Yeni koronavirüs hakkında yapılan çok sayıdaki yeni araştırmanın henüz onaylanmamış baskıları, Covid-19’un öldürücülüğünü artıran mutasyonlar geçirdiğine işaret ediyor.
Covid-19 yayıldıkça bilim insanları da yeni koronavirüs hakkında birbiri ardında araştırmalar yapmaya devam ediyor. Her bir araştırmanın metodolojisi ve sonuçları doğru bilgi sunduklarından emin olmak adına titiz bir inceleme sürecinden geçiriliyor. Bilim heyetleri tarafından doğrulanmayı bekleyen birçok araştırmanın ortaya koyduğu ön sonuçlar ise ortak bir bulguya işaret ediyor: Covid-19, etkisini daha da artıracak mutasyonlar geçiriyor olabilir.
medRxiv sunucusunda yayınlanan en son benzer araştırma, 11 hastadan alınan SARS-CoV-2 patojenini inceleyen Çinli bilim insanları tarafından hazırlandı. Çinli araştırmacılar, virüsün genomunda 19 ilk kez belirlenen 33 mutasyon tespit etti. Zhejiang Üniversitesi’nde yapılan araştırmada en sarsıcı bulgu, farklı dizinlere sahip hastaların virüs yoğunluklarında ciddi farklılıklar bulunmasıydı. Bulgular, SARS-CoV-2’nin patojenliğini değiştirerek vücuttaki kalıcılığını artırdığına işaret etti.
Bugüne kadar yapılan diğer çalışmalar SARS-CoV-2’nin zamanla evrim geçirebileceğine işaret etmişti. Ele geçirdiği hücre içinde kendisini mükemmel bir şekilde kopyalamayı başaramayan virüsün bu özelliğini geliştirmesi bekleniyordu. Mutasyonlarda tespit edilen üç DNA dizinin, virüsün ilk belirdiği zamanlardaki dizinlerine benzemesi bu düşünceyi doğrular nitelikte. Gelinen noktada, birçok araştırma SARS-CoV-2’nin SARS ile karşılaştırıldığında vücutta çok daha kalıcı olduğunu doğruladı.
Bir hasta diğerinden 270 kat daha fazla enfekte olabilir
Tespit edilen mutasyonlar, bağışıklık sistemlerimizin alt edebileceği seviyenin üzerine çılan patojenlere karşı bir aşı geliştirilmesini zorlaştıracak. Öte yandan, bilim insanları bilimsel araştırmalar ile adım adım takip edilen virüsün aşısının geliştirilmesinin çok zaman almayacağına inanıyor. Çinli araştırmacılar ise aşı geliştirme çabalarının “mutasyonlar göz önüne alınarak geliştirilmesini aksi takdirde virüse karşı başarı elde edilemeyeceğini” belirtti.
Mutasyonlar, farklı DNA dizinlerine sahip virüsün insanları enfekte derecelerini değiştiriyor. Araştırmanın başını çeken Profesör Li Lanjuan, deneylerde sağlıklı hücreleri hastalardan alınan ve farklı mutasyonlar içeren dizinler ile enfekte etti. En düşük enfekte ile en yüksek enfekte miktarı arasında tam 270 kat vardı. Araştırmacılar, buradan yola çıkarak “virüs dizinlerinin ne kadar çeşitli olabileceğinin tam olarak anlaşılamadığını” ifade etti.
Virüsün halen nasıl yayıldığı kesin değil
Yeni koronavirüsün bugüne kadar insanları nasıl etkilediğine bakıldığında, maruz kalınan virüs parçacığı miktarının enfeksiyon derecesini belirlediği tespit edildi. En yeni araştırmalar, birçok diğer faktörün enfeksiyon derecesini etkiliyor olabileceğini gözler önüne seriyor. Dahası, mutasyonların enfekte derecesini nasıl değiştirdiği açıklanabilmiş değil.
Reading Üniversitesi’nden virolog Ian Jones, “Mutasyonlar, koronavirüsün kendini kopyalarak çoğaltma sürecinin bir parçası” ifadesini kullandı. Jones, mutasyonların laboratuvar deneylerinde tespit edildiğini ancak insan popülasyonları arasında virüsün nasıl yayıldığını açıklamadığını not düştü.
Çinli araştırmacılar, yaptıkları araştırmada “hastaların gösterdiği semptomların çok çeşitli olmasından dolayı aralarında genotip-fenotip bağlantısı kurmanın çok zor olduğunu” vurguladı. Zhejiang Üniversitesi’nden Chao Jiang, Newsweek’e gönderdiği e-posta’da, “virüsün ilk dizini incelenmeden mutasyonların insanlar üzerindeki etkisini tam olarak anlayamayacaklarını” belirtti.
Profesör Jones, “mutasyonlar karşısında kafamızın karışması yerine virüsteki değişimleri tespit ederek tedavisini geliştirmeye odaklanmamız gerektiğini” belirtti.