Batı Avustralya Üniversitesi Araştırmacıları doğuştan veya gelişimin ilk safhalarında meydana gelen kortikal körlüğün şizofreniyi bir şekilde engellediğine dair güçlü kanıtlar elde ettiler.
Şizofreni; tıpta bir tür kişilik bozukluğu olarak tanımlanan ruhsal ve zihinsel bir hastalık. Bu hastalık semptomlarına göre sınıflandırılır ve incelenir, örneğin gerçeklikle bağın kopması, var olmayan sesler duyma ya da görsel çeşitli halüsinasyonlar gibi bazı semptomları mevcuttur. Ancak yapılan onca tanımlama ve araştırmaya rağmen maalesef şizofreniye sebep olan ana etken çözümlenebilmiş değil. Dolayısıyla bu hastalıkla alakalı bilinen ve yeni öğrenilen her şey büyük önem arz etmekte.
Bu araştırmadan bağımsız olarak 1980-2001 yılları arasında kortikal görme kaybı olan insanların bir veri analizi elde edildi ve düzenlendi. Sonuç olarak bu insanların hiçbirinde ne şizofreni hastalığının kendisi ne de belirtileri mevcut değildi. Kortikal görme bozukluğu beyinden kaynaklanıyor. Beynin oksipital korteksindeki görsel alan zarar gördüğü için oluşuyor ve kimi zaman tam, nadiren ise kısmi görme bozukluğuna yol açıyor.
Ayrıca araştırmanın yürütücülerinden Vera Morgan, bu tür görme bozukluğuna sahip bireylerin şizofreni dışında diğer psikotik hastalıklara da sahip olmadıklarını vurguluyor; ”işte bu durum bizi, arada mutlaka keşfedilmeyi bekleyen bir bağlantının olduğuna ikna etti’’ bu bağlantının ise beyin pilastisitesi olabileceği düşünülüyor: ”Bunun ardında hangi mekanizmanın olduğuna emin olamayız ama koruyucu etkinin beyinde dengeleyici bir yeniden düzenleme yaptığını düşünüyoruz. Bu, bahsi geçen görme bozukluğuna bir tepki olarak ortaya çıkıyor.’’
Morgan son olarak; ” Gelecekte gerçekleştirilecek bilimsel girişimler için bazı önerilerde bulunmuş olduk. Bu koruyucu etkiye tam olarak neyin sebep olduğunu çözebilir ve onu yapay ortamda çalışılabilir hale getirerek, şizofreniyi yenebiliriz.’’ diyor.
İlginizi çekebilir: Şizofreniye Açılan Yeni Bir Kapı: Bağırsak Bakteriler
-Science is Everything-