslı bakteri veya ilkel yaşam türleri keşfetmemiş olsak da, gezegenin yaşam potansiyeline dair bulgular giderek artıyor.
Mars meteoritlerinden elde edilen bulgular, gezegenin Dünya gibi oluşmadığını ve hidrojeni dış faktörler ile elde ettiğine işaret ediyor. Mars, tıpkı Dünya gibi çekirdek, manto, yerkabuğu ve atmosfer katmanlarından oluşuyor. Bir zamanlar lav okyanuslara sahip olan Mars’ın buna rağmen plaka tektonikleri yaşandığına dair izler taşımıyor. Bu da yerkabuğunun mantodaki jeolojik akışkanlar ile atmosfer arasında bir fizyo-kimyasal bariyer oluşturduğu anlamına geliyor.
Yüzeyinde sıvı su, ekvator ve kutup bölgelerinde gömülü halde buz-su bulunan Mars, çok ince bir atmosfere sahip. Geçmişinde Dünya’nın küçük ikinizini andıran gezegene suyun nereden geldiği halen kesin olarak bilinmiyor. Bu soruya cevap bulmak isteyen Arizona Üniversitesi’nden araştırmacılar, Kuzeybatı Afrika 7043 (nam-diğer Siyah Güzellik) ve Allan Hills 84001 adı verilen iki meteorit parçası üzerinde analizler yaptı. Her ikisi de Mars’ın yüzeyi altında akışkanlar ile temas ettiği düşünülen meteoritlerden bir tanesi çekirdeğinde sadece bir protana sahipti (hafif hidrojen de deniyor). İkincisi ise bir proton ve bir nötron bulunduruyordu (döteryum veya ağır hidrojen deniyor).
İki farklı su, iki farklı kaynak
Dünya’da su fazla parçalanma yaşamayan kayalar içinde tutuluyor, böylece okyanus suyundan fazla farklılaşmıyor. Geçmişteki meteorit analizleri ise Mars’ın kayalarının fazlasıyla harap olduğunu ve çeşitlilik gösterdiklerini ortaya koymuştu.
Araştırmacılar, Mars’ın iç yapısının Dünya’ya benzerlik gösterdiği düşüncesinden yola çıkarak meteorit örneklerindeki izotop farklılığını iki olasılığa dayandırdı: Birincisi yüzeyde yaşanan çevresel değişimler (kirlilik gibi), ikincisi ise atmosfer ile etkileşim.
Her ne kadar Mars’ın yerkabuğu tüm geçmişi boyunca değişmemiş gibi görünse de, meteoritlerden elde edilen izotopik oranlar Dünya’da bulunanlar ile Kızıl Gezegen’in atmosferindekilerin arasında bir yere yerleşti. İlerleyen analizler, aynı zamanda iki farklı Mars volkanik kayası olduğunu ortaya çıkardı: Zenginleştirilmiş shergotty’ler ve seyreltilmiş shergotty’ler. Shergotty meteoritleri, Hindistan’da 1865’te keşfedilen Mars meteoritleri grubuna giriyor. Her iki volkanik kaya parçası farklı hidrojen ve izotop oranlarında su içeriyor.
Nature Geoscience dergisinde yayımlanan makalede, iki farklı hidrojen tipi barındıran meteoritler Mars’ın en az iki su çeşidi bulundurduğuna ve bunların farklı kaynaklara sahip olduğuna işaret ediyor. Belki de, Mars milyarlarca yıl önce farklı su içeriklerine sahip gök cisimlerinin çarpışması ile oluştu ve bu kaynaklar hiçbir zaman karışmadı.
Araştırmada yer alan Arizona Üniversitesi Ay ve Gezegen Laboratuvarı’ndan Jessica Barns, “Mars’ın iç kısımlarında iki farlı su çeşidi bulunması bizlere kayalık gezegenlerin içlerinde kaynaşabilen nesne türleri hakkında bilgi verebilir” ifadesini kullandı.
Mars’ın gizemi de karmaşası da son bulacak gibi değil…