‘Gezegen Avcısı’ Kepler Uzay teleskobu, 1,400 ışık yılı ötede Dünya’nın ‘yaşlı ve büyük kuzenini’ buldu. Kepler-452b, Dünya’dan yüzde 60 daha büyük.
NASA’nın Kepler uzay aracı, görev süresini neredeyse üç yıl önce doldurmuş olması gerekirken halen yeni yıldız sistemleri ve gezegenler keşfetmeye devam ediyor. NASA’nın en son basın konferansında duyurulan yeni keşif, bir süper-Dünya’yı temsil eden Kepler-452b.
Yapılan keşfi kısa notlarla sıralarsak bilgiler şu şekilde:
– Güneş Sistemi’nden 1,400 ışık yılı ötede, Kuğu (Cygnus) takımyıldızında yer alan Kepler-452 yıldız sisteminde, Dünya’nın ikizi denebilecek yeni bir gezegen keşfedildi (ki bu ilk değil).
– Kepler-452b’nin yanı sıra, yıldızının yaşanabilir bölgesinde yer aldığı belirtilen 11 yeni gezegen daha tespit edildi.
– Kepler-452b, G2 sınıfı (Güneş benzeri) bir yıldızın yaşanabilir bölgesinde bulunan bugüne kadar keşfedilmiş en küçük gezegen. Dünya’dan yüzde 60 daha büyük olan gezegen bu haliyle süper-Dünya tanımına giriyor.
– Kepler-152b’nin yıldızı etrafındaki dönüş süresi 385 gün. Yani Dünya’nınkinden sadece yüzde 5 daha uzun. Gezegenin yıldızına olan uzaklığı ise Dünya’nın Güneş’e uzaklığından sadece yüzde 5 daha fazla.
– Kütlesi ve bileşenleri henüz kesinleşmeyen Kepler-452b muhtemelen Dünya gibi kayalık ve okyanusları bulunan bir yer.
– Kepler-452 yıldızı 6 milyar yaşında. Yani Güneş’ten 1,5 milyar yıl daha yaşlı. Güneş’ten yüzde 20 daha parlak olan yıldız aynı zamanda yüzde 10 daha büyük ancak sıcaklığı aynı.
– Keşfi doğrulamak için Texas Üniversitesi McDonald Gözlemevi, Arizona’daki Hopkins Dağı’nda bulunan Fred Lawrence Whipple Gözlemevi ve Hawaii’deki Mauna Kea Dağı’ndaki W.M Keck Gözlemevi’nde yapılan yer gözlemleriyle doğrulandı.
Yaşanabilir gezegen haritası ortaya çıkıyor
Yeni keşif hakkında açıklama yapan California’daki Ames Araştırma Merkezi’nden Jon Jenkins, “Kepler-452b Dünya’nın daha yaşlı ve büyük kuzeni. Ona bakarak Dünya’nın değişe çevresini daha iyi anlayabiliriz” ifadesini kullandı.
Jenkins, yüzeyinde sıvı su bulunduğu düşünülen gezegenin Dünya’dan 1,5 milyar yıl daha yaşlı olduğuna dikkat çekerek, ‘yaşam olasılığı çok yüksek’ ifadesini kullandı. Tabii burada E.T’den değil, bakteri ve bitki düzeyindeki yaşam olasılığından bahsediyoruz.
SETI Enstitüsü’nden Jeff Coughlin ise ‘elde edilen yeni bilgiler ışığında Samanyolu’ndaki yaşanabilir gezegenlerin sayısına dair daha doğru istatistikler oluşturduklarını’ ifade etti.
Astrophysical Journal dergisinde yayımlanacak Kepler-452b keşfi, NASA Dış Gezegen Arşivi’ndeki en yeni verileri oluşturacak.
K2 ile göreve devam
NASA’nın 5 Mart 2009’da ateşlediği Kepler, 12 Mayıs 2009’da resmen göreve başladı. Dört yıl boyunca Güneş’in etrafında dönerek Kuğu ve Şilyak (Lyra) takımyıldızlarında yer alan 150 bin yıldızı gözlemleyen Kepler, Mayıs 2013’te hedeflerine kilitlenmesini sağlayan reaksiyon tekerlerinden ikincisini de kaybetti.
Geriye kalan iki tekerlekle eskisi gibi gözlem yapamayan ama veri toplamaya devam eden Kepler, Ames Araştırma Merkezi’nin K2 adı verilen yeni bir proje başlatmaya teşvik etti. Kepler, ana görevi boyunca 4,661 yaşanabilir gezegen adayı keşfetti. Bunlardan 1,030 tanesinin varlığı doğrulanırken, keşfedilen yaşanabilir bölge sayısı 12 oldu. K2 görevinde ise bugüne dek varlığı doğrulanan dış gezegen sayısı 22.
Kepler’in en sağlam keşifleri
Yıllarca haberlerini kovaladığım Kepler’in arşivleme şansı bulduğum birçok keşfinde birbirinden önemli ve heyecan verici gezegen ortaya çıkardığını hatırlıyorum. Bunlardan ilki, NASA’nın ‘en Dünya benzeri gezegen’ olarak tanımladığı KOI 172.02 oldu.
NASA, bu tür başlıkları doğal olarak çok attı çünkü haliyle Dünya benzeri dış gezegenlerden milyarlarca olduğu tahmin ediliyor ve yıllar süren analizlerin sunduğu ilk veriler oldukça heyecan verici oluyor. Dünya benzeri gezegen keşifleri devam ettikçe, yenisinin bir öncekinden daha çok Dünya’ya benzediği anlaşılıyor…
Kepler’in bir diğer akıllarda kalan keşfi, bir değil üç tane okyanuslara sahip gezegen tespitiydi. Her bir gezegen, yeni bir süper-Dünya olarak belirdi.
Bir diğer keşif, Luke Skywalker’ın gezegeni olarak adlandırılan, çift yıldız sisteminde konumlanmış Kepler-16b oldu. İki gün doğumuna sahip gezegen Dünya’dan 200 ışık yılı ötede bulunuyor.
Aklımda kalan bir diğer ve son keşif, ‘en küçük dış gezegen’ olarak kayıtlara geçen Kepler-37b oldu. Ay büyüklüğündeki gezegen, 427 derece sıcaklıkla Kepler’in ‘yaşanamazlar’ listesinde.
Kepler, NASA’nın görev süreleri dolmuş olmasına rağmen halen çalışmayı sürdüren Voyager uzay araçları gibi veri toplamaya devam ediyor. Aklını açık tutan ve gökyüzüne bakıp hayaller kurmayı seven insanlar için en güzel mükafatlardan biri.