Pazar, Aralık 22, 2024
More

    Görme engelli anne akıllı gözlük ile bebeğine ilk kez baktı

    Microsoft’un kısa bir süre önce tanıttığı HoloLens başlığı, Google Glass ile yola çıkılan akıllı gözlük teknolojisinde gelinen en son noktayı temsil ediyor. Artık teknoloji devleri spesifik kullanımlar için geliştirilen gözlüklere değil, içinde bulunduğumuz gerçekliği tamamen dijitale çeviren başlıklara odaklanmış durumda. Görsel gerçeklik harikası Oculus Rift’in ardından Microsoft’un tanıttığı hologram mucizesi HoloLens, bir gün kafamızda bolca yer edinecek başlıklardan sadece iki tanesi.

    Eğlence ve iş dünyasının öne çıkardığı özel görüş gözlükleri giyilebilir teknolojilerin gözdesi olabilir. Ancak en önemli alanda yani sağlıkta da çok önemli ve ümit verici gelişmeler yaşanıyor. Düşünce ile kontrol edilen elektronik kol ve bacakların yanı sıra yürümeyi sağlayan dış iskelet ile 3D yazıcıda üretilen protezler, yakın gelecekte bedensel engellerin kalkacağına en büyük işaret. Tüm bu gelişmelerin yanında, körlüğü ortadan kaldıracak önemli bir adım da atıldı.

    11 yaşından bu yana görme yeteneğini neredeyse tamamen kaybeden Kathy Beitz, ‘eSight’ adı verilen gözlük sayesinde bebeğini ilk kez gördü. Sarı nokta rahatsızlığı olarak da bilinen Stargardt hastalığı bulunan Beitz, sadece son derece bulanık, belirsiz şekiller görebiliyor. 29 yaşındaki genç kadın, bir başlığa monte edilen lens çerçevesinden oluşan eSight sayesinde, yeni doğan bebeğini görebilmeye başladı.

    Nasıl çalışıyor?

    eSight başlığında yer alan lens, aslında kullanıcının bir el kontrol cihazı ile ayarlarını değiştirebildiği OLED ekranı temsil ediyor. Yüksek çözünürlüklü kameradan elde edilen görüntüler gerçek zamanlı video akışı sunuyor. Kamera görüntüsünün yansıtıldığı ekrandaki parlaklık, renk yoğunluğu ve görüntünün rengini ayarlanabiliyor.

    Gözlüğün mantığı, göze ulaşan görüntünün kalitesini artırmak, böylece görüşle bağlantılı hücrelerden alınan tepkiyi güçlendirmeye dayanıyor. Gözden beyne aktarılan veri miktarının artması sayesinde, kişi çok daha belirgin bir görüşe sahip oluyor.

    eSight, her türlü ortama uyum sağlayabilme özelliğine sahip. Böylece kişinin bulunduğu çevreye ait görüntüyü her zaman elde edebiliyor. Kısaca, başlığı takan bir kişi kitap okurken veya televizyon izlerken olduğu gibi hareket ederken de görüş elde edebiliyor.

    Üstün görüş özelliği sağlıyor

    eSight, öncelikle görme bozukluğu bulunan kişiler için geliştirilmiş bir cihaz. Ancak insanın doğasındaki bir eksikliği kapatmak için geliştirilen icat, aynı zamanda mevcut görme yeteneğimizi de geliştiriyor.

    Başlığı takan bir kişi, normal görüşe oranla nesnelere tam 14 kat daha fazla yakından bakma özelliği kazanıyor. Sanki ayarlanabilir bir dürbün takıyormuş gibi çevrenizdeki nesne ve insanlara istediğiniz zaman yakın çekim bakabiliyorsunuz.

    Nesneleri yakından görebilmenin yanı sıra görüşü geliştiren renk ve çözünürlük ayarları yapabilmek, normal bir insanı fantastik bir dünyaya koyabileceği gibi beyinleri de fazlasıyla zorlayabilir. Bu yüzden eSight eğlence dünyası için geliştirilenlerin aksine sadece medikal odaklı bir ürün.

    Kullanımı yavaşça artıyor

    Tamamen kör olanlar için kullanılamayan eSight, Kuzey Amerika başta olmak üzere birçok insanın yeniden görmesine ve yardım gerekmeksizin hayatlarını sürdürebilmelerini sağlıyor. 20 yıl önce görüşünü neredeyse kaybeden emekli asker Mark Cornell bu insanlardan biri.

    Kuzey Amerika’da bugün 140 kişinin kullandığı eSight, 15 bin dolarlık fiyat etiketine sahip. Firmanın yakın gelecekteki amacı, başlığı daha küçük boyutlara getirmek ve fiyatını da azaltmak.

    Bebeğini kucağına aldıktan sonra onun gülüşünü, küçük dilini ve gülümsemesini görmenin inanılmaz bir şey olduğunu belirten Kathy Beitz, teknoloji sayesinde engellerini aşan insanlardan biri. Kendisine verilen eSight başlığıyla bebeğini büyütecek olan Beitz, kendisi gibi genç kadınlar için de aynı zamanda bir ümit sembolü.

    Beitz’in bebeğini ilk kez gördüğü anın videosunu YouTube’da izleyebilirsiniz.

    Not: Bu makalenin orijinali Turkcell Blog’da yayımlanmıştır.

    EN COK OKUNANLAR

    İlgili Makaleler