Pazar, Aralık 22, 2024
More

    Antik Mars’ın derinlikleri yaşam için gerekli şartlara sahipti

    Mars’ta bir zamanlar hayat olup olmadığı birçoklarımızın en merak ettiği sorular arasında. Hatta, Kızıl Gezegen’in halen keşfedilmemiş köşelerinde yaşam olabileceği düşünülüyor. Yakın geçmişte ortaya çıkarılan sıvı haldeki yeraltı gölü, Mars’ın en azından ilkel seviyede canlı barındırıyor olabileceğine işaret eden en önemli delillerden biriydi. Yeni bir araştırma da, Kızıl Gezegen’in yüzeyinde değil ama yeraltında yaşama daha fazla olanak verdiğini öne sürdü.

    Brown Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre, Mars’ta yüz milyonlarca yıldır kimyasal sentez yapabilen mikroplar yaşıyor olabilir. Onlara hayat veren kaynak ise zamanla moleküllerine parçalanan Mars kayalarındaki su.

    Araştırmada yer alan isimlerden Jesse Tarnas, “Temel fizik ve kimyasal hesaplamalara dayanarak antik Mars’ta küresel bir yeraltı biyosferini sürdürülebilir kılacak miktarda çözülmüş hidrojen olabileceğini gördük… Bu yaşanabilir bölgedeki şartlar muhtemelen Dünya’da yüzey altı yaşamın var olduğu bölgelere benziyordu” ifadesini kullandı.

    Mars kayalarından Curiosity ile toplanan numuneler, bir zamanlar Kızıl Gezegen’in bol miktarda su içerdiğini göstermişti. Ancak kayalardaki bu suyun nereye kaybolduğu sorusunun cevabı kesin değil. Curiosity ve uydu verileri ile ortaya çıkarılan bir gerçek var ise o da Mars’ın yüzeyi altında donmuş ve sıvı halde su bulunuyor olduğu. Buradan yola çıkarak, gezegen bilimciler Mars’ın ışıktan tamamen arınmış derinliklerinde yeraltı lithoautotrophic mikrobiyal ekosistemlerin (SLİMEs) bulunduğunu düşünüyor.

    Mars’ın dört bir yanında dev su rezervleri bulundu

    Mars’ın antik görüntüsü.

    Yaşamın saklandığı nokta nasıl tespit edildi?

    SLİME adlı mikroorganizma topluluklarında yaşayan mikroplar ışık ve sıcaklıktan yoksun oldukları için fotosentez yapamıyor. Bu yüzden kimyasal sentez (chemosynthesis) adı verilen bir yöntem ile enerji elde ediyorlar. Bu yöntemde hidrojen sülfat veta hidrojen gazı gibi inorganik bileşenlerin kimyasal bağlarındaki enerjiyi kullanarak karondioksitten karbonhidratlar üretiyorlar.

    Araştırmacılar Mars’ın yerkabuğundaki radyoaktif elementlerin radyoliz sürecini tetiklediğini düşünüyor. Yani, radyasyon suyu hidrojen ve oksijene ayrıştırmış ve büyük bir mikrop ekosistemini doyurmak için yeterli hidrojen ortaya çıkmış olabilir. Gezegen bilimci Jack Mustard, “Dünya’da radyolizin yeraltı bakterilerine enerji sağladığını biliyoruz… Buradan yola çıkarak Mars’ta da aynı senaryo gerçekleşmiş diyebiliriz” dedi.

    Mars Express uzay aracının tarama yöntemini gösteren çizimin üst kısmında, göle işaret eden parlaklıklara ait veriler yer alıyor. [DAVIDE COERO BORGA/ESA/INAF]
    Araştırma ekibi düşüncelerini desteklemek için Mars Yörünge Kaşifi (MRO) uydusunun gamma ışını spektrometresi ile elde edilen veriler kullanıldı ve Mars yerkabuğundaki toryum ve potasyumun haritası çıkarıldı. Bu veri, daha sonra uranyum miktarını ölçmek için kullanıldı. Parçalanma oranlarına bakılarak Mars’ın yerkabuğunda 4 milyar öncesine uzanan radyoaktif element miktarı hesaplandı. Aynı antik dönemlerde Mars’ın gözenekli kayalarında bulunan su miktarı da hesaplanınca, radyoliz fikri oturmaya başladı. En son olarak, iklim modelleri kullanıldı ve yaşamın yer altında var olacağı en ideal nokta belirlendi: Ne donacak kadar çok soğuk ne de çekirdeğe yakınlığı ile kaynayacak kadar sıcak olmayan yer.

    Sonuçlar, radyoliz ile Mars’ın derinliklerinde kilometreler kalındığında SLİME bölgesi olabileceğini gösterdi. Milyonlarca yıl hayatta kalabileceği düşünülen SLİME’ların varlığı, Kızıl Gezegen’in derinliklerini inceleyecek Mars 2020 uzay aracı ile doğrulanabilir.

    Araştırmacılar, meteor çarpmaları ile yüzeye doğru yükselen yeraltı kayalarının en büyük delili sunacağını düşünüyor. Eğer Mars 2020 bir tanesini inceleme şansı bulursa, Mars’ın geçmişine ait bilinmeyenlerini derinliklerinden çıkarmış olacağız.

    EN COK OKUNANLAR

    İlgili Makaleler