Astronomi dünyasının Evren’in gözlemlemek için kullandığı yeni nesil yöntem, 11,4 milyar ışık yılı ötedeki bir galaksinin detaylı görüntüsünü ortaya çıkardı.
Evren’deki dev gök cisimlerinin çekim kuvvetini en yeni gözlem tekniği olarak kullanan astronomlar, Evren’in ilk zamanlarına uzanan uzak köşelerinden birinde SDP.81 adını verdikleri galaksiye ait yeni görüntüler elde etmeyi başardı. Keşfi ilk kez Nisan ayında açıklanan galaksinin, yeni görüntülerinde yıldız doğumuna tanık olan bölgeleri gözlemlendi.
Yerçekimsel mercekleme yöntemi kullanılarak yakın çekim görüntüsü elde edilen SDP.81, dünyanın en gelişmiş radyo teleskop ağı ALMA tarafından elde edildi. SDP.81’in ateşten bir yüzüğü andıran görüntüsü ilk kez birkaç ay önce yayımlamıştı.
Ortaya çıkardığı görüntü sebebiyle ‘Einstein’ın Yüzüğü’ olarak da adlandırılan yerçekimsel mercekleme yöntemi için, Dünya ile SDP.81 arasında yer alan bir galaksi kullanıldı. Galaksinin çekim kuvveti, SDP.81’den yayılan ışıkları bükerek 11,4 milyar ışık yılı mesafeyi daralttı ve ALMA’nın antenlerine ulaştırdı. Aynı yöntemle Spitzer Uzay Teleskobu da en uzak dış gezegeni tespit etmişti.
Muntazam bir Einstein Yüzüğü olarak beliren SDP.81, uzak bir galakside yıldız oluşan bölgelerin ilk kez detaylı bir şekilde görülmesini sağladı.
ESO astronomlarından Rob Ivison, “ALMA’nın yeniden inşa ettiği galaksi görüntüsü inanılmaz… Gözlemevi antenlerinin geniş bir alana yayılmış olması ve Atacama Çölü’nün sakin atmosferi sayesinde uzayda çok geniş bir alanı gözlemleyebiliyor. Bu sayede dış galaksilerin belli bölgelerinin nasıl hareket ettiğini takip edebiliyor, Evren’in bir ucunda yaşanan çarpışmaları ve çarpışmaların sonucunda doğan yıldızları görebiliyoruz” dedi.
Süper dev karadelik ışığı emiyor
ALMA’nın elde ettiği görüntülerde, SDP.81’in gizemli kalmaya çalışan siyah-beyaz haliyle, dev gaz bulutlarını ortaya koyan bir mozaik var.
Astronomlar, galaksinin soğuk moleküler gazdan oluştuğunu tahmin ediyor. Gazlar, yıldızların doğumunda ana rıol üstleniyor.
Galaksinin merkezi ise yakın çekim fotoğrafta görülmüyor. Nedeni, SDP.81’in görülmesini sağlayan ve daha küçük olan galaksinin merkezinde yatan dev süper karadelik. Kütlesi Güneş’in 200-300 katı olduğu tahmin edilen karadelik, ışığı soğurduğu için ancak bükülen ışığın galaksinin çevresini temsil eden kısmı ALMA’ya ulaşmış.
En gelişmiş teleskop
Avrupa Güney Gözlemevi’ne (ESO) bağlı olan dev gözlemevi, 16 kilometrelik bir alana yayılmış 66 radyo anten kapsıyor. Gözlemevi, gökyüzünün en geniş açıdan görüntülenebildiği ve insan kaynaklı radyo sinyal gürültüsünün sıfır olduğu Şili And’larındaki Chajnantor Platosu’nda yer alıyor.
Çalışma şekliyle bir ‘enterfrometre‘ olarak da adlandırılan ALMA’nın antenleri, birlikte çalışarak Dünya’ya yakın ve uzaktaki galaksilerin ışıklarını tespit ediyor. Dev bir sanal teleskop gibi çalışan antenler, Hubble Uzay Teleskobu’nun altı katı çözünürlükte görüntüler elde edebiliyor. Yapılan en son gözlemde de, geçmişte Hubble’ın görüntülemiş olduğu SDP.81, yakın çekimde ortaya çıktı.
ALMA, dünyanın en ileri teknolojiye sahip olan gözlemevi olma unvanına sahip. Sahip olduğu konum ve gözlem gücü sayesinde tamamlandığı 2014’ten bu yana Evren’in ilk zamanlarına ait görüntüler elde ettiği gibi ilk yıldız ve galaksilerin oluşumu hakkında da bilgi topluyor. ALMA, 2024 yılında tamamlanması amaçlanan yine ESO’ya bağlı Avrupa Çok Büyük Teleskobu’nun (E-ELT) öncesindeki en büyük yer gözlemevi olacak.
Astronomlar SDP.81’in Büyük Patlama’dan sadece 2,4 milyar yıl sonraki görüntüsünü elde etmeyi başardı. Söz konusu zaman dilimi, Evren’in mevcut yaşının henüz yüzde 15’inde olduğu dönemi temsil ediyor. SDP.81’in görüntülenmesini sağlayan galaksi ise Dünya’dan 4 milyar ışık yılı uzaklıkta yer alıyor. SDP.81’in ışınlarının Dünyamıza ulaşması ise toplamda 11,4 milyar yıl aldı. Dünya, 4,54 milyar yıl yaşında.