Sindirim sisteminde ‘gözlerimizin önünde’ yer alan ancak bugüne kadar fonksiyon ve yapısal özellikleriyle resmen tanımlanmamış bir organ yer aldığı açıklandı.
Bağırsak askısı veya mezenter (mesentery) olarak bilinen organın, bugüne kadar birok parçadan oluştuğu kabul ediliyordu. The Lancet Gastroenterology & Hepatology dergisinde Kasım 2016’da yayımlanan araştırma ise mezenterin tek bir parçadan oluştuğunu belirtiyor.
İrlanda’nın Limerick Üniversite Hastanesi’nde görevli J. Calvin Coffey, ‘gözden geçirilen ve değerlendirilen makalede, bugüne kadar tanımlanmamış bir organa sahip olduğumuzu ortaya koyduk’ ifadesini kullandı.
Makalede, “100 yıldan bu yana kabul edilen anatomik ifade yanlış. Bu organ çok parçalı ve karmaşık olmaktan çok uzak. Temel olarak tek ve kesintisiz bir parçadan oluşuyor” denildi.
Makalenin yayımlanmasının ardından, mezenteri tıp öğrencilerine ayrı bir organ olarak öğretilmeye başlandı. En köklü tıp ders kitaplarından biri olan “Gray’s Anatomy”, mezenteriyi yeni tanımına göre güncelledi.
Nedir bu yeni organ?
Mezenteri, karınzarının (periton) ikiye katlanmış olan, bağırsağı karın duvarına bağlayan ve sabitleyen organ olarak tanımlanıyor.
Tıp tarihindeki ilk tanımlamalarından biri Leonardo da Vinci tarafından yapılan mezenteri, yüzyıllarca önemsiz bir fazlalık olarak kabul edildi. Geride kalan 100 yıl içerisinde de, doktorlar mezenterinin çok parçalı ve önemsiz bir yapı olduğunu düşündü.
Ne değişecek?
İnsan vücudunun yapısı hakkında bir yenilik olmasa da, mezenterinin yeni tanımı tıp dünyasındaki önemini artıracak. Bilim insanları, mezenterinin daha iyi incelenmesi halinde sindirim sistemindeki rahatsızlıklara yönelik yeni tedaviler geliştirilebileceğini belirtti.
Coffrey, mezenteriye bir organ gözüyle bakılması sayesinde karın rahatsızlıklarının daha iyi kategorize edilebileceğini söyledi.
Coffrey, mezenterinin anatomi ve yapısını ortaya çıkardıklarını, sonraki aşamada fonksiyonunu daha iyi anlamaya çalışacaklarını ifade etti. “Eğer fonskyionu anlarsak karınsal fonksiyonunu da anlarız ve ardından hastalığı tespit ederiz. Tüm bunları bir araya getirdiğinizde ise mezenteri bilimi ortaya çıkar.”
