Britanyalı mühendis Roger Shawyer tarafından geliştirilen elektromanyetik uzay itiş gücü teknolojisi, imkansız gibi görülse de gerçek olmaya çok yakın.
Gezegenler arası yolculuğu mümkün kılacak itiş gücü teknolojisi, sanılandan yakın bir tarihte gerçeğe dönüşebilir. Roher Shawyer’ın ilk kez 15 yıl önce öne sürdüğü EmDrive teknolojisi, NASA’nın ardından Alman bilim insanları tarafından da onay aldı. İtiş gücü oluşturduğu doğrulanan EmDrive, Ay’a yapılacak yolculukları sadece 4 saate indirebilir.
NASA’nın ilk kez geçtiğimiz yıl denediği ve başarı elde ettiği EmDrive, en son olarak Alman Profesör Martin Tajmar tarafından da onaylandı.
EmDrive teknolojisi, kapalı bir hücrede güneş enerjisinden yararlanarak ileri-geri hareket eden çok sayıda elektromanyetik mikrodalga oluşturulmasına dayanıyor. Sınırsız kaynağa sahip olması sayesinde, EmDrive motoru hasar almadığı veya devre dışı kalmadığı takdirde sonsuza kadar çalışabilecek bir mekanizma sunuyor.
Uzay Yolu serisinde ışık hızının altında yolculuk yapan uzay araçlarının kullandığı ‘Impulse Drive’a benzerilen EmDrive, fiziğin temellerinde biri olan ‘momentumun korunumu’ prensibine meydan okuduğu için imkansız kabul edilmişti. Prensibe göre, “İzole bir sistem içerisinde nesne 1 ve nesne 2 arasında çarpışma olabilmesi için, iki cismin çarpışma öncesindeki toplam momentumu, cisimlerin çarpışma sonrasındaki momentumlarına eşittir. Bu da, nesne 1 tarafından kaybedilen momentumun (ivme), nesne 2 tarafından elde edilene eşit olmasına bağlıdır.”
EmDrive için bu prensibi ele aldığımızda, ‘eğer ileriye bir nesne itilecekse, bir nesne de karşılık olarak geriye itilmek zorunda.’ Böylece, EmDrive hücresi içindeki güçler kendilerini dengeleyebilir. Ancak, son yıllarda yapılan araştırmalar EmDrive’ın momentumun korunması prensibinin üzerinden atlayabileceğine işaret etti.
Mars’a 75 günde ulaşabiliriz
Mars yolculuğu görevinde en büyük soru işaretini oluşturan itiş gücü teknolojisi, NASA’nın Isaac Newton’ın kurallarına meydan okuyan EmDrive’a fazlasıyla ilgi göstermesini sağladı.
NASA, Ağustos 2014’te yaptığı açıklamada, mikrodalga veya kuantum boşluğu plazma iticileri (QVPT) olarak açıkladığı sistemi ilk kez denediğini ve itiş gücü elde edildiğini açıkladı. Deneylerde ortaya çıkan 30-50 mikro Newton kuvvet, roket yakıtı gerektirmeden derin uzay yolculuğu yapılabileceğine dair ilk sinyal oldu.
NASA, Johnson Uzay Merkezi’nde yapılan ilk denemenin ardından bu yılın Mayıs ayında EmDrive’ın ikinci kez denendiğini açıkladı. NASA Eagleworks laboratuvarlarında yerçekimsiz ortamda yapılan deneyin başarılı olduğu duyuruldu.
Alman bilim insanları da onayladı
Dresden Üniversitesi Uzay-havacılık Mühendisliği Teknoloji Enstitüsü’nden Martin Tajmar, 27 Temmuz’da Orlando’da düzenlenen Amerikan Havacılık ve Astronotik Enstitüsü toplantısında EmDrive’ın sonuç verdiğini doğrulayan bir rapor sundu.
Tajmar, ekibiyle birlikte yaptığı deneylerde EmDrive’ı 700W mikrodalga manyetrona bağlamayı başardıklarını, sonuç olarak neredeyse yerçekimsiz ortamda +/-20µN (mikro newton) güç elde ettiklerini açıkladı. Tajmar raporunda, ‘EmDrive hakkındaki öngörüleri kesin sonuçlara taşıyamayacaklarını ancak hata oluşturacak etkenleri minimuma indirerek yaptıkları deneyde güç elde ettiklerini’ ifade etti.
Tajmar, deneylerindeki bir sonraki aşamanın ‘daha iyi manyetik kaplama ve basınç testleri (atmosfer basıncını azaltarak yerçekimi ortadan kaldırma) ile daha gelişmiş EmDrive modelleri deneyeceklerini’ söyledi.
IBTimes UK’e konuşan Tajmar, ‘EmDrive’ın henüz geliştirilme aşamasında olduğunu ve teknolojinin sunabileceği sonuçların belirsiz olduğunu’ not düştü.
Shawyer’ın, Tajmar tarafından gerçekleştirilen araştırmadan da yararlandığı en son makalesi, Uluslararası Astronotik Kongresi (IAC) tarafından gözden geçirildikten sonra Acta Astronotica dergisinde yayımlandı.
Shawyer, EmDrive üzerindeki en son çalışmasının sonuçlarını birkaç ay içinde yeni bir makalede sunmaya hazırlanıyor.
Ne kadar güçlü?
NASA’nın tahminine göre, EmDrive nükleer güç veya roket yakıtını tamamen devreden çıkaracak ve mevcut itiş gücü teknolojilerine ‘uzay tozu’ yutturacak. EmDrive ile Mars’a 75 günde, Güneş’e en yakın yıldız Proxima Centauri’ye ise 30 yılda gidebileceğimiz öne sürülüyor. Söz konusu mesafe, 4.22 ışık yılına denk geliyor.
Güneş Sistemi’nin Everest’i olan Plüton’a 18 ayda, en yakın yıldız sistemi Alpha Centauri’ye ise (cryostasis kullanarak) 100 yılda ulaşabiliriz.
EmDrive, Dawn uzay aracının sahip olduğu iyon itiş gücünün başını çektiği yakıtsız motorların en uç noktası. Dawn, mevcut roketlerden kimyasal girdi olarak 10 kat daha tasarruflu olan roketiyle 0 kilometreden saatte 160 kilometreye dört günde ulaşabiliyor. EmDrive, Mars’a yolculuğu 39 güne indirmesi beklenen ancak kendisi gibi fazlasıyla tartışmaya konu olan VASIMR roketinden şu an için daha ümit verici ve gerçek olursa uzay yolculuğunda gerçek bir devrim yaratacağı söylenebilir.