Facebook’un ne kadar korkutucu bir hal aldığını, ‘günlük sosyal deneyin’ haber akışına birkaç dakika baktığımız zaman fazlasıyla anlıyoruz. Tamamen doğallıktan kopmaya başladığımız günlerde, Facebook arkadaşlarınızın yerine size ‘günaydın’ diyor, sizinle olan eski bir anısını paylaşıyor, birbirinden çeşitli emoji ve karakterle hislerinizi dış dünyaya yaymanızı sağlıyor.
Birbirine girmiş kahvaltı, gezi, ofis, gece hayatı fotoğraflarının üzerine, bilgi dezenformasyonu saçan haber yığınları ve porno-vahşet karışımı paylaşımlar akıp gidiyor. Araya giren espri-geyik dolu karikatürler de bulamaca dönen beyinlere son ayarı veriyor. Facebook’ta stalker’lık yapmakla geçirilen saatler, çalışma düzenine göre insanların uyku saatlerini de doğrudan etkiliyor.
Danimarkalı yazılımcı Søren Louv-Jansen, Facebook Messenger uygulamasında arkadaşlarının aktif olma saatlerine dayanarak bir uygulama geliştirdi. İnsanların Whatsapp gibi sabah kalktınlarında ve yatmadan önce kontrol ettikleri Facebook Messenger, uyku saatlerini belirlemek adına ideal bir takip aracı olarak beliriyor.
Kaynak kodunu GitHub’da paylaşan Louv-Jansen, nasıl kullanılacağını da Medium’da paylaştığı makalede anlattı. Louv-Jansen, her 10 dakikada bir Facebook aktivitelerini takip ederek oluşan çizelgede, arkadaşlarının hafta içinde daha uzun süre uyuduklarını, hafta sonunda ise uyku düzeninin daha değişik olduğunu fark etti.
Facebook yaparken kullanıcılar neden yapmasın?
Louv-Jansen, dijital mahremiyete dikkat çekmek için hazırladığı uygulamanın, Facebook’u rahatsız ettiğini belirtti. Wahington Post’a verdiği röportaja göre, Facebook yazılımcıdan uygulamayı kullanması için insanları teşvik etmemesini, bunun kullanım şartlarına aykırı olduğunu söyledi. Talebi reddeden Louv-Jansen, bedava erişilebilir veriden elde edilebilecek kişisel bilgilerin ne kadar çok olduğuna dikkat çekmek istediğini ifade etti.
W.Post’a verdiği röportajda Louv-Jansen aklımızdan geçirmemiz gereken bir hususa dikkat çekiyor. “Amacım arkadaşlarım üzerinde casusluk yapmak değil… İnsanların gittikleri her yerde dijital ayak izi bıraktıklarını unutmamalarını istedim.”
Facebook’un bu ufak aktivist girişim karşısında rahatsız olması ise bana hiç şaşırtıcı gelmiyor. Ne de olsa, firmanın kullanıcılardan izinsiz olarak (kendi şartlarına göre yasal) sattığı bilgilere kamuoyunun ulaşabileceği bir araç sunuluyor. Emperyalist bir yapının veri toplama mekanizmasına ait ufak bir alan ifşa edildiğinde tepki vermesi bir yandan da şaşırtıcı.
Facebook sosyal deney yapmak için topladığı kişisel verileri dilediği gibi kullanırken, bunu belli araştırmalar yapmak isteyen kullanıcılar neden yapmamalı? Facebook’u incelemek için uygulama geliştirmek, casusluktan çok bana yaratıcılık gibi geliyor.