Cuma, Kasım 15, 2024
More

    Laboratuvar üretimli biyonik uzuvlara ilk adım

    Bilim insanları laboratuvar ortamında biyonik kol üreterek bu alanda bir ilke imza attı. Petri kabında geliştirilen fare kolu, uzuv naklinin de önünü açabilir.

    Massachusetts General Hospital tarafından yapılan araştırma, gelecekte yapılacak kol ve bacak nakilleri için çığır açan bir gelişmeyi temsil ediyor olabilir. ‘Dece/recel’ adı verilen yöntem, geçmişte laboratuvar ortamında böbrek, akciğer ve kalp geliştirmek için kullanılmıştı. Elde edilen yeni başarının ardından, uzuvların yanı sıra gerçeğinden farksız organların da üretilmesi ihtimali de güçlendi.

    Tıp dünyası, bir farenin ön kolu olarak karşımıza çıkan ilk biyo-uzvun, insanlığı geleceğine sunacağı faydalar konusunda son derece iyimser. Kaybedilen kol ve bacakların kopyasının üretilmesini sağlayacak gelişme, gelecekte sakatlıkların önüne geçebileceği gibi organ nakil sorununu da tamamen ortadan kaldırabilir.

    Biyolojinin tersine mühendislik yöntemi olarak tanımlanabilecek decel/recel, kopan uzvun tıbbi yöntemlerle yıkanarak en basit yapısına indirgenmesiyle başlıyor. Yapılan deneyde de, ölü bir farenin ön kolu geride sadece ‘kalıbı’ kalacak şekilde dokularından arındırıldı. Ardından, petri kabındaki kalıba yeni hücreler nakledilmeye başlandı.

    Sadece üç hafta içinde, kol kendini yeniledi ve bir zamanlar sahibin bağlı olduğu kadar sağlıklı bir görünüme kavuştu. Kan damarları ve kasların tamamen geliştiği kola, deri nakli yapılarak son görünümü verildi.

    Neden önemli

    Decel (Decellularization) yani hücrelerden arındırma olarak da ifade edebileceğimiz uygulama ile fare kolunda sadece sinir ve kan damarı yapısı kalacak şekilde tüm hücresel materyal alındı. Bu aşamanın önemi, geçmişte denenen ve başarısız olan deneylere kıyasla, ilk kez tüm biyolojik içeriklerin bir arada korunabilmesi oldu.

    Ardından, kolun atar damarına damar hücreleri nakledilerek ilk önce kan dolaşım sistemi oluşturuldu. Kol daha sonra beş gün biyo-reaktörde kültürlendi. Sonrasında, elektrik verilerek kas gelişimi sağlandı. İki hafta sonra, yenisinden farksız kol derisi dışında gelişimini tamamladı.

    [Massachusetts General Hospital Center for Regenerative Medicine]
    [Massachusetts General Hospital Center for Regenerative Medicine]

    Eskisinden daha güçlü

    Bir kertenkelenin boyut ve renk olarak tıpatıp aynısını üretemediği kuyruğuna kıyasla, laboratuvarda üretilen biyonik kol eskisinden tamamen farksız olarak elde edildi. Biyonik kolun ortaya koyduğu güç, başarının sadece görüntüde kalmadığını da kanıtladı.

    Elektrik akımı verildiği zaman, pençelerin açılıp kapanırken ortaya çıkan kuvvet, yeni doğan bir farenin aynı hareketle ortaya koyacağı kuvvetin yüzde 80’i olarak belirdi.

    Araştırmacılar, en çok akla gelen soru hakkında ise oldukça iyimser. Laboratuvarda üretilecek kol, kendi hücreleriyle geliştirileceği için nakledilecek kişinin vücuduna uyum sağlama oranı da yüksek olacak. En azından, geleneksel nakillere kıyasla çok daha yüksek bir başarı oranı elde edileceğine kesin gözüyle bakılıyor.

    [Massachusetts General Hospital Center for Regenerative Medicine]
    [Massachusetts General Hospital Center for Regenerative Medicine]

    Uzuv nakli başlayabilir

    Washington Post’a araştırmaları hakkında bilgi veren Harald Ott, biyonik uzuvların insanlığa inanılmaz bir faydası dokunacağına inanıyor. Sadece ABD’de 1,5 milyon sakat insan olduğunu belirten Ott, protezlerin yerine biyonik kol ve bacaklara kavuşmanın kişileri kendileriyle ilgilenmek konusunda daha özgür bırakacağını belirtti.

    Ott, gelecekte insanların iç organları gibi kol ve bacaklarını da nakletmeye başlayabileceğini belirtti. Bağışlanacak kol veya bacağın kalıbı veya derisi kullanılarak, yeni uzuvlar geliştirilebilecek.

    İnsan üzerindeki deneylerin başlamasından hayali kurulan sonuçlar ne zaman elde edilir bilinmez ama biyonik protezlerin ardından en üst nokta biyonik uzuvlar olarak beliriyor.

    Sadece modern zamanın sorunlarını aşmanın yanı sıra, biyonik uzuvlar Skynet’e vereceğimiz zorlu savaşta ayakta kalmamızı sağlayacak önemli teknolojilerden biri olabilir. : )

    EN COK OKUNANLAR

    İlgili Makaleler