Business Insider haberine göre Mayıs 2016 ila Mart 2019 süresince -yaklaşık 3 yıl boyunca- Facebook kullanıcılarına bilgi vermeksizin, kayıt oldukları e-posta hesaplarına bağlı rehberdeki bağlantıları “izinsiz” olarak rehbere aktardı. Bu durumu “istem dışı Facebook’a yükleme” olarak nitelendiren ve ilgili verilerin silineceğini belirten Facebook yetkilileri, skandalın yükünü hafifletmeye çalışsa da toplu kullanıcı kayıplarıyla sonuçlanacak yeni bir protestoya imza atmış olabilirler.
“İstem dışı” yüklemeler nasıl gerçekleşti?
Facebook skandallarının düzenli bir şeklide devam etmesi, bu örnekteki gibi illegal şekilde -bilgi verilmeksizin- elde edilen verilerin saklanması, yaşananların gerçekten de bir “hata” olduğu değerlendirmesini yapmaya imkan vermiyor. Dahası, dünyanın en yetenekli yazılımcılarını bünyesinde bulunduran Facebook’un, bilerek ve isteyerek “arka kapılar” bıraktığı teorisi giderek güçlenmeye devam ediyor.
Facebook yetkilisi yaşananların hata olduğunu şu şekilde ifade ediyor:
Mayıs 2016’dan önce kullanıcı hesaplarının e-posta şifresiyle doğrulanması ve aynı zamanda gönüllü olarak bağlantılarını yükleyebileceği bir seçenek sunuluyordu. Ne var ki şirket bunu değiştirerek, yüklenen bağlantılarının silindiğini bildiren bir metin paylaştı ama bu gerçekleştirilmemiş. Facebook kullanıcılarının e-posta içeriklerine erişmese de kullanıcı rehber bağlantıları yine de çok hassas verilerden ki kiminle iletişim kurduğunu ortaya koyuyor.
Peki 3 yıl boyunca bu izinsiz veri transferi fark edilmemiş olabilir mi? E-posta mesaj içeriğine erişilememiş olmasına rağmen, rehber bağlantıları transfer edilen kişinin özel hayatına erişim sağlanmış olmuyor mu?
Facebook’la ilgili geçmiş skandallar birçok kullanıcının hesabını kapatmasıyla sonuçlanan eylemlere dönüşmüştü. Facebook’un istikrarlı bir şekilde sorunların kaynağı olmaya devam edeceği görüşünün hakim olduğu kesimlerde bile WhatsApp ve Instagram gibi bağlantılı servis ağlarını kullanmayı bırakmak noktasında çekinceler devam ediyor.
Zararını görsek de bu birlikteliğe devam etme gerekçesi “alışkanlıklar”ımız olabilir. “Boş zamanlar”ımızı doldurarak zengin teknoloji devlerine dönüşen bu ağların bizden götürdüklerine tekrar dönüp bakmamız gerekiyor…
Bu yazının orijinali Yiğit Kırca imzası ile Gelecek Şimdi sayfasında yayımlanmıştır.
