Pazar, Aralık 22, 2024
More

    2015’i yönlendirecek 10 teknoloji trendi

    Kurumsal açıdan bulut bilişim, tüketiciler açısından da mobil cihaz alanında hızlı bir gelişime sahne olan 2014, yapay zeka, robotik, 3D yazıcılar ve Nesnelerin İnterneti gibi alanlarda da birçok yeniliğe sahne oldu. Sona ermek üzere olan bir yılın ardından, 2015’in teknoloji trendlerini ağırlıklı olarak var olan eksiklerden çıkarılan derler belirlemiş gibi görünüyor.

    Araştırma şirketi Gartner, siber saldırıların bol olduğu, firmaların iş modellerini buluta odakladığı, tüketicilerin ise mobil cihaz ve uygulama sağanağına tutulduğu bir yılın ardından 2015’i belirleyecek trendleri sıraladı. Ekim ayı başında Orlando’da düzenlenen sempozyumda açıklanan trendler, eğlenceli değil ancak önemli bir dönüşüm sürecine girecek teknoloji dünyasının dikkat etmesi gereken unsurları sıralıyor.

    Teknolojik gelişmeleri devletler ve firmalardan daha kısa zamanda yeteneğe dönüştüren hacker’lar, 2014’te düzenledikleri çok sayıdaki büyük çaplı saldırıyla özellikle güvenlik konusunda yapılması gerekenleri gözler önüne serdi. Hizmet altyapısıyla kurulan bulut sistemler, fazlasıyla ihlal edilen güvenlik bariyerlerinin ardından yeni yılda savunmayı öncelik haline getirecek. Sanayi dünyası 3D yazıcılara kapılarını ardına kadar açacak, iş dünyası ise bulut bilişim ve çevik yazılım alanında tüm hünerlerini ortaya koymaya çalışacak.

    Eğer 2014’ten çıkarılan dersler iyi işlenirse, 2015’te geleceğin güçlü temeller üzerinde yükselen dijital dünyası inşa edilebilir. Bu temeller hangi unsurlara bağlı, Gartner gözüyle bakalım:

    Bilgisayar tabanlı işlemler hayatın her yerine yayılacak

    Mobil cihazların sürekli artan kullanım oranı, bireysel olarak kullanılmalarından ziyade karmaşık durum ve çevrelerde daha fonksiyonel hale gelmelerine yönelik ihtiyacı artıracak. İnternet tarayıcısı sunan, e-posta’lara erişim sağlayan, medya içerikleri oynatan, fotoğraf düzenlemesi ve daha birçok işlem yeteneği barındıran mobil cihazlar, iletişim ve işlem arasında anında geçiş yapabilen cihazlara dönüşecek.

    Telefonlar ve giyilebilir cihazların büyüyen bilgi işlem ekosisteminin parçası olduğunu belirten Gartner, elektronik cihazların ve ekranların bir zamanlar baskın olduğu dijital çevrenin artık mobil kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılaşamaya odaklanacağını ifade etti. Bu süreçte IT organizasyonları internete bağlanabilen tüm tüketici cihazları üzerindeki kontrollerini kaybetmeye başlayacak. Dahası, tüketici tecrübesini artırmak için ürünlerin, süreçlerin ve hizmetlerin hazırlanışına odaklanan tecrübe tasarımı, daha fazla önem kazanacak.

    Artan işlem güçlerine rağmen, farklı platformlarda çalışan çok çeşitli mobil cihaz olması, güvenlik hususunu da öne çıkaracak. Gartner, bireysel bulut hesapları ve küçülen veri merkezleri sayesinde tüketicilerin performans ve güvenlik alanındaki taleplerinin karşılanacağına inanıyor. Özellikler 2014’te birçok güvenlik açığı veren bulut hesapları, 2015’te güvenliğe fazlasıyla önem verecek.

    Nesnelerin İnterneti yönetimi

    İnternete bağlanabilenlerin yanı sıra, RFID (radyo frekanslı tanımlama), NFC (yakın alan iletişimi) ve QR kodlar dahil birbirleriyle iletişime geçerek bilgi üretebilen tüm cihazların yer aldığı ağı kapsayan Internet of Things (Iot), 2015’te firmalar için anlaşılması kolay stratejiler sunan bir kavram olarak önemini artıracak.

    Gartner’a göre, veri akışlarının ve hizmetlerin her şeyin dijitalleştirilerek bir araya getirilmesi, dört kullanım modeline dayanıyor: Yönet, Paraya Çevir, İşlet ve Genişlet. Gartner, her bir modelin, kendisine ait ‘internete’ uygulanabileceğini belirtiyor. Firmalar, sadece varlıklar ve makineler olarak kısaltılabilecek IoT’nin sunulan dört modeli dengeleyebileceği düşüncesine düşmek gibi bir hata yapmamalı. Örneğin, kullanım başına ödeme modeli varlıklar (sanayi donanımı), hizmetler (telematik ölçümlerin yapıldığı araba sigortaları), insanlar (nakliyeciler), yerler ve sistemler (bulut sistemleri) için uygulanabilir.

    3D yazıcılar

    Zaman ve kaynak tasarrufu alanında çığır açan 3D yazıcılar, yerden uzaya kadar insanlığın en çok ihtiyacı olan makineler arasında yer alıyor. Tahminler, dünya genelinde 3D yazıcı nakliyatının 2015’te yüzde 98 artacağı yönünde. 2016’da ise nakliyatın ik katına çıkması bekleniyor.

    Çeşitli sanayiler tarafından fazlasıyla talep edilen 3D yazıcıların üretim maliyetinin de düşük olması, sektörün önümüzdeki üç yıl içinde tavan yapmasını sağlayacak. Sanayi ve biyomedikal alandaki kullanımların yanı sıra, tüketici uygulamalarında da giderek yaygınlaşması, 3D yazıcıların günlük hayatımıza adapte olmasını kolaylaştıracak. Kusursuz tasarım, hızlı prototip geliştirme ve kısa süreli üretim imkanı sunan 3D yazıcılar, maliyet etkinliği sayesinde de 2015’le beraber altın yıllarına girecek.

    Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (UUİ) gönderilen 3D yazıcı da, yerçekimsiz ortamdaki ilk testler için kullanıyor. Uzayda nesne üretilmesi, Dünya’dan kaynak taşıma maliyetini azaltacağı gibi Ay, asteroid ve yeni gezegenlerdeki kolonileşmenin temelini atacak.

    İleri seviye görünme analitikler

    Birbirlerine entegre bilgi sistemlerinin ürettiği veri miktarı arttıkça, organizasyonlara giren ve çıkan dev yapısal ve yapısal olmayan veri havuzlarının matematiksel analizi de artacak. Gartner, ‘artık her uygulamanın aynı zamanda bir analitik uygulama olması gerekiyor’ çünkü artık devreye IoT’den gelen büyük miktardaki veri de eklenecek.

    Şirketler, IoT’nin yanı sıra sosyal medya ve giyilebilir cihazlardan da gelen dev miktardaki veriyi en iyi nasıl filtreden geçirmeleri gerektiğini öğrenmek zorunda. Filtreden geçirilen doğru bilgilerin, doğru zamanda doğru kişiye ulaştırılması gerekiyor. Kısaca matematiksel analizler tüm bilgi işlemlerinin tabanında yatan bir unsur haline gelecek, aynı zamanda bir o kadar görünmez olacak.

    Matematiksel analizleri mümkün kılan kaynağın Büyük Veri’nin kendisi olacak. Ancak Büyük Veri’yi işlemeden önce firmaların ilk olarak iş modelleri ve faaliyetlerini ilgilendiren ‘büyük soruları’ sorması ve cevaplandırması gerekiyor.

    Kavram zengini sistemler

    Doğru hedefe doğru bilginin iletilmesini sağlayan matematiksel analizlerle harekete geçecek olan bilgi, sistemlerin çevrelerini algılamasını ve doğru şekilde tepki vermelerini sağlayacak. Başta güvenlik sistemleriyle kendisini gösteren bu teknoloji, 2015’te yeni örneklerle gelişmeye devam edecek.

    Kullanıcıdan gelen talebin içeriğini analiz edecek olan sistemler, talebe cevap verecek ve bilginin kullanıcıya nasıl aktarılacağını ayarlayabilecek. Sonuç olarak, günümüzde oldukça karmaşık olan bilgi işlem süreci fazlasıyla kolaylaşmaya başlayacak.

    Akıllı makineler

    Bilgi içeriğinin anlaşılmasın sağlayan derin analitik işlemler sayesinde akıllı makinelerin yer alacağı dünyanın ön şartları da oluşturulmaya başlanacak. Bu temele, sistemlere çevrelerini algılamalarında, öğrenmelerinde ve otomatik olarak karar vermelerinde yardımcı olacak gelişmiş sistemler de eklenecek.

    Alıcıları sayesinde bilgiyi alan, matematiksel analizlerden geçiren ve nasıl tepki vereceğine karar veren sürücüsüz otomobiller, robotlar, kişisel görsel asistanlar ve akıllı danışmanlar hızla gelişmeye ve hayatımıza dahil olmaya başlayacak. 2015’ten itibaren hızla prototipleri ortaya çıkmaya başlayacak olan akıllı makineler, IT tarihindeki en karmaşık dönemlerden birinin de başlangıcını temsil edecek.

    Bulut istemci teknolojisi

    Bulut ve mobilde yaşanan dönüşüm, her türlü cihaza iletilebilen merkezi olarak koordine edilen uygulamaların büyümesini devam ettirecek. Bulutu esnek olarak ölçeklenebilen, self servis bilgi işlemciliği olarak yorumlayan Gartner, firmaların iç ve dış uygulamalarını bu yeni modele göre kuracaklarını belirtti. Gartner’ın tahmini, ağ ve genişbant maliyetlerinin istemci cihazlarının etkin kullanımını sağlayacak uygulamalar için kullanılacağı, koordinasyon ve yönetimin ise bulut merkezli olacağı yönünde.

    Yakın zamanda bulut istemcilerin fonksiyonu içeriklerin ve uygulamaların çeşitli cihazlar üzerinde senkronize edilmesi olacakken, bir sonraki aşamada uygulamalar birçok cihazın eş zamanlı olarak kullanılmasına imkan verecek bir seviyeye ulaşacak. Günümüzde ikinci ekran kavramı, televizyonu mobil cihazlardan izleme veya mobildeki görüntüyü televizyonlara aktarmak olarak beliriyor. Gelecekte ise oyun, eğlence diğer uygulamalar sadece mobil değil, giyilebilir cihazların da dahil olduğu birçok ekranda var olabilecek.

    2013’te buluta yapılan geçisin yüzde 60’ı mevcut uygulamaların buluta taşınmasından oluştu. Dönüşüm sürecindeki firmaların kamu hizmetleriyle uyumlu olarak buluta geçmesi de dikkat edilmesi gereken bir husus.

    Yazılım esaslı uygulama ve altyapı kurulması

    Gartner, uygulamalardan temel altyapıya kadar çevik programlamanın kullanılmasının, dijital dünyada gerekli olan esnekliğin sağlanması için şart olduğunu düşünüyor. Yazılım tanıma dayalı ağ yapısı, depolama, veri merkezleri ve güvenlik 2015 ile giderek öne çıkacak. Bulut hizmetlerinin ve uygulamaların düzenlenmesi ve fonksiyonlarına erişim yeteneği, daha zengin API’lar (uygulama programlama arayüzleri) aracılığıyla güçlenecek.

    Gartner, bahsedilen esnekliğe dijitale iş dünyasına ulaşabilmek için bilgi işlem sistemlerinin statikten dinamik modellere kayacağını öngörüyor. Yeni modelleri etkin kılabilmek için ağdan uygulamaya kadar uzanan elementlerin bir araya getirilmesi ve düzenlenmesini sağlayacak kurallar, modeller ve kodlar hazırlanması gerekiyor.

    Web ölçekli IT

    Web ölçekli IT, bulut sistemlere geçiş yapmaya çalışan organizasyonların 2015’ten itibaren tanışacakları en önemli yeniliklerden biri olacak. Firmalar, Web ölçekli IT sayesinde organizasyon içinde büyük bulut hizmet sağlayıcılarının sunduğu kapasiteye erişebilecek.

    Kısaca ‘küresel-sınıf bilgi işlem’ olarak da ifade edebileceğimiz Web ölçekli IT, birçok şirketin Amazon, Facebook ve Google gibi teknoloji devleriyle aynı planlama, uygulama ve üretme uygulamalarına ve altyapısına erişmelerine imkan verecek.

    Gelişmesi belli bir süreç alacak olan Web ölçekli IT, donanım odaklı altyapılardan bulut odaklı ve yazılım tanımlı modellere dönüşmesiyle ortaya çıkacak. Zamanla geleneksel iş modellerini ve statik donanım altyapısını terk eden şirketler Ar-Ge ve operasyonlarını aynı çizgide birleştirmeyi başaracak. Bu şekilde uygulama ve hizmetlerin hızlı ve sürekli gelişimi sağlanmış olacak.

    Risk tabanlı güvenlik ve bireysel korunma

    Gartner, 2014’te sıkça duyduğumuz tembihlerden birini yapıyor: Dijital geleceğe çıkan tüm yollar güvenlikten geçiyor. Ancak güvenlik, gelişimi yavaşlatacak veya engelleyecek bir husus olarak kabul edilmemeli. Firmaların anlaması gereken, hiçbir zaman yüzde 100 güvenli bir dijital ortam yaratılamayacağı.

    Şirketlerin güvenlik yaklaşımlarında önemli değişimler göstermesi beklenen 2015, daima risk bulunan dijital çevreye uyumlu güvenlik önlemlerinin ortaya çıktığına tanık olacak. Firmalar belli alanı kapsayan güvenlik önleminin yetersiz kaldığını anladıkça uygulamalara daha fazla rol vermeye başlayacak.

    Güvenlik duvarlarının sadece bir parçayı teşkil edeceği yeni dönemde, güvenlik unsurları uygulamaların doğrudan içine yerleştirilmeye başlanacak. Devamlı test süreçleriyle, tehlikeyi kendi fark ederek bireysel önlem alabilen uygulamaların etkinliği de artırılacak.

    2015’te tanık olacağımız daha küçük çaplı trendler ise şunlar:

    – Video konferans gibi teknolojilerle önemi artan tabletlerin firmalar tarafından daha fazla kullanılmaya başlanması,

    – Firmaların teknik destek alarak veri merkezlerini daha küçük ve etkin hale getirmesi,

    – Enerji etkinliğinin artması ve 2017’de kurumsal disiplin haline gelmesi beklenen enerji yönetimine hazırlık sürecinin başlaması.

    EN COK OKUNANLAR

    İlgili Makaleler