Piramitlerin ardından günümüzün en merak edilen arkeolojik keşiflerinden biri haline gelen Göbeklitepe’de keşfedilen güneş takviminin zamanı ve mevsimlerin değişimini takip etmek için kullanıldığı düşünülüyor. Dahası, kayaların üzerine işlenen oymaların 13,000 yıl önce yaşanmış bir kuyrukluyıldız çarpmasına işaret ettiği düşünülüyor.
Göbeklitepe’nin Neolitik Çağ’da tam olarak ne amaçla kullanıldığı bilinmese de, dünyanın bilinen en eski tapınağı ve aynı zamanda yıldız gözlem noktası olduğunu söylemek yanlış olmaz. Atmaca Taşı (Vulture Stone) olarak adlandırılan kaya üzerindeki yakın zamana ait analizler, oymaların takımyıldızları, hatta taşın oyulmasından önce yaşanan bir kuyrukluyıldız çarpışmasını gösteriyor olabileceğine işaret etti.
Kimya mühendisi Martin Sweatman tarafından öne sürülen savın, küçük buzul çağının başladığı dönemle kesişiyor olması dikkat çekici. Aynı dönem, farklı toplumların Neolitik Devrim olarak da bilinen tarıma döndükleri zamana rastlıyor. Sweatman tarafından öne sürülen en son bulgular, Göbeklitepe’deki kayaların üzerine işlenen ‘V’ şeklindeki oymaların günleri, bazılarının da kozmik olayları temsil ettiği.
50 sayfalık raporunda araştırmasının detaylarını sunan Sweatman’a göre, V şeklindeki oymaların her biri bir günü temsil ediyor ise elimize 12 ay ve ek 11 günden oluşan 365 günlük bir güneş takvimi geçiyor. Akbaba Kayası’ndaki kuş figürü, aynı zamanda boynunun etrafında bir V şekli taşıyor. Sweatman’ın analizine göre, akbaba yaz gün dönümü ile bağdaşan takımyıldızı temsil ediyor ve boynundaki V sembolü de gün dönümünün kendisi. Göbeklitepe’deki diğer heykeller ve figürler üzerinde de V şeklinin bulunması, zamanın takibi için kullanılmış olabileceklerini düşündürüyor.
Sweatman tarafından yapılan incelemelere göre, kayaların üzerindeki hayvan figürleri Dünya’nın hareketi ile bağlantılı olabilir, gezegenimizin döngü eksenindeki değişimleri belirtiyor olabilirler. Dahası, iki kayanın Genç Dryas Devri’ni, yani mini buzul çağını başlattığı düşünülen Taurit meteor yağmurunu gösterdiği düşünülüyor.
Ne kadar doğru?
Göbeklitepe, zamanında piramitler için olduğu gibi günümüz arkeologları adına isim yapabilmeleri adına çok önemli bir yer. Göbeklitepe’de çalışma imkanı bulan bilim insanları müthiş bir çaba ile dünyanın en eski tapınağını deşifre etmeye çalışırken, aralarında görüş ayrılıklarının belirmesi de kaçınılmaz (2017’de Sweatman’ın bulgularını değerlendiren bir makale buna örnek).
Göbeklitepe’deki deliller antik zamanlardaki insanların zamanı takip etmek ve tanık oldukları olayları tasvir etmek için heykel ve oymalar yaptıklarını fazlasıyla savunuyor. Sweatman, Göbeklitepe’deki yaşamış insanların gökyüzünün usta gözlemcileri olduğunu düşünüyor ve dünyayı mahveden bir kuyrukluyıldız çarpmasını da kayalara işlediklerine inanıyor.
Sweatman, yaşanan kozmik felaketin ardından insanların soğuk bir iklimde hayatta kalmalarını sağlayacak yeni bir dine geçiş yapmış olabileceklerini, aynı zamanda tarıma odaklandıklarını düşünüyor. Ona göre, insanların tanık oldukları olayları kayalarda betimlemeye çalışması bin yıl sonra ortaya çıkan yazının ilk adımı oldu.
Güneş takvimi ve ne tasvir ediyor olabileceğine dair araştırma Time and Mind dergisinde yayınlandı.
Kaynak: Sciencealert
Ana görsel: DijitalX