ABD’li bazı CEO’ların başarılarının arkasında fazla görünmeyen ilginç bir yönü var. İyi-kötü karışımı bir tavrı yansıtan bu özellik, insanlara aynı anda her ikisini birden yapabilme yeteneği kazandırıyor.
Akla gelen en iyi örnek Elon Musk. Musk, kendisine 13 yıl asistanlık yapan Mary Beth Brown nihayetinde zam istediği zaman, ‘üç hafta tatile çık ve sen yokken senin işlerini yapabiliyor muyum bakacağım ve ona göre karar vereceğim’ diyor. Burada öne sürdüğü düşünce, ‘eğer gerçekten çok önemli isen yokluğunda SpaceX zorluk yaşayabilir’ vs.
Brown izinden döndükten sonra Musk, ‘sen yokken işler yolunda gitti’ diyerek zam yapmayı reddediyor ve Brown istifa ediyor…
Twitter’ın kurucuları arasında yer alan ve Square’i kurduğu süreçte mesafesini sosyal ağ ile biraz açan Dorsey de, belki de bu süreçte tatlı-sert patron özelliği kazandı. Onun Ferguson protestolarında yer alacak kadar hassas olabildiğini görmüştük. Ancak iş dünyası biraz farklı işliyor.
Dorsey, özellikle pazarlama alanında istenileni veremeyen Dick Costolo’nun ayrılmasının ardından en mantıklı tercih olarak CEO konumuna geldi. Kısa bir süre önce 336 çalışanını kovan Dorsey, 200 milyon dolara denk gelen 22 milyon hissesinin çalışanlar tarafından paylaşılmasına karar verdi.
Geride kalanlar için oldukça sevindirici olan haber, işten çıkarılanları nasıl hissettirdi bilinmez. Göz attığım haberlere göre 336 çalışan çalışan hisselerden pay almayacak. Kısaca geride kalanlara iletilen mesaj net: Soru işaretlerini kafanızdan silin ve mutlu mutlu çalışın!
🐥⚡️ I'm giving ~1/3rd of my Twitter stock (exactly 1% of the company) to our employee equity pool to reinvest directly in our people.
— jack (@jack) October 23, 2015