Bu yıl “Smart Connections” temasının ele alındığı 2. Global SatShow’da toplam piyasa değeri 100 milyar dolara ulaşan dünyanın uydu devleri bir araya geldi. 70 firma ve 3 bin profesyonel ziyaretçinin katıldığı etkinlik iki gün sürdü. Düzenlenen altı oturumun 2 bin 500 kişi tarafından takip edildiği fuar süresince şirketler arasında yaklaşık 320 ikili iş görüşmesi yapıldı.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) stratejik partnerliğinde, EMEA Uydu Operatörleri Birliği (EMEA Satellite Operator’s Association – ESOA) ev sahipliğinde düzenlenen 2. Global SatShow büyük ilgi gördü. Inmarsat, Es’hailsat, Türksat, Arabsat ve Hellas-Sat gibi dünya uydu piyasasına yön veren dev şirketlerin CEO’ları “CEO Summit” etkinliğinde buluştu. İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen ve 2 gün süren etkinlikte “uzay teknolojileri, yayıncılık sektörü, uydu endüstrisi, mobil iletişim ve 5G, uydu operatörleri ile nesnelerin interneti” başlıklı konular tartışıldı.
2. Global SatShow’un açılışında konuşan Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Faruk Özlü, TÜRKSAT 6A’nın 2019’da tamamlanacağını belirterek “Artık uzayda bir uydumuz olmayacak, bir uydu filomuz olacak. TÜBİTAK UZAY’ın hedefi, 12 yıl içinde dünya standartlarında en ileri düzey kabul edilen 30 santimetre yer örnekleme mesafesine ulaşmaktır” dedi. Özlü, bilgi ve iletişim sektörü ürünlerine olan ihtiyacın daha da artacağını, özellikle Dördüncü Sanayi Devrimi’nin iletişim anlayışında çok ciddi değişikliklere neden olacağını ve Türkiye’nin bu süreçte nasıl bir konum alacağını anlattı.
Airbus’tan 900 farklı uydunun çalışabildiği bir platform
2. Global SatShow’da birinci gün düzenlenen “Uydu Endüstrisindeki Geleceğin İşbirlikleri”nin tartışıldığı ilk oturumda söz alan Airbus Savunma ve Uzay Sistemleri Başkan Yardımcısı Nicolas Chamussy, Airbus A350’ın üretimini gerçekleştirerek Türkiye’ye has bir üretim yapan tek firma olduklarını ifade etti ve yaklaşık 900 farklı uydunun aynı platform üzerinde çalışabildiği bir sistem geliştirdikleri bilgisini verdi.
Panelde konuşan Melco Elektronik Sistemler Grubu Başkanı Masamitsu Okamura ise, Türkiye’nin potansiyeli olduğunu, bu sebeple de daha fazla pazarlama ve satış yapmak için 2012 yılında Türkiye’de bir ofis kurduklarını ve geçen yıl toplam 90 milyon avroluk satış yaptıklarını anlattı.
“5G ilk iki yılda 550 milyon aboneye ulaşacak”
İlk gün düzenlenen ikinci oturumda ise “Uydu Teknolojisi ile Mobilite” tartışıldı. Türk Telekom Teknoloji Üst Yöneticisi (CTO) Cebrail Taşkın, uydu teknolojilerinin 200 milyar dolardan fazla küresel cirosu olduğunu ve uzay teknolojilerinin 300 milyar dolarlık bir hacmi olduğunu aktardı. Taşkın, 2020 yılında 5G’ye geçileceğini hatırlatarak, şunları kaydetti: “5G bağlantı 2 yıl içinde dünyada 550 milyon aboneye ulaşmış olacak. Dünya’nın yüzde 71’i suyla kaplı. Gemiler ve uçaklardaki insanlara da ulaşmamız gerekiyor. Havada aynı anda 11 bin uçakta yaklaşık 2 milyon yolcu oluyor. Bu müşterilerimize ancak uyduyla ulaşabiliriz. Karasal ve uydu ağlarının birlikte kullanmasından bahsedebiliriz. Makinelerin iletişimi de çok önemli. Taşıtlar da gelecekte iletişim kurar hale gelecek. 2025’te 50 milyar cihaz birbirine bağlı olacak. Karasal ağlarla her cihaza ulaşamazsınız. Mobil cihazlara ulaşmak için uydu bağlantısına ihtiyacımız var. Uydu ve karasal ağlar birlikte olacak. 5G için de uyduya ihtiyacımız olacak.”
“2027’de ilk ekip dönmemek üzere Mars’a gidecek”
İlk günün son oturumunda konuşan Mars One Projesi’nin CEO’su Bas Lansdorp, ilk projenin 2020’de hayata geçirileceğini ifade ederek, “Bu bir demo proje olacak. Güneş panelleri kurulacak, oradaki suyun içilecek hale getirilmesi sağlanmaya çalışılacak. 2022’de yüzeye yerleşeceğiz. Yeterince su elde edilecek ve inşaat fazına geçeceğiz. 2024’te yaşam destek üniteleri gidecek. Yarı yoldan geri dönme şansı yok bu yüzden bir daha dünyayı göremeyeceklerini bilmeleri gerekiyor. Nihayetinde 2027’de ilk ekip dönmemek üzere Mars’a gidecek” dedi.
“Uydu fırlatmak Manhattan’da bir şey inşa etmeye benziyor”
Etkinliğin ikinci gününde ise “Dünya Çapında Uydu TV’nin Yayılması” başlıklı oturum Gazeteci ve Köşe Yazarı Hakan Çelik moderatörlüğünde gerçekleşti. Çelik’in yönettiği oturumda ICFLIX’in CEO’su Carlos Tibi, Vestel’in CEO’su Enis Turan Erdoğan, Eutelsat’ın Genel Müdür Yardımcısı Markus Fritz, ARRIS EMEA Güney ve Hindistan Bölgesi Genel Müdür Yardımcısı Alper Turken ve ABS Uydu’nun COO’su Mohammed Youssif konuşmacı olarak yer aldı.
Panelde konuşan ABS Uydu’nun COO’su Mohammed Youssif, “Uydu fırlatmak, yörüngede bir lokasyon bulabilmek, Manhattan’da şehir merkezinde bir şey inşa etmeye çalışmak gibi. Çünkü arazi yok, yörüngelerde yer yok artık. Yeni bir uydu için yörüngede yer belirlemek 3-5 yılınızı alıyor” dedi. Şu an 7 uyduları olduğunu kaydeden Youssif, videonun dışında veri hizmetleri de verdiklerini anlattı. Uyduda yaklaşık 500 TV kanalları olduğunu, şu an Kuzey Amerika hariç her yeri kapsadıklarını dile getiren Youssif, 3-4 yıl önce videonun işlerinin sadece yüzde 10’unu oluşturduğunu, şimdi ise yüzde 45’i haline geldiğine dikkati çekerek, büyümenin videoda olacağını düşündükleri bilgisini verdi ve şöyle dedi: “Uydu ve kablo yayıncıları internet erişim sağlayıcıları haline geldiler. Geleneksel TV kanalları giderek geniş banttan sunulmaya başlandı. Mobil operatörler artık ücretsiz içeriğin kontrollerini ellerinde tutuyorlar. Uydu ve kablo yayınları yapanlar eskiden rekabet ediyorlardı, şimdi işbirliği yapıyorlar.”
Oturumda söz alan Vestel Üst Yöneticisi (CEO) Enis Turan Erdoğan ise insanların TV’de daha geniş ekranlar istediğini belirterek, 4K ve Ultra HD’lerden sonra artık 8K’ların hazırlandığını kaydetti.
EUTELSAT Genel Müdür Yardımcısı Markus Fritz de şirket olarak alanlarında dünyada ilk 3’te olduklarını ve 38’den fazla uyduları olduğunu söyledi. Fritz, 50 platformları olduğunu, bünyelerindeki 6 binden fazla kanal ile dünyanın her yerine ulaşabildiklerini dile getirdi. Müşterilerine sadece veri değil, bunun yanında yüksek hızda internet de sunduklarını ifade eden Fritz, bir teknolojinin 15 senelik ömrü olduğuna değinenerek, inovasyonun uzayda da sürdürülmesi gerektiğinin altını çizdi.
