ABD’nin yeni nesil silahlarını ve bakterilerini geliştiren DARPA, Mars’ın atmosferini ve bitki örtüsünü insan eli değmeden oluşturacak bir teknoloji geliştiriyor.
Pentagon’un özel Ar-Ge kurumu olan İleri Savunma Teknolojileri Proje Ajansı’nın (DARPA) her ay en az bir iki yeni araştırma yaptığını duyuyoruz. En son olarak insan sindirim sistemini güçlendirecek sentetik bakteriler üzerinde çalışan DARPA, uzay-havacılık alanındaki çalışmalarına da Mars ayağında devam ediyor.
Yeni proje, ‘doğayı onaran’ organizmalarla Mars’ı Dünya’ya çevirmek…
SpaceX’in talihsiz kazasının ardından emin olduğum bir nokta, NASA ve ESA’nın Güneş Sistemi’nde koloni kurma planlarında büyük soru işaretleri olduğu. Henüz alçak yörüngede gerçekleştirilen uzay görevlerinde son dönemde yaşanan kazalar, uzun uzay yolculukları alanında önemli gelişmeler yaşansa da koloni kurulması ayağında eksik kalındığına işaret ediyor.
Ay yolculuğu ve koloni planı yavaş yavaş belirse de, Mars’a doğrudan insanların gönderilmesi düşüncesi hiç de güvenli değil. Bu aşamada, DARPA’nın aklındaki yeni plan son derece mantıklı olabilir.
3D yazıcıların inşa etmesi planlanan Mars kolonileri ilk astronotlar için yaşam alanı sunacak olsa da, giderek artmaya başlayacak nüfusun hayatta kalmasını sağlayacak altyapının oluşturulması ölümcül şartlar sunan gezegende son derece zor görünüyor. Bu durum, insanlardan önce Mars’a sadece 3D yazıcıların değil, genetik mühendislik ürünü bakterilerin de gönderilmesi fikrini doğurdu.
‘Ziyaret etmeye gitmeyeceğiz’
Curiosity’nin Mars’a gönderilmesinin ardından Dünya’daki strelizasyon sürecinin dikkatle tamamlanmadığı ve Kızıl Gezegen’e mikrop taşımış olabileceği belirtilmişti. Dünyalı mikrobun Mars’taki yaşam koşullarında hayatta kalıp kalmadığını belki çok uzun bir süre öğrenemeyeceğiz. DARPA ise benzer bir fikirden yola çıkarak Mars’a doğal değil, programlanmış organizmalar göndermeyi planlıyor. Amaç, insanlar ayak basana kadar Mars’ta oksijen içeren bir atmosfer ve fotosentez yaparak CO2’i temizleyecek bitki örtüsü oluşturmak.
Motherboard’da yer alan bilgiye göre, sentetik organizmaların temel hedefi Mars atmosferini kalınlaştırmak. Dünya’nınkinin yüzde 1’i kadar kütleye sahip olan Mars atmosferi, gece ve gündüz arasında çok büyük ısı farkı oluşturduğu gibi meteroit yağmurlarına karşı kalkan görevi göremiyor.
DARPA’nın kısa süre önce kurulan Biyolojik Teknolojiler Ofisi adına açıklama yapan Alicia Jackson, ‘ellerindeki teknoloji sayesinde sadece Dünya’daki yaşama olanak vermeyen yerleri değil, aynı zamanda Güneş Sistemi’ndeki gezegen ve uyduları da dönüştürebileceklerini’ söyledi.
Genomların Google Maps’i
DARPA’nın düzenlediği biyo-teknoloji konferansında konuşan Jackson, bahsettiği dönüşümü sağlayacak bir ‘araç takımından’ bahsetti. Araç takımının içindeki ana unsurlar ise genetik mühendislikten geçirilmiş organizmalar.
Jackson, “Dünya’da sayıları 30 milyon ila 30 milyara arasında değişen organizma var. Bu gün biyoloji mühendisliği için iki tanesini kullanıyoruz… Benim istediğim özellikleri barındıran her türlü organizmayı kullanmak istiyorum. Genetik haritası hızlıca çıkarılabilen ve hızla mühendisliğe tabi tutulabilen organizmalardan bahsediyorum” ifadesini kullandı.
Mevcut genetik araştırma yazılımlarının istediklerini karşılamaya uygun olmadığını belirten Jackson, ‘ezoterik ve ilginç bir akademik makale yazmama değil, mühendisliğe uygun genleri bulmamı sağlayacak yazılımlar’ gerekiyor dedi.
Haliyle DARPA’nın bu alanda yazılım geliştirdiği Jackson’ın sözlerinden anlaşılıyor. Jackson, ‘DTA GView’ adını verdikleri yazılımı, ‘genomların Google Maps’i olarak tanımlıyor. Yazılımı konferansta tanıtan Jackson, birçok organizmanın genom haritası üzerindeki genleri göstererek başarısını da gözler önüne sermiş.
‘Extremophile’ bakteriler geliyor
Jackson, ‘bir araya getirdikleri genom verilerinin çok etkileyici olduğunu ve her birinin işlenmeye hazır veri olarak veri bankalarında beklediğini’ söyledi. Amaç, hazır veriyi işleyerek belli alanda mühendislikten geçirilmek istenen en ideal geni bir gün içinde bulmak.
Sunulan bilgiler ışığında, DARPA’nın tek bir bakteri boyutunda başlayacak olan çalışmalarının yakın zamanda karmaşık ve çok özellikli yeni canlılar ortaya çıkaracağı söylenebilir. Yani Mars’taki aşırı soğuk ve sıcağa dayanabilecek, atmosferdeki metandan veya kumdaki minerallerden beslenebilecek, üstüne üstlük bitki yetişmesini sağlayacak organizmalar.
Çok zor yaşam koşullarında hayatta kalabilen canlı formları, ‘extremophile’ olarak adlandırılıyor. Fotosentez oluşumunu sağlaması ümit edilen bu organizmalar, zamanla ‘doğayı onaran’ bir etki gösteriyor. Ümit edilen, bir gün Mars’ın milyonlarca yıl önceki gibi yeşil ve sulak bir hal alması. Öte yandan, bazılarının savunduğu gibi tekrar buzul bir hale de dönüşmeyeceğinin garantisi yok.
Jackson, doğayı tamir eden (terraform) organizmaların ilk önce Dünya üzerinde deneneceğini belirtti. Doğal afetler sonrasında kullanılması düşünülen bakterilerin ne zaman etkin hale geleceği, ne zaman Mars’a veya Güneş Sistemi’nin başka köşelerine gideceğini tahmin etmek bile güç.