20 Temmuz 1969’da dünyadaki yaklaşık 530 milyon insanın gözü ve kulağı insanlık için dev bir atım atacak olan NASA astronotu Neil Armstrong’un üzerindeydi.
Armstrong tarihe ismini kazıyan o unutulmaz gün Ay’a ayak basan ilk kişi oldu. Bugün, Ay’ın yüzeyinde yürüyüşün onurunu taşıyarak tarih sayfalarında yer almış 11 insan var. Arka planda ise Armstrong’un nasıl bu iş için seçildiği ve Ay’a olan çalkantılı yolculuğunun gelişim süreci az bilinen bir hikaye.
Rus kozmonotlar, Soğuk Savaş dönemi uzay yarışında neredeyse her seferinde ABD’nin önündeydi – ta ki Ay’a inişe kadar.
Ruslar 1957 yıllında uzaya ilk uydu Sputnik’i ve 1960’da alçak yörüngeye Belka ve Strelka isimli köpeklerini gönderdiler (Laika, 1957’de yörüngeye çıkan ilk köpek olmuştu). 1966’da ise Ay’a ilk araştırma aracını indirmeyi başardılar.
Uzaya insan çıkaran ilk ulus yine Rusya olmuştur: 1961’de Yuri Gagarin ve 1963’de Valentina Tereshkova. 1965’de ise Alexei Lenov ilk uzay yürüyüşünü gerçekleştirdi. Bu noktada ABD’nin açıkça geride kaldığını anlamamız güç değil.
Neil Armstrong, Ay’a gitmeden yıllar önce NASA’da test pilotu olarak görev aldı ve uzaydaki ilk sivil astronot unvanına sahip oldu.
Armstrong’dan önce gelen X-15 test pilotları sınıfı, ordunun aktif görevli üyeleriydi. Birçoğu Hava Kuvvetleri veya Deniz Kuvvetleri’nde görev yapmıştı. Armstrong ise NASA’nın ikinci sınıfındaydı.
Armstrong trajediye yabancı birisi değildi. Kızı, malign beyin tümöründen muzdarip iken akciğer iltihaplanması sonucu iki yaşında yaşamını yitirdi.
Armstrong kederliydi ve kız kardeşi June Armstrong’a şöyle demişti; “Enerjimi çok olumlu bir şeye yatırım yapmakta kullanmak istiyorum artık…” İşte tam bunu söylediği zamanlarda Armstrong uzay programına başvurmaya karar vermişti.
İnsanlar Armstrong kadar uzay keşfi için heyecan duymuyordu. O dönemde birçok Amerikalı, Apollo misyonlarının 24.5 milyar dolarlık fiyat etiketinin çok yüksek olduğunu düşünüyordu. Gil Scott-Heron, “Whitey On The Moon” adlı bir şarkı bile yazdı.
Scott-Heron şarkısında şöyle soruyordu: “Benim geçen sene kazandığım tüm para mıydı bu, Ay’daki Beyaz Adam için? Nasıl yani para yok mu şimdi? Hım! Beyaz Adam Ay’da ama!” Bazı insanlar NASA’nın Ay’a ulaşmak adına gösterdiği 8 yıllk çabayı protesto etmişlerdi.
Ay’a gitmeden önce Armstrong, Gemini 8 uçuşuna katıldı. Bu, bir uzay aracını diğer uzay aracına kenetleyen ilk görevdi – başarılı bir Ay inişi için gerekli bir ön koşuldu denilebilir.
Armstrong filmde tasvir edildiği şekliyle facia yaşanmasına ramak kalan bir durumun içine düşmüştü. Olay, Apollo 13 görevi sırasında Gemini 8 uzay aracında gerçekleşti.
İtici arızalandığında, Armstrong ve yardımcı pilotu David Scott’ın aracı savrulmaya başlar. İkili, uzayda saniyede bir devir gibi deli bir hızda dönüyordu.
İkisi de kapsülün burnundaki iticilere güç vererek uzay gemisinin kontrolünü yeniden kazanmayı başardı.
Scott ve Armstrong iniş prosedürlerini takip ederek, fırlatmadan yaklaşık 11 saat sonra Pasifik Okyanusu’na inişlerini gerçekleştirdiler. Her ikisi de inişle beraber kusarlar. Bundan dolayı görev iki gün önceden bitmek zorunda kalır. (NASA)
Bir yıl sonra, 1967’de, ilk Apollo görevi trajediyle sonuçlandı. Fırlatma öncesi bir test sırasında fırlatma rampasında bir yangın çıktı ve roketteki üç astronotun hepsi hayatını kaybetti. Ed White (fotoğrafa ortadaki kişi), Armstrong’un komşusuydu.
Armstrong, Ay’a gitmeden bir yıl önce neredeyse ölümcül bir gün geçirmiştir. Houston’da araştırma aracını test ederken, iticideki gazlar araca sızmış ve Armstrong’un kontrollerini işe yaramaz hale getirmiştir. Armstrong ise yerden 200 metre yükseklikte araçtan hızla kaçmak zorunda kalmıştır.
Bir NASA soruşturması daha sonra aracın uyarı sisteminin Armstrong’u araç basınç kaybederken uyarmadığını gösterdi.
Neyse ki, NASA makineyi Armstrong Ay’a gitmeden önce tamir etmeyi başardı. 1969 Haziran’ında uzaya fırlatılmadan 1 ay kadar önce makineyi tekrar başarıyla test etti.
Armstrong ayrıca Ay’da atacağı adımları uçuş öncesi daha az riskli bir çaba sarf ederek deneyimledi.
Sonunda kader günü gelmişti. 16 Temmuz 1969’da bir Pazar günü sabahı saat 09:32’de Armstrong ve ekibi sekiz günlük görevlerini başlattılar.
Geminin içindeki konaklama beş yıldızlı değildi. Gemide tuvaleti bulunmayan astronotlar çantalara işedi.
Dört gün sonra, astronotlar, Ay yüzeyine son inişlerini yapmak için Kartal (Eagle) adı verilen bir araştırma aracı kullandılar.
Görevde üç kişi olmasına karşın, Ay yüzeyindeki araca iki kişi binmişti. Bu kolay bir gezinti değildi. Armstrong daha sonra, aracı uçurmanın görevin en zor kısmı olduğunu söylemişti, ama aynı zamanda ona bir “mutluluk hissi” verdiğini de aktarır.
Görev Kontrol’deki çalışanlar, Armstrong “Kartal iniş yaptı!” diyene kadar nefeslerini tutmuş bekliyorlardı.
Houston’daki Yer Kontrol’de, kapsül iletişimcisi Charlie Duke rahat bir nefes aldırdı. Armstrong’a “Morarmak üzere olan bir sürü adam var burada. Şimdi derin bir nefes alıyoruz tekrardan” diye aktardı.
Tüm bunlardan sonra, Ay yürüyüşü Armstrong için güvenli ve öngörülebilir bir görev olmuştur. Kendisi; “Ay’ın yüzeyi ince ve tozluydu. Onu ayaklarımla rahat bir şekilde kaldırabilirim” şeklinde tecrübelerini dile getirir.
Armstrong Ay yürüyüşü başarısını tamamen üstlenmedi. “İşlerini olması gerekenden biraz daha iyi yapan yüz binlerce insan olduğu zaman performansın arttığını görüyorsunuz… Bu başarıyı elde etmemizin ardında yatan sebep de bu.”
Dünyaya döndüğünde, astronotlar aileleriyle hemen bir araya gelemedi. Dünya’ya herhangi bir bulaşıcı hastalık getirmiş olmaları ihtimaline karşın hepsi karantinaya alınmak zorunda kaldılar.
Neil oğlu ile bir dahili telefon üzerinden sohbet ediyor.
Armstrong karantinada iken bile 5 Ağustos 1969’da 39. doğum gününü kutladı.
Sonunda, 11 Ağustos’ta, mürettebat hastalıksız olarak ilan edildi ve dışarı çıkmalarına izin verildi.
Neil Armstrong, 29 Temmuz 2003 tarihinde New York’taki Rockefeller Center’daki ‘Centennial Of Flight’ sergisinin açılış kutlaması sırasında kalabalığa sesleniyor.
Aktör Ryan Gosling filmin duyrulduğu Venedik Film Festivali’nde; “Neil, bu astronotların çoğu gibi son derece alçakgönüllüydü” şeklinde onun hakkındaki düşüncesini dile getirdi.