Teknoloji medyasına en çok içerik üreten CEO olan Elon Musk, Apple hakkında yaptığı yorumları birkaç gün içinde geri alarak görkemli mevkiinin her istediğini yapmaya yetmeyeceğini kabullenmiş gibi görünüyor.
Musk, Alman Handelsbaltt gazetesine yaptığı açıklamada, Apple’ın Titan projesine kaptırdığı Tesla çalışanları nedeniyle içinde birikenleri dışa vurmuş ve ‘kovduğumuz kaybedenler Apple’a gidiyor’ demişti.
Açıklamasının ardından Musk geçtiğimiz yıl muhtemel işbirliği için görüşme yaptığı Apple’a karşı sadece net bir tavır koymakla kalmadı. Çünkü dünyanın ‘1 numarası’ hakkında yapılan bu tarz bir açıklama, Musk’ın elektrikli araç, uzay-havacılık ve güneş enerjisi firmalarıyla kurduğu krallığa karşı artık rakip görmediğini ortaya koyuyordu.
Görünüşe bakılırsa, Musk yaptığı hamlenin yanlış olduğunu hemen kavradı ve yeni bir stratejik hamleyle geri adım attı. Cumartesi günü paylaştığı iki tweet’de sadece Apple’ın ‘kaybedenler değil ama yetenekli insalarla dolu olduğunu’ söylemekle kalmadı, geçmişte ifade ettiği ve elektrikli araç üretmelerinden memnun olduğu düşüncesini de tekrarladı. Dahası, Apple’ın tasarım yöneticisi Johny Ive’ı ‘gözden geçirmeye yeltenmediğini’ belirttiği Apple Watch konusunda övdü.
Yo, I don't hate Apple. It's a great company with a lot of talented people. I love their products and I'm glad they're doing an EV.
— Elon Musk (@elonmusk) October 9, 2015
Musk’ın bu hamleyi, sadece Apple’ın 2020’lerdeki elektrikli araç piyasasında Tesla’yı arka plana atabilecek olmasını bildiğinden değil, aynı zamanda Apple ile işbirliği yapma ihtimalini kafasında tuttuğu için yaptığını düşünüyorum. Bu düşüncemin sebepleri de aslına bakılırsa oldukça aşikar.
Özür dilemekten çekinmeyen CEO
Apple marka tek ürünüm, 2009’dan bu yana bir kere değiştirdiğim ve her gün yanımda taşıdığım iPod. Apple cihazlarının TR fiyatı dünya rekorları kırıyor olsa da, sadece iPod hakkındaki görüşümle kalitenin ve sunulmak istenilen hizmetin fazlasıyla farkında olduğumu söyleyebilirim.
Apple’ın diğer elektronik üreticilerine karşı elde ettiği prestij gücünü de Steve Jobs’ın ardından Tim Cook ile mütevazi bir şekilde artırdığını gördük. Apple’ı Steve Jobs dönemindeki duruşundan koparmayan ancak daha da güçlendiren fark da burada yatıyor.
Regarding the watch, Jony & his team created a beautiful design, but the functionality isn't compelling yet. By version 3, it will be.
— Elon Musk (@elonmusk) October 9, 2015
Cook, Çin’deki fabrikaları kendi gözleriyle denetleyerek yıllardır üstü kapanan bir konuya doğrudan eğilirken, yine Çin’de iPhone satışlarında yaşanan kargaşadan dolayı çekinmeden özür dilemesini bildi. Spotify’ın ardından Apple Music’e çatarak kendini yücelttiğini zanneden Taylor Swift’le hiç münakaşaya girmeden, beta sürecinde sanatçılara telif ücreti ödenmesi kabul edildi.
Sonuç olarak, Steve Jobs’ın kazandırdığı kibirli duruş, Tim Cook ile daha mütevazi ve sadece elit kesime değil, küresel alandaki her tüketiciye ulaşan bir şekle büründü. Bana kalırsa, Musk’ın gözden kaçırdığı en önemli detay da burada yatıyor.
Musk’ın duruşu belirsiz
NASA’nın kargo uzay araçlarını ateşlemek, en lüks ve süper hızlı elektrikli araçları üretmek, yenilenebilir enerjide ABD’nin en büyük firmalarından birine sahip olmak Elon Musk’ın zekası ve başarısı hakkında çok net bir tablo çiziyor. Birçok girişimciye idol olan ve başarı hikayeleriyle hepimizin takdirini kazanan Musk, medyanın aşırı ilgisiyle dikkatinin dağılmasına izin vermemeli. Çünkü kendisi henüz bir Steve Jobs değil.
Jobs’ın Apple’a kazandırdığı ruhu Cook yok etmedi. Ayrıca, çalışanlarını ve patentlerini çalmakla suçladığı firmalara ‘termonükleer savaş açacağını’ söyleyen Jobs gibi, Musk’ın Apple’a rakip olmasını gerektiren bir durum yok.
A123Systems örneğinde olduğu gibi ters düştüğü firmalarla uzlaşmasını bilen Apple, ‘bir numara’ konumunu güç sergilemek veya rakiplerine üstünlük taslamak için kullanmıyor. Steve Jobs’ın yasal müdahale hakkı veren durumlar dışında da mütevazi bir tavır takındığını, 2012’de Google Başkanı Eric Schmidt’e gönderdiği e-posta’lardan biliyoruz. Jobs, eski Google çalışanı Schmidt’ten kibarca ‘Apple çalışanlarını daha yüksek maaşla çalmamalarını’ istemişti.
Genel değerlendirmede, fırlama tavırları ve özgüven patlaması yaşayan haliyle Musk’ın attığı tweet’lerin fazlasıyla ‘alttan almak’ olduğunu söyleyebiliriz. Bir tepki gelmemişken Apple’ın gönlünü almaya çalışması, birçok şeyi gözler önüne seriyor.
Musk, Apple’ın ne anlama geldiğini biliyor ve o bir Steve Jobs değil. Asla sözünden dönmeyecek bir CEO olmanın, roket ateşlemek ve EV üretmekle gelmediğinin de en büyük örneği.
Midnight dinner in Berlin pic.twitter.com/PLXkR38d8e
— Elon Musk (@elonmusk) September 23, 2015