Kendi kendi imha edebilen origami robot

MIT, dünyanın en küçük ve hareket kabiliyeti en yüksek origami robotunu geliştirdi. Katlanıp açılabilen, yüzebilen, yürüyebilen ve hatta kendi kendini imha edebilen robotun ağırlığı sadece 0,31 gram.

Google’ın tekmelere dayanıklı ‘Spot’undan korkanlar varsa, son günlerdeki gelişmeler karşısında Skynet korkusunu dibine kadar yaşayabilir. Stanford Üniversitesi’nin önündeki engelleri görerek üzerinden atlayan robot çitasının ardından, robotik teknolojisinde başı çeken Massachusetts Teknoloji Enstitüsü, uçuk kaçık origami robotunu gözler önüne serdi.

Ağırlığı sadece 0,31 gram olan parmak ucu büyüklüğündeki robot, sıcak bir zemine yerleştirildiğinde açılıyor ve çılgınlar gibi hareket etmeye başlıyor. Genişliği 1,7 santimetre olan robotik çılgın, eğimli yüzeyleri tırmanabiliyor, engellerin arasından koşarak geçiyor, yüzüyor ve ağırlık taşıyor. Yetmezmiş gibi taşıdığı nesneleri programladığı gibi olması gereken yere muntazam bir şekilde yerleştiriyor.

Origami robot, aseton içinde bekletildiği zaman çözülerek kendi kendini imha ediyor.

Şaka gibi gelen görüntüler, uzak kaldığımız robotik teknolojide ABD’nin geldiği noktayı net bir şekilde gözlemliyor. Atom karınca gibi gezinen origami robot, gelinen noktadaki tek bir örneği temsil ediyor.

MIT, geçtiğimiz yıl birleşerek nesne oluşturabilen ‘hareketli küpler’ M-blocks’u tanıtmıştı. Machine-to-Machine (M2M) teknolojisinde atılan önemli adımı, Stanford Üniversitesi’nin geliştirdiği ve ağırlığının 2000 katını kaldırabilen böcek robotlar takip etti.

Parmak ucu kadar robottan insansız casus uçaklara kadar robotik ve yapay zekasını çok ileri bir seviyeye ulaştıran ABD’li kurum ve üniversiteler, Elon Musk’ın korktuğu gibi Skynet’in temellerini atıyor olabilir. Öte yandan, beklendiği gibi insanlığa süper faydalar sunabilir.

Gelecekte farklı versiyonları geliştirilecek

MIT, farklı sıcaklıklarda farklı şekiller ve haliyle görevler alacak yeni robotlar geliştirmekle uğraşıyor. Origami robotun ilk örnekleri, hızla hareket edebilecek ve ağırlık taşıyabilecek şekilde tasarlandı.

Origami robotun tek ve en büyük eksikliği, hareketini sağlayan motoru üzerinde taşımaması. Bunun yerine, bulunduğu yüzeye konulan elektromanyetik bobinler sayesinde hareket ediyor. Oluşturulan elektromanyetik alanlar, robotun programladığı yönlerde hareket etmesini sağlıyor.

Polisitren materyali, robotun sadece yürümesi ve koşmasını değil, yüzmek gibi daha zor işlemleri de yapmasına olanak veriyor.

Ne işe yarayacak derseniz, MIT’in amacı bu robotları insan vücudunda kullanmak istiyor. Mikroskopik boyuttaki tıbbi müdahaleler yapması amaçlanan robotlar, bunun için ilk önce kendi kendine hareket edebilecek seviyeye gelmek zorunda. Aşılması gereken engellere rağmen MIT’nin Harvard’ı kıskandırdığını tahmin etmek zor değil.

Sonrasında, damarlarınızda veya bağırsaklarınızda ralli yapan bir mekanik çılgına kavuşabilirsiniz.