Uzay keşfinin geldiği nokta ile gezegenimizin sürüklendiği gelecek, ben dahil Dünya üzerindeki milyonlarca insanı ortak bir hisle doldurmuş durumda: Dünya’dan defolup gitmek.
Bu his farklı şekillerde aklımızda o kadar yer edinmiş durumda ki, yakın gelecekte gerçekleşmesi ne kadar düşük bir olasılık olsa da muhteşem hayaller kurmaktan çekinmiyoruz.
Hayallerin bizleri uzay keşfine daha çok bağladığı bir gerçek. Ancak Asgardia hakkında verilen bilgilere kısaca baktığımda aklıma Mars One’ı getirdiğini söylemem gerek. Yani bir zamanlar Mars’a gönderilecek gönüllü seçmek için küresel kampanya başlatan ancak geride kalan her yıl hedefinden giderek uzaklaşan bağımsız proje.
Yine de çok önyargılı olmadan önce, Asgardia oluşumunun arkasındaki isim Igor Ashurbeyli’nin verdiği bilgilere bir bakalım.
Temelinde yatan felsefe güçlü
Ashurbeyli, UNESCO Uzay Bilim Komitesi’nin Başkanı. Aynı zamanda Uzay-havacılık Uluslararası Araştırma Merkezi’nin (AIRC) kurucusu. Birleşmiş Milletler’in (BM) gelecekteki yeni üyesi olarak duyurduğu Asgardia, ismini Nordik mitolojisindeki gök şehri Asgard’dan alıyor.
Asgardia her ne kadar uzay milleti olarak kurulsa da, BM’ye bağlı olması ‘Dünyalı kimliğini’ koruyacağı olarak anlaşılabilir. Yakın gelecekte uzaya insan gönderme gibi bir hedefi olmayan oluşumun, nasıl bir plana sahip olduğu belirsiz.
Asgardia tamamen barışçıl bir amacı temsil ediyor. Dünya dışında kurulacak koloni, Dünyalılara din, kültür ve coğrafya ayırt etmeksizin uzaya eşit erişim hakkı sunacak. Ashurbeyli, bu şekilde “Dünya’daki jeopolitik çatışmalardan tamamen arınmış bir medeniyet kurmak istediklerini” söyledi.
“Günümüzde, uzay hukuku ile bağlantılı birçok sorun modern uluslararası hukukun karanlığında hiçbir zaman çözülemeyebilir… Artık uzayda yeni bir hukuki gerçeklik başlatmanın zamanı geldi.”
AIRC, Asgardia kapsamında Dünya’yı asteroit, uzay enkazları ve taç kütle atımlarından koruyacak bir kalkan yapılmasını teşvik edebilir. Bu fikrin temelinde, Ashurbeyli’nin geçmişte öne sürdüğü ‘URBOCOP’ yatıyor. Proje, yörüngede kurulacak silahlı bir üs ile asteroitleri ve füzeleri yok etmeyi hedefliyordu.
Hemen başvurabilirsiniz
Eğer 18 yaşından büyükseniz ve bir e-posta adresiniz varsa, Asgardia vatandaşı olmak için şimdiden başvuru yapabilirsiniz. Başvuru sayısı, henüz ilk gün içinde 5000 bini geride bıraktı.
Ashurbeyli, vatandaş sayısının 100 bini geçmesinin ardından BM’ye resmen başvurabileceklerini belirtiyor. ‘Asgardian’ halkı, bu amaç uğruna doğdukları ülkenin vatandaşlığını bırakmak zorunda değil…
Nebraska Üniversitesi’nde uzay hukuku uzmanı olan Frans von der Dunk, Ashurbeyli’nin ‘millet’ kelimesini bilinçli olarak seçtiğini düşünüyor. Uluslararası hukuk altında, ‘millet’ veya ‘ulus’, özel düzenlemeler altında olan ve bir araya gelmesi için bağımsız bir ülke kurma amacı şart olmayan popülasyonları temsil ediyor. Buna bir örnek, ABD’de ulusal kongreleri bulunan yerliler.
Bağımsız bir eyalet veya ülke olmak için BM’nin Asgardia ve benzeri yeni oluşumları tanıması gerekiyor. BM’nin bu kapsamdaki şartlarına bakıldığında ise Asgardia’nın önünde uzun bir zaman olduğu söylenebilir:
Asgardia’nın bir bölgeye sahip olması ve nüfusunun büyük kısmının bu bölgede yaşaması gerekiyor. Dunk, “Uzaya gidemediğiniz sürece istediğiniz kadar imza toplayın ama bir devlet haline gelemezsiniz” diyor.
Ayrı bir eyalet olabilmek için aktif bir hükümet kurulması da gerekiyor. AIRC, bu aşamada planlar yapmaya başlamış.
“50 yıl içinde gerçek olabilir”
ABD ve Sovyetlerin uzaya taşan nükleer denemelerini durdurmak için hazırlanan Dış Uzay Antlaşması da, Asgardia için engel teşkil edebilir. Antlaşma, ‘uzayı tüm Dünya devletlerinin alanı’ olarak kabul ettiği için Asgardia’nın kafasına göre bir uzay ülkesi kurmasına izin vermiyor.
Antlaşma ayrıca, ‘kimsenin uzayda toprak üzerinde hak iddia edemeyeceğini, ancak yasal durumların istisna olabileceğini’ belirtiyor.
Von der Dunk, “Asgardia önümüzdeki 50 yıl içinde kurulabilir. Ancak önümüzdeki 10 veya 20 yılda yaşanacağını sanmıyorum” dedi.
Asgardia ne zaman gerçek olur bilinmez, 10 yıl içinde gerçekleşmesine kesin gözüyle bakılan tek gelişme, uzay turizmi olacak. Bu alanda da şu ana kadar en gelecek vaat eden firma Blue Origin. Firma ilk insanlı alçak yörünge denemelerini 2018’de yapabilir.
Mars One bir kenarda dursun, SpaceX’in Gezegenlerarası Taşıma Sistemi bile henüz gerçek olmaktan çok uzak. Bunların birer engel olmadığını ve uzay keşfinin temelinde hayal ile merakın yattığını biliyoruz.
Von der Dunk da bu görüşte: “Hayalleri olan insanları takdir ediyorum… Bazen insanların kutudan dışarı çıkmaları ve bir şeyler yapmaya başlamaları gerekiyor.”
Yine de küresel bir projede insanlara gereksiz heyecan vermek doğru olmayabilir. Umarım Ashurbeyli amacına ulaşmak için güçlü yatırımcılar bulur ve Dünya’dan kaçış için yeni bir alternatif sunar.