Ateşlenmesinden kısa bir süre sonra insan hatasından dolayı teknik arıza veren ve rotasından saparak Dünya ile bağlantısını kaybeden Hitomi X-ray teleskobu, tek bir bilimsel makale ile de olsa astronomi arşivlerindeki yerini aldı.
Hitomi, birkaç günlük ömründe 250 milyon ışık yılı mesafeden önemli veriler elde etmeyi başardı. Hitomi’nin topladığı veriler, bir galaksi kümesindeki yıldızlararası gazların galaksiler arasında nasıl hareket ettiğine dair önemli bulgular sundu.
Nature dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, elde edilen veriler bugüne kadar savunulan genel görüşleri değiştirmeye yetecek kadar güçlü. NGC 1275 galaksi kümesindeki yıldızlararası gazların saniyede 164 km hızla hareket ettiği tespit edilirken, bu hız beklentilerin altında kaldı. Sebebi, NGC 1275 içindeki galaksilerin saniyede binlerce kilometreye denk gelen çok daha yüksek hızlarda hareket etmeleri.
Elde edilen az ama önemli bilgi, makalenin yazarlarından Andrew Fabian’a göre ‘bir anda açılıp kapanan bir kapı’ gibi. The Verge’e yorum yapan Cambridge Üniversitesi Astronomi Enstitüsü’nden Fabian, ‘en güçlü karadelik gözlemcisinin kaybedilmesinin çok yıkıcı olduğunu, bir anda arkasında sakladıklarını görebildikleri bir kapının anında suratlarına kapandığını’ söyledi.
Yazılım hatasıyla gelen son
Japonca ‘göz bebeği’ anlamına gelen Hitomi, 17 Şubat 2016 tarihinde Tanegashima Uzay Merkezi’nden JAXA’nın geliştirdiği H-IIA roketiyle ateşlendi.
Hitomi’nin ateşlenmesinin sonrasında yaşanan hızlı sonun başlangıcı, bir yazılım hatası oldu. Hitomi, uzaydaki konumunu belirlemek için yıldızların konumlarını takip eden bir cihaz veya durağanlığını kontrol eden alıcıları kullanıyordu.
Kesin olarak bilinmeyen bir sebeple, alıcıyı temsil eden IRU (durağan referans birimi) adlı donanım, Hitomi’nin yavaşça kendi ekseninde dönmeye başladığın bildirdi. Oysa böyle bir durum söz konusu değildi. Yanlış bildirim, yıldız takipçisi donanımın kapanmasına ve veri toplamayı kesmesine neden oldu.
Hitomi, IRU’dan gelen yanlış bilgiyi düzeltmek için dönmenin zıt yönüne hareket etmeye başladı. Durum giderek kötüleşince, uzay aracı dengesini sağlamak için son çare olarak iticilerini çalıştırdı. İşte bu noktada Hitomi kendi sonunu getirdi.
Güneş panellerini konumlamak için kullanılan iticiler, Hitomi’nin şekline göre belirlenen kütçe merkezine odaklı çalışıyordu. Yörüngedei konumuna geldikten sonra bilimsel donanımlarını hazır hale getiren uzay aracının son durumu güncellenmemişti. İticiler, yanlış kütle merkezine dayanarak ateşlendi ve Hitomi tamamen kontrolden çıktı.
JAXA, 27 Mart’ta Hitomi ile bağlantının kaybedildiğini açıkladı. Kendi ekseninde çok yüksek hızla dönen uydu, rotasından çıkmış ve bilinmeyen bir yere doğru sürüklenmeye başlamıştı.
Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi’nden Jonathan McDowell, “Büyük bir trajediydi… Çok talihsiz ve maalesef insan hatasından kaynaklanan bir durumdu. [JAXA] Yaşanan arızalar için yeterli planlamaya sahip değildi” ifadesiyle astronomi dünyasının en son acısını özetliyor.
Karadeliğin ‘geribildirimi’ yarım kaldı
Hitomi, Dünya ile olan bağlantısını kaybetmeden önce Perseus gökadasından yayılan X-ray ışınlarını gözlemleye başlamıştı. Dikkatini verdiği nokta, kümedeki galaksiler arası gazların hareketiydi.
Çok sıcak olan gökada gazlarından elde edilecek bilgiler, ışık yaymıyor ve yansıtmıyor olmasına rağmen çekim kuvveti bulunan ‘karanlık maddenin’ anlaşılması için de bilgiler sunacaktı. Fabian, “Karanlık madde galaksiler arası gazın sıkışmasını ve ısınmasını sağlıyor ve sıcaklık 5 milyon dereceye kadar ulaşıyor” bilgisini verdi. Gökadadaki gazların çok yoğun olması da, Hitomi’nin sürekli gözlemleyebileceği X-ray ışınlarının yayılmasını sağlıyordu.
Hitomi için bir diğer büyük av, NGC 1275 merkezinde yer alan süper dev karadelikti. Gökadadaki gazlarla etkileşime girerek çok büyük miktarda enerji saçan karadelik, ‘karadelik geribildirimi’ denilen etkileşimle gazları ‘köpürtüyordu.’
Fabian, “Düşük veya yüksek hacimde bir etkileşim görmemiz, geribildirim sürecinin ne kadar şiddetli olduğuna işaret ediyor” ifadesini kullandı.
Yeni Hitomi’lere ilham olabilir
Veriler, Hitomi’nin X-ray yayılımlarını denetleyen Soft X-ray Spekrometresi’nin ne kadar hassas ölçüm yaptığını da ortaya koydu. Spektrometrenin elde ettiği ölçümler, gazların hareket hızının saniyede en fazla 10 km değiştiğini gösterdi.
Hitomi’nin derin uzayın soğuk karanlığında uykuya yatmasının ardından astronomi dünyası yeni nesil bir X-ray teleskobunun ne zaman uzaya gönderileceğini düşünüyor. ESA, 2028 yılında ATHENA uzay aracıyla daha büyük bir spektrometreyi ateşlemeyi düşünüyor.
Kaynak: The Verge