FLÖRT ŞİDDETİ EN ÇOK 16-24 YAŞ GRUBUNU ETKİLİYOR
Her 5 öğrenciden 1’i flört şiddetine maruz kalıyor. Psikolojik ve sözel başlayan şiddet, evlilikte ise fiziksel şiddete dönüşüyor. Flört şiddetinin uygulanma sıklığı ve alanının teknoloji ile birlikte daha kolay bir hal aldığını belirten Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Uzman Klinik Psikoloğu İpek Özaktaç, “Sürekli telefonla aramak, kısa mesajları ve sosyal medya sayfasından kimlerle iletişim kurulduğunu kontrol etme gibi davranışlar en sık karşımıza çıkan eylemler arasında bulunuyor. Sosyal medya hesaplarının şifresini isteme, video ya da fotoğraf göndermek için zorlama, en son saat kaçta çevrimiçi olduğunu kontrol etme gibi teknolojik davranışlar da flört şiddeti yaşandığına işaret ediyor” dedi.
Son günlerde oldukça gündemde olan ve toplumsal bir sorun haline gelen şiddet, fiziksel boyutunun yanı sıra psikolojik boyutuyla korkutucu noktalara geldi. Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Uzman Klinik Psikoloğu İpek Özaktaç da daha çok ergen ve genç yetişkinlerin romantik ilişkilerinde görülen ve sosyal bir problem haline gelen “Flört şiddeti”nin görülme sıklığı ve ortaya çıkardığı sorunları değerlendirdi. Özaktaç, flört şiddetinin çoğunlukla 16-24 yaş arasındaki lise ve üniversite çağı gençlerinde görüldüğünü kaydederek, şu bilgileri, paylaştı;
“Flört şiddeti, duygusal ilişki içerisindeki evli olmayan çiftlerin karşılıklı şiddet veya tehdit içeren davranışları olarak da tanımlanır. Yalnızca bir partnerin diğerine uygulaması gibi, her iki partnerin de birbirine flört şiddeti uyguladığı görülebilir. Genelde erkekler tarafından uygulandığı bilinse de kızlar da flört şiddeti uygulayabilir. Flört şiddetinin altında fiziksel, cinsel, psikolojik, sosyal ve teknolojik boyutları vardır. Kontrol etmek, güç göstermek, baskılamak, ilişkiye hükmetmek ve değersiz hissettirmek en belirgin örneklerindendir.
KISKANÇLIK ŞİDDETİN BAŞLANGICI OLABİLİR
Giyilecek kıyafetlere, gidilecek yerlere ya da kimlerle buluşulacağına partneri yerine karar vermek de flört şiddeti kapsamına girer. Şiddet uygulanan taraf genelde bu durumu “Beni seviyor, beni kıskanıyor, bana sahip çıkıyor” diyerek sevgi göstergesi olarak kabul eder. Fakat kıskançlığı içinde bulunduran bu tür davranışlar flört şiddeti yaşandığına dair en net örneklerdendir. Kıskançlık, karşısındaki kişiyi kontrol etme ve baskıcı tutumlarda bulunma gibi olumsuz davranışlara dair güçlü bir uyarıdır. Ayrıca, “Yalnızca bir kere yaşadık, her şey düzelecek” inanışı da gençlerin ilişki problemlerinde gözlemlenen yanlış inançlardandır. Bir ilişkide şiddet başladıysa, bir müdahalede bulunana kadar bu durum daha kötüye gidebilir. Ergen ve genç yetişkinlerin sorunla nasıl başa çıkacaklarını ve istenmeyen davranışları ortadan kaldırmaya yönelik yeni alışkanlıkları öğrenmeye ihtiyaçları vardır.
İLİŞKİDEKİ PSİKOLOJİK ŞİDDET EVLİLİKTE FİZİKSEL ŞİDDETİN HABERCİSİ
Günümüzde flört şiddetinin uygulanma sıklığı ve alanı teknoloji ile birlikte daha kolay bir hal aldı. Bu sayede partnerler bir arada değilken bile birbirlerine baskıcı ve kontrol edici tutumlar sergileyebiliyor. Partnerini sürekli telefonla aramak, kısa mesajlarını ve sosyal medya sayfasında kimlerle iletişim kurduğunu kontrol etme gibi davranışlar en sık görülen eylemlerden. Aynı zamanda, sosyal medya hesaplarının şifresini isteme, video ya da fotoğraf göndermek için zorlama, en son saat kaçta çevrimiçi olduğunu kontrol etme teknolojik flört şiddeti yaşandığına işarettir. Flört şiddetini kapsayan birçok eylem ve tutumun bir sevgi göstergesi olarak algılanması ya da mağdurların şiddete maruz kalmalarından utanması durumu pekiştirir. 2008 yılında Ankara’daki iki ayrı hemşirelik yüksekokulunda öğrenim gören öğrenciler üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, her 5 öğrenciden 1’i flört şiddetine maruz kalıyor. Baskıcı ve kısıtlayıcı davranışlar psikolojik, sözel şiddettir. En önemlisi ise evlilik yaşamında fiziksel şiddete dönme ihtimali oldukça yüksektir. Eğer kendinizin ya da bir arkadaşınızın flört şiddetine maruz kaldığını düşünüyor ve baş etmekte zorlanıyorsanız, bu alanda bir uzmandan yardım almakta fayda var.
Bu davranışlara dikkat!
- İzniniz olmadan e-maillerinizi ya da sosyal medya hesaplarınızı (Facebook, Twitter, İnstagram, Whatsapp) kontrol ediyorsa
- Sizi küçümseyecek davranışlarda sıklıkla bulunuyorsa
- Aşırı derecede kıskanç davranıyorsa
- Sizi olduğunuz kişiden farklı bir kişiye dönüştürmeye çalışıyorsa
- Her an tartışmaya açık bir tutumdaysa
- Sizi ailenizden ya da arkadaşlarınızdan uzaklaştırıyor ve görüşmelerinizi kısıtlıyorsa
- Size haksız suçlamalarda bulunuyorsa
- Ruh hali çok çabuk değişiyorsa (Örneğin, gülüyorken bir anda sinirlenmek gibi)
- Fiziksel olarak canınızı yakan davranışlarda bulunuyorsa
- Sizi kimseyle paylaşmak istemiyorsa
- Ne zaman ne yapacağınıza o karar veriyorsa
NASIL BAŞA ÇIKILIR?
Sizi baskı altında tutan davranışlarda bulunan partnerin değişeceğine ve düzeleceğine inanmak, yaşadıklarınızı yok saymak ya da kabullenip ilişkiye devam etmek durumu daha da zorlaştırırken tarafları bir çözüme ulaştırmaz. Kendinize yakın hissettiğiniz ve güvendiğiniz bir kişiyle durumu paylaşmak ve destek almak, sorunla başa çıkmak konusunda atılacak önemli bir adımdır. Bu sayede yalnız olmadığınızı fark ederek kendinizi daha dayanıklı ve güçlü hisseder ve alternatif çözüm yolları bulma konusunda daha emin adımlar atabilirsiniz.
Fiziksel şiddete maruz kalıyorsanız Polis, Jandarma, Alo 183 (Kadın, Çocuk, Özürlü, Aile Danışma Hattı) ya da Mor Çatı gibi dayanışma merkezlerinden destek alabilirsiniz. Diğer yandan, şiddet uygulayan taraf olduğunuzu düşünüyor, olumsuz duygu ve davranışlarınızı sonlandırmak istiyorsanız psikoloji ya da psikiyatri alanında uzman kişilerden yardım alabilirsiniz.