Laboratuvar deneyleri, mikropların saf hidrojen atmosferinde yaşayıp büyüyebileceğini gösteriyor. Bu bulgu, astronomların uzaylı yaşam belirtileri aradığı ortamları genişletebilir.
MIT’in ötegezegen astronomu Sara Seager, “insanların yaşanabilir bir gezegenin nasıl ifade edilmesi gerektiğine dair görüşlerini genişletmeye çalıştıklarını” ifade etti. Seager, bu keşfin “başka bir yerde hayat bulunabilme şansımızı arttırdığına işaret ettiğini” belirtti.
Seager ve meslektaşları, tek hücreli organizmalar için benzeri kabul edilen maya ve E. coli’yi¹ bir miktar besin suyu içeren küçük şişelere yerleştirdiler. Araştırmacılar altı şişeden havayı boşalttı ve yerine saf hidrojen gazı, saf helyum gazı veya 80% azot ve 20% karbondioksit karışımı doldurdu. Son bir şişe seti Dünya havasıyla bırakıldı.
Araştırmacılar birkaç saatte bir, kaç tanesinin hayatta olduğunu saymak için bazı mikropları hipodermik iğne ile çıkardılar. 4 Mayıs tarihli Doğa Astronomisi dergisinde detayları verilen deneye göre, mikroplar test edilen her atmosferde çoğalmıştı. Mikropların en çok sıradan Dünya havasında geliştiğini fark edildi.
Buna ek olarak, E. Coli özellikle, amonyak, metanetiol ve azot oksit de dahil olmak üzere diğer gezegenlerin atmosferlerinde bulunursa potansiyel biyo-işaretler veya olası yaşam belirtileri kabul edilen birkaç gaz üretti.
Biyoimzaları Tespit Etmenin İlk Adımı
NASA’nın Greenbelt, Maryland’deki Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nde çalışan ve deneylere dahil olmayan astrobiyolog Giada Arney, “E. Coli çok basit bir organizmadır, ancak inanılmaz bir dizilim üretir. Hangi gazların yaşam tarafından üretilebileceğini bilmek, bir ötegezegende mümkün tespit edilebilir biyo-imzaları incelemek için gerekli ilk adımdır” açıklamasını yaptı.
Seattle’daki Washington Üniversitesi’nden astrobiyolog John Baross, sadece hidrojen açısından zengin bir atmosfer aramanın yeterli olmadığını söylüyor. Baroos, bir gezegende yaşamın gelişmesi için deney şişesinde yer alan miktara eşdeğer besin taşıması gerektiğini belirtti. Kayalık bir yüzeyle kimyasal madde alışverişi yapan bir sıvı su okyanusu, yaşamın oluşması için ideal ortamı sunabilir.
Astrobiyologlar, ötegezegenlerin atmosferine yıldız ışığı filtrelemesiyle bakarak yabancı yaşam belirtileri aramayı planlıyorlar. Eğer kayalık bir gezegenin yüzeyindeki yaşam sahte gazlar yayarsa, James Webb Uzay Teleskopu gibi gelecekteki teleskoplar bu emisyonları tespit edebilir.
Saf Hidrojen Atmosferleri Nadir Şekilde Varlar
Saf hidrojen atmosferine sahip kayalık gezegenlerin var olup olmadığı belli değil. MIT’in yeni çalışmada yer almayan gezegen bilimcisi Daniel Koll, gezegenlerin nasıl oluştuğu hakkında bilinenlere dayanarak, saf hidrojen atmosferlerinin nadir olması gerektiğini söylüyor.
Hidrojen çok hafif olduğu için, tamamen veya çoğunlukla hidrojenden oluşan bir atmosfer daha kabarık olur. Böylece, genişliği Dünya’nın azot ağırlıklı atmosferinden 14 kat daha fazla olur. Bu da, dünyevi teleskoplara giderken yıldız ışığı filtresiyle atmosferden daha fazla süzüleceği anlamına gelir, biyo-imzalar için bu atmosferleri araştırmayı kolaylaştırır.
Sonuçlar aynı zamanda mikropların helyum ve azot ağırlıklı atmosferlerde de yaşayabildiğini doğrularken, bu atmosferler daha ince ve bu nedenle diğer gezegenlerin etrafında tespit edilmesi daha zor olacaktır.
Seager, basit deneylerin biyologlar için şaşırtıcı olmayabileceğini belirtti. Sonuçta, yeryüzünde hidrojen açısından zengin ortamlarda yaşayan mikroplar vardır, örneğin kalsiyum bozunmasının hacim olarak 33% ve 88% arası hidrojen ile madenlerde oyuklar gibi hava cepleri oluşturulabilir. (Dünya’daki hidrojenin çoğu suda kilitlidir; atmosfer genel olarak %1’den daha az hidrojen gazı içerir.)
Ayrıca, hem E. Coli hem de maya oksijen olmadan hayatta kalabilir. E. Coli birçok hayvanın bağırsaklarında yaşayabilir ve maya bira mayalama için fermantasyon endüstrisinde kullanılır. Ancak Seager, her iki mikrobun da hidrojen ortamına tamamen adapte olmadığından dolayı, bunun test etmeye değer olduğunu düşündü.
Uzaylı Yaşamı Mümkün Olabilir
Koll da Seager’la aynı fikirde olduğunu söylüyor. Koll, eğer Dünya yaşamı hidrojen atmosferi koşullarında var olabilirse, o zaman kesinlikle uzaylı yaşamının da mümkün olduğunu, ve bunun çok yüz yüze bir gösteri olacağını vurguluyor.
“Diğer gezegenleri incelediğimizde ilginç bulduğumuz şeyleri sınırlamamalı, ya da çok Dünya merkezli olmamalıyız.”
Eğer yaşam formları bu dünyalarda akciğer ve ses kutularıyla yaşayacak kadar karmaşıksa, gıcırtılı, tiz seslere sahip olacaklarını da ekliyor.
“Helyum balonu soluduğunuzda sesinizin Mickey Mouse’a benzediği etkiyi biliyor musunuz?” diyor. Hidrojen de aynı etkiyi yapıyor.
“Kesinlikle yabancı bir gezegene seyahat edebilir, bir nefes alabilir, gıcırtılı bir sesle bir şeyler söyleyebilir ve kaskınızı tekrar takabilirsiniz.”
1. E. Coli / Koli Basili: Memeli hayvanların kalın bağırsağında yaşayan bakteri türlerinden birisidir.