Başlığı tersten sormak da mümkün aslında. Microsoft’un geçtiğimiz ay tanıttığı hologram başlığı HoloLens, artırılmış gerçeklik alanında en etkileyici ürünlerden biri olarak belirdi. Ancak Google Glass’ın son tüketiciye ulaşmakta başarısız olduğu, Oculus Rift’in ise niş ürünü olmaktan çıkamadığı günlerde, HoloLens gibi bir teknoloji henüz günlük yaşantımızdan çok uzakta duruyor. Kafalardaki soru ise bu tür bir teknolojiyi kullanmaya ne kadar hazır olduğumuz.
HoloLens’e ait video ve görseller, dijital dünyayı ekranlardan alarak gerçekliğin ta kendisi haline getirmeyi vaat eden bir ürün sergiliyor. Oculus Rift gibi kullanıcıyı bir görsel gerçeklik diyarına yerleştirmek yerine fiziksel ortamı dijital içerikle bütünleştiren HoloLens’in geniş kullanım alanı, bulunduğumuz noktadan bakıldığında fazlasıyla uçuk kaçık geliyor.
https://www.youtube.com/watch?v=aThCr0PsyuA
Ürüne ait tanıtımlar, yıllarca Google Glass’a ait videolarda izlediğimiz ve bir gün gerçekleşmesi beklenen yaşam şeklinin bir üst modeline benziyor. Bu aşamada, verilen vaatlerin ne kadar gerçeğe dönüşeceğini bilmek çok güç. Birkaç yıl öncesinde, yolda Google Maps yardımıyla gideceğimiz yere yürürken, video konferans yapabileceğimizi, gözümüze çarpan güzel bir karenin de fotoğrafını çekebileceğimizi hayal ediyorduk. Microsoft ise yakın gelecekte insan boyundaki görseller içinde yürüyerek sunum yapabileceğimiz, Ay yüzeyinde maden çıkartacak araçları hologramla tasarlayabileceğimizi ya da en basitinden yemek pişirirken dev bir ekranda arkadaşlarımızla görüntülü sohbet yapabileceğimizi söylüyor.
HoloLens gibi bir teknolojinin gerçek olmasını özellikle oyunseverler fazlasıyla isteyecektir. Dahası, sanayi ve iş alanında büyük bir kolaylık ve performans sağlayacağı kesin. Windows 10’u bir hologram seviyesine taşıyacak HoloLens, hedeflediği yolda sadece Ar-Ge zorlukları değil, rekabetle de uğraşacak. Zira, Google yeni rakibiyle fazlasıyla uğraşacakmış gibi görünüyor.
‘Sağlıklı değil’
Biyo-teknolojiler giyilebilir cihazlara kıyasla insanların yetenekleri artıran özellikleriyle öne çıkıyor. Buna en iyi örnek, görme yeteneği çok düşük olan insanların görüşünü artıran eSight başlığı. Aynı başlık, normal insanlara nesneleri 14 kat daha yakından görme yeteneği kazandırıyor. Ancak üstün görme yeteneğini elde etmenin karşılığında fazlasıyla beyin hücresi harcamanız gerekiyor. eSight, görmeyle bağlantılı hücreleri çok daha fazla çalışmaya zorluyor ve beyni normalden daha fazla yoruyor.
Google’ın geçtiğimiz yıl satın aldığı ‘sihirsel’ artırılmış gerçeklik teknolojisine sahip Magic Leap, henüz tanımadığımız ama görüş yeteneğimizi fazlasıyla değiştirecek bir başka ürüne sahip. Henüz gizli tutulan ürünün özelliği, hologramın çıplak gözle tecrübe edilmesini sağlayan üstün bir optik teknoloji sunması. Google’ın Aralık 2014’te Magic Leap’e ‘baş fütürist’ olarak transfer ettiği bilim-kurgu yazarı Neal Stephenson, ‘daha önce görmediği bir şeye tanık olduğunu’ belirtmiş ve ‘var olan değil yeni bir teknolojinin geliştirildiğini’ söylemişti.
Ne başlık ne de gözlük gerektirmeyen artırılmış gerçekliği gözlerimizin önüne getirecek olan Magic Leap’in CEO’su Rony Abovitz, HoloLens’in ‘sağlıklı olmayabileceğini’ savundu. Sebebi ise yukarıda belirttiğimiz beynin ‘aşırı yüklenme’ sorunu yaşayabilme riski.
Reddit’te AMA (Ask Me Anything) soru-cevap paneline katılan Abovitz, ‘HoloLens’in gözlerimiz ile beyin arasındaki fiziksel bağlantıyı kopya etmeyen bir sistem kullandığını, bu nedenle beyinde kalıcı hasara yol açabileceğini’ öne sürdü. Abovitz, HoloLens ve benzer teknolojilerin kullanılmaması gerektiğini savundu.
“Beyin-göz arasındaki bağlantıyı taklit etmeyen sistemler nörolojik hasara neden olabilir”
Mobil cihazlardan başını kaldıramayan insanlığın günlük yaşamadaki hallerini gözümde canlandırdığımda, Abovitz’e hak veriyorum. Sosyalliği dijital ortama aktaran insanların Google Glass küresel alanda son tüketiciye sunulsaydı ne hale geleceğini bir düşünün. Duşa, hatta yatağa bile gözlükle girmenin getireceği zorlukları. Dahası, sadece ‘karanlık internette’ satmak için her gün çekilecek sayısız ‘uygunsuz’ fotoğraf gibi sorunların neden olacağı sosyal karmaşayı… HoloLens gibi şahsen kafamdan çıkarmakta zorluk çekeceğim bir başlığın da doğrudan yaşam şeklini etkileyerek beyni değiştirmesi kaçınılmaz olabilir.
Abovitz de, kendi teknolojilerinden yola çıkarak ‘insanların 3D dünyaya boğulmasının kesinlikle sağlıklı olmadığını’ savunuyor. Stereoskopik 3D olarak adlandırılan cihaz türleri bulunduğunu belirten Abovitz, HoloLens’in beyin-göz sistemine gönderdiği girdilerin yanlış olduğuna inandığını ve geçici veya kalıcı olarak sinirsel rahatsızlıklara yol açabileceğini belirtti. Geçmişte stereoskopik sorunlar yaşadığını belirten Abovitz, kendi geliştirdikleri optik alan sistemleri kullanılabilecekken başlıkları asla tercih etmeyeceğini söyledi.
Magic Leap ‘kendi işine bakacak’
Google’ın doğrudan rakibi haline gelmesi, Abovitz’in HoloLens’i eleştirmesini kaçınılmaz kılsa da, teknolojileri hakkında halen çok fazla bilgi bulunmaması ne kadar haklı olduğu konusunda belirsizlik yaratıyor.
Magic Leap, insan gözünün gerçek dünyada algıladığı ışığı, yapay ışıkla birleştiriyor; böylece iki görüntüyü bir araya getirerek bulunduğunuz mekanı bir 3D hologram perdesine çeviriyor. HoloLens ile benzer bir teknoloji kullandığı düşünülen Magic Leap, bulunduğunuz ortamı da bir yapay görüntüye çevirebiliyor. Magic Leap bugüne kadar 3D görüntüleri oluşturmasını sağlayan teknolojiyi açıklamadığı gibi bunu yapmasını sağlayan cihazı da gözlerden sakladı.
Microsoft ise rakibinin aksine HoloLens’i geliştirme aşamasında destek istediğini en başından beri gizlemedi. HoloLens projesinin başında yer alan Alex Kipman, 21 Ocak’taki sunumda ‘teknolojinin geliştirilmesi için diğer firmalarla işbirliği yapabileceklerini’ belirtmişti. Bu teklife sıcak bakmadığı anlaşılan Abovitz ise Reddit’te ‘başka planları olduğunu’ belirtti.
Beklentiler gerçek olacak mı?
Facebook’un 2 milyar dolar ödediği Oculus, Google’ın 542 milyon dolara satın aldığı Magic Leap ve Micosoft’un HoloLens’i görsel ve artırılmış gerçeklik alanında en yüksek beklentinin olduğu ürünler. Farklı donanım ve yazılım içermelerinin yanı sıra kullanım şekillerinin halen son tüketiciye uzak olması, kafaları da bir hayli karıştırıyor. Henüz belli sanayilere tedarik edilen Oculus Rift’in dışında, Magic Leap ve HoloLens’in ilk günlerinde fazlasıyla eleştiri alan Google Glass’ın konumuna düşmeleri muhtemel.
ABD Ordusu, geçtiğimiz yıl hastalıklara neden olabileceği nedeniyle Oculus Rift’i eğitimlerde kullanmayı reddetmişti. Addictive Behaviors dergisinde Ekim 2014’te yayımlanan araştırmada, ABD’nin San Diego kentinde yaşayan bir adamın ‘Google Glass’ nedeniyle internet bağımlılık bozukluğu’ yaşadığı belirtildi. 31 yaşındaki adam istemsiz olarak elini sürekli şakağına götürdüğü (Google Glass’ı açma ve kapama için) ve sürekli gözlükten dünyaya bakıyormuş gibi rüya gördüğü şikayetinde bulundu.
Kısaca tıpkı Abovitz’in bahsettiği gibi ‘kendimizi 3D bir dünyaya batırmak’ beynimizde ciddi sorunlara neden olabilir. Bu riskten Magic Leap’i ayrı tutmak istiyorsa, Abovitz’in optik teknolojisinin beyni kontrolden çıkarmadığını garantilemesi gerekecek.