Çarşamba, Ekim 30, 2024
More

    Sümerlerin ardından Asur eserleri yok oluyor

    Medeniyetin doğduğu Mezopotamya’da günümüze ulaşan en büyük tarihi eserler hızla yok oluyor. İnsanlığın kökenlerine ait paha biçilmez eserlerin yer aldığı antik Asur kenti Nimrud, IŞİD tarafından yok ediliyor. Batı dünyasının ne kadar güçlü olduğundan nasıl ortadan kaldırılacağına dair çeşitli teoriler ürettiği IŞİD için Nimrud son ‘tarihi’ hedef olacağa benzemiyor.

    Medeniyetin beşiği Ortadoğu’da yaşanan tarih katliamı, bizzat ABD Ordusu’nun elleriyle Nisan 2003’te başladı. M.Ö 3500 yılına uzanan dönemlere ait 10 binden fazla eser içeren müze ilk olarak güvenlik görevlilerinin terk etmesiyle yağmacıların hedefi oldu. ABD Ordusu Irak’ın düşmesiyle müzeyi işgal etti ve binlerce parçayı yağmaladı.

    Basının kısıtlı gördüğü bu işgal için tabii ki fazla tartışma yaşanmadı. Komplo teorilerinde, ABD’nin Irak’ın kültürünü onarılamayacak şekilde yıpratması ve milli benliğini zedelemek istediği öne sürüldü.

    Suriye’de dört yılı geride bırakan iç savaş ise Ortadoğu’daki tarihi yıkımların zirve yaptığı bir süreç başlattı. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Aralık 2014’te yapılan açıklamaya göre bir zamanlar turist kaynayan 290 tarihi nokta harabeye dönmüş durumda.

    Suriye’de savaşın kasıp kavurduğu 18 bölgeyi kapsayan raporda, Halep’te yedi bin yıl öncesine uzanan tarihi yerler de olmak üzere UNESCO Tarihi Miras listesinde yer alan altı eserin hasar gördüğü belirtildi.

    Ağır hasar gören 107 tarihi bölge ve eser arasında Halep Ulusal Müzesi ve M.S 715’te inşa edilen Şam Emevi Camii de bulunuyor.

    Sıra Irak’ın geri kalan eserlerinde

    İnternette rastladığımız son derece can sıkıcı görüntüler, Irak’ın 2003 işgalinden sonra geride kalan tarihi eserlerinin de IŞİD tarafından yok edildiğini gösteriyor. Durumun en trajikomik tarafı, Bağdat Ulusal Müzesi’nin tam 12 yıl aradan sonra yeniden açılmış olması. Hatta, müzenin açılması ‘IŞİD’e verilen bir mesaj’ görevi görüyormuş.

    IŞİD’in hedef aldığı Nimrud kenti, Asur kralı Birinci Şalmaneser (M.Ö 1247-1245) tarafından kurulmuş. Dicle Nehri üzerinde, modern Irak’ın Nineveh eyaletinde yer alan antik kent, Kral İkinc Aşurnasirpal (M.Ö 833-859) tarafından Asur İmparatorluğu’nun başkenti ilan edildi.

    Kalhu olarak da bilinen kent, İkinci Aşurnasirpal’in inşa ettirdiği dev saray ve tapınaklarla Mezopotamya’nın hızla büyüyen merkezlerinden biri haline gelmekte gecikmedi. Antik yazıtlar, Nimrud’un botanik bahçelerin yanı sıra hayvanat bahçesine bile sahip olduğunu ortaya koymuş. İkinci Aşurnasirpal’in oğlu Üçüncü Şalmaneser (M.Ö 858-824) de inşa ettirdiği Büyük Ziggurat ile şehrin görkemini artırmış.

    19’uncu yüzyıllarda yapılan kazılarda ortaya çıkarılan kent, kanatlı boğa figürlerini temsil eden lamaşsu heykelleriyle tanınıyor. Bu heykellerden bazılarının Londra’daki British Museum’a taşınmış olması, IŞİD’in buldozerle yıktığı kentten geriye birkaç eser kalacağı konusunda çok ufak bir teselli.

    [Wikipedia]

    Telegrah’da yer alan bilgilere göre, yıllar önce British Museum’a taşınan dev lamaşsu heykellerinin yanı sıra kentteki mezarlıklardan çıkarılan yüzlerce altın ve değerli mücevher de Bağdat’a görütülmüş.

    Irak hükümetinin Nimrud’un yağmalandığı ve dozerlerle yıkıldığını duyurması, koalisyon güçlerini ne kadar harekete geçirir bilinmez. Ancak bir haftadır Haziran 2014’te ele geçirilen Musul’daki müzelerde harabeye çevrilen tarihi eser videolarını izlemekten başka bir şey yapılamıyor.

    Iraklı yetkililer müzede oluşan hasarı tespit etmenin zor olduğunu ancak birçoğu antik Hatra kentinden çıkarılan en az 2000 yıllık eserlerin yok olduğunu belirtti.

    Reuters’a açıklama yapan yerel kabileler de antik kentin yıkıma uğradığını doğruladı. Verilen bilgiye göre IŞİD militanları ilk olarak kenti yağmaladı, ardından başlayan yıkımda ise heykeller, duvarlar ve bir kale tamamen yıkıldı.

    nimrud_map

    IŞİD ne kadar güçlü?

    Bombardımanlarla ilerleyişi kısmen durdurulan IŞİD’in mevcut gücünün ne olduğu hakkında Batılı istihbarat örgütleri ve basınında belirsizlik söz konusu. Bazıları, aşırı sert tutumu nedeniyle sempatizanlarını bile korkutan IŞİD’in güçten düştüğünü söylerken, bazı kaynaklar da militan gücünü 15-20 bin arasında veriyor. Diğer kaynaklar ise bu tablonun tam tersini gösteriyor.

    CIA tabanlı kaynaklar, IŞİD’in dış ülkelerden de aldığı destekle 31,500 civarında militana sahip olduğunu savunuyor (Kasım 2014). Kürt yetkililere göre gerçek sayı 200 bin civarında.

    Independent’a bilgi veren Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nden (IKBY) Fuat Hüseyin’e göre, IŞİD Suriye’nin ve Irak’ın üçte birini kapsayan ve 10-12 milyon insanın yaşadığı 250 bin kilometrekarelik bir alanı kontrol ediyor.

    Bu şartlar altında değişik görüşler beliriyor. IŞİD’le 10 gün geçiren Alman gazeteci Jurgen Todenhofer’e göre, ‘yüz milyonlarca insanı öldürmek isteyen‘ radikal İslamcılarla mücadele çok uzun sürecek.[quote_box_right]IŞİD’i destekleyen Twitter hesabı 90 bine ulaştı. [/quote_box_right]

    Musul’a silah sanayisinin iştahını kabartan bir operasyona hazırlanan koalisyon güçleri adına konuşan ABD Genelkurmay Başkanı General Martin Dempsey ise ‘IŞİD’i yok etmenin 80 bin kişilik bir güç gerektirdiğini’ belirtmişti.

    Vox.com’da geçtiğimiz ay okuduğum makalede, IŞİD’in güç kaybettiği savunuluyor ve bu üç sebebe bağlanıyor. Birincisi, Kobani’de olduğu gibi koalisyon hava operasyonlarının örgüte ciddi engel oluşturması. Öte yandan, Todenhofer’in de aralarında olduğu birçok gazeteci ve uzman bombardımanların durması gerektiğini savunuyor.

    İkinci sebep, IŞİD’in sahip olduğu 100-200 bin kişilik gücün düşmanlarıyla dengelenmesi. Irak Ordusu’na bağlı asker sayısı resmi olarak 48 bin. Devlete destek veren 100-120 bin Şii milisin yanı sıra, Irak’ın kuzeyinde 200 bina yakın peşmerge bulunuyor.

    Üçüncü sebep olarak IŞİD’in ‘yalnız olması’ gösteriliyor. Aşırı sert tutumuyla El Kaide yanlısı örgütleri bile kendinden uzak tutan IŞİD, ilk günlerinde olduğu gibi militan toplayamıyor. Ayrıca, IŞİD’in Beşşar Esad rejimine karşı savaşan isyancı gruplarla zayıf bir ilişkisi olduğu biliniyor.

    Aşunasirpal'in sarayındaki lamaşsu heykeli. [Wikipedia]
    Aşunasirpal’in sarayındaki lamaşsu heykeli. [Wikipedia]

    Gizli silah Twitter

    IŞİD’in sosyal medya alanındaki başarıları sadece Avrupa ülkelerinden destek toplamalarına değil, Alman motosikletçiler gibi beklenmedik rakipler bulmalarına bile yol açmıştı.

    Görünen o ki, Twitter IŞİD için güçlü bir silah olmaya devam ediyor. Washington merkezli Brooings Enstitüsü’nün raporuna göre, IŞİD’i Twitter’da destekleye hesap sayısı Eylül-Aralık 2014’ten 46-70 bin arasındaydı. Bu sayı, Twitter’ın binlerce hesap silmesine rağmen şimdi 90 bine ulaşmış durumda.

    Üçte biri Arapça, beşte biri ise İngilizce olan hesapların her biri ortalama 1000 takipçiye sahip. Toplamda kaç kişiye ulaştıklarını düşünün…

    Gidişata bakılırsa, Irak’ta taş üstünde taş bırakmayacak günler bekliyor olabilir. Musul harekatıyla beraber başlayacak günlerin ardından birkaç tarihi eserin ayakta kaldığına fazlasıyla sevinebiliriz.

    Iraklı işçiler 2001'de Nimrud harabelerini temizliyor. [AFP]
    Iraklı işçiler 2001’de Nimrud harabelerini temizliyor. [AFP]

    EN COK OKUNANLAR

    İlgili Makaleler