Bilim insanları laboratuvar ortamında fareleri dondurarak yaşam döngülerini uzatmayı başardı. Peki aynı yöntem Mars yolculuğunda işe yarayacak mı?
İnsanlığın yeni koloniler kurma ümidi ile yola çıkacağı yeni gezegenlere yolculuklar en az aylar sürecek. İnsanların son derece zorlu uzay yolculuklarında sağlığını kaybetmeden veya aklını kaçırmadan hayatta kalması mevcut teknojiler altında mümkün görünmüyor. Daha da önemlisi, insanların derin uzayda “kullanım süresini” sabit tutabilmek için fiziksel hallerini donduran bir teknoloji kullanmak gerekiyor.
Neredeyse tüm derin uzay temalı bilim-kurgu filminde karşımıza çıkan yöntem, “suspended animation” olarak biliniyor. Kısaca insan vücudunun dondurulması veya belli şartlar altında kış uykusuna yatırılması anlamına geliyor.
Harvard Üniversitesi tarafından yapılan yeni bir araştırmada, fareler üzerinde yeni bir yöntem denendi. Nature dergisinde yayımlanan araştırmada, farelerin beynindeki belli bölgelerdeki sinirler dürtülerek kış uykusu benzeri bir davranış göstermeleri sağlandı. Yapılan araştırma, ilk kez bir canlının beyninde kış uykusu etkisi oluşturmak için sinirlerin tanımlandığı deneyi temsil ediyor.
Deneyde, farelerin hipotalamusunda yer alan belli sinir yollarının “derin uyku” etkisi oluşturmaktan sorumlu olduğu tespit edildi. Bu sinir yolları dürtüldüğünde, farelerin metabolik faaliyetleri neredeyse durma noktasına geldi ve vücut sıcaklıkları 20 dereceye kadar düştü.
Araştırmada yer alan Senmiao Sun, “sıcak kanlı canlılarda vücut ısısının sıkı bir şekilde düzenlendiğini” belirtti. Sun, “İnsan vücudunda birkaç derecelik düşüş hipotermiye neden olarak ölüm getirebilir. Öte yandan, farelerde harekete geçirdiğimiz ‘torpor’ (cansızlık) durumu bu düzenlemeyi değiştiriyor ve vücut sıcaklığının belirgin şekilde düşmesini sağlıyor” dedi.
Fareler üzerindeki başarılı deneye rağmen, memeli beyinlerinin kış uykusu süreci hakkında birçok bilinmeyen mevcut. Yakın geçmişteki araştırmalarda ise birçok yeni bilgiye ulaşıldı. Örneğin, beynin belli bölgelerine özel kimyasal bileşenler eklendiğinde cansızlık durumunun tetiklendiği anlaşıldı. Deneylerde, virüs özellikleri gösteren kimyasal spesifik sinir bölgelerine odaklanmayı başardı.
İnsanların yaşam süresini uzatmayı başarabilecek miyiz?
Interstellar veya Alien olsun, birçok bilim-kurgu başyapıtında insanlığın derin uzayda var olabilmesi için zamana karşı durabilmesi gerekiyor. Bu da, belli mesafeleri aşmak için uyku moduna girmemiz gerektiği demek. Peki, Mars’a giderken bu teknolojiyi keşfetmiş olacak mıyız?
Elde edilen başarılara rağmen, insanları Kızıl Gezegen’e kış uykusu modunda gitmemiz için daha uzun yıllar araştırmalar yapmak gerekiyor.
Harvard Sinirbilim Bölümü Başkanı Profesör Michael Greenberg, “İnsanlarda bu tür bir durumu canlandırabilir miyiz sorusunu cevaplandırmak için henüz çok erken… Ancak kesinlikle peşinden gidilmeye değen bir hedef” ifadesini kullandı.
Greenberg, bu teknolojiyi elde edebilmemiz halinde karşımıza çıkacak olasıkların “sınırsız” olacağını söylüyor:
Araştırmada yer alan bir diğer isim, Sinisa Hrvatin ise “İnsanlarda kış uykusu durumunu canlandırmanın getireceği potansiyelleri düşünmek bile heyecan verici… Gerçekten insan yaşam ömrünü uzatabilir miyiz? İnsanları Mars’a göndereceğimiz yöntem bu mu olacak?”
İnsanlık yörüngeye 99% güvenli erişim sunan teknolojiyi henüz 2020 yılında elde etti. Mars’a altı ay sürmesi beklenen bir yolculukta yerçekimsiz ortamın zorluklarına dayanabilmek, ancak animasyon filmlerinde izlediğimiz konforlu uzay gemilerinin ötesine geçiyor. Kısaca, insanların kış uykusu yeteneğini aktif edebilmek geleceğimiz için çok kritik olacak.