İnternette dolanırken gözüme takılan harika bir görselden ilham alarak hazırladığım bu yazıda, ilk olarak konuyla bağdaştığı için yeni çekilecek bir filmden kısaca bahsedeceğim. Ardından ‘uzay spagettisi’ hakkında az bir bilgi verip, en korku duyduğumuz kozmik senaryoya değineceğiz. Yani, Dünya’nın bir kara delikle karşılaşması.
2015’in pek başarılı olamayan CGI (bilgisayarda üretilen görüntü) mağduru deprem filmi San Andreas’ın yönetmeni Brad Payton, Black Hole (Kara Delik) adlı bir filmin haklarını satmış. STX Entartainment tarafından çekilecek olan filmin konusu, deli gibi korktuğumuz konuyu işliyor: Güneş Sistemi’nde beliren bir kara delik. Film hakkındaki ilk bilgilere göre, meteor yağmuru ve yanardağ patlamalarının yanı sıra manyetik alan değişiminden dolayı Buz Çağı’na geri dönen Dünya, bilim insanları, astronotlar ve askerler tarafından kurtarılmaya çalışılıyor.
Armageddon’un 21’inci yüzyıl versiyonuna benzeyen senaryo karşımıza ne kadar iyi bir yapım çıkaracak bilmek çok zor. Imdb’de de henüz film hakkında bir bilgiye ulaşılamıyor.
Uzay spagettisi olmak kim ister?
Kara delikler içine düşen her türlü bilgiyi yuttuğu için ölçülebilen üç özellikleri var: Kütleleri, dönüş hızları (açısal momentum) ve toplam elektrik yükleri. Kara deliklerin çekim güçlerine kapılan tüm bilgiyi yutması, kısaca ‘saçsızlık teoremi’ olarak adlandırılıyor. Teoreme göre, bir karadeliğe ne kadar karmaşık bir cisim atarsanız atın, nihayetinde karadeliğin kütlesine, dönüş hızına ve elektrik yüküne indirgenecektir.
Bu parametreler arasında öne çıkan ise kütle. Kara deliklerin en esrarengiz özelliklerinden biri (en azından benim için) kütlelerinin inanılmaz derecede küçük bir hacimde toplanması. Yani, tekillik. Derinliklerinde bir yerde bir kasırganın gözü kadar sessiz ve sakin bir noktadan ibaret olduğu düşünülen kara delikler, kozmik gerçeklikte ise kütlesinin ortaya çıkardığı olağanüstü çekim gücüyle yanına yaklaşanı ‘spagettiye çeviriyor.’
Kara deliklerin en bilinen etkilerinden biri ‘spagettileştirme‘ olarak tanımlanıyor. Kısaca, karadeliğe çok yaklaşırsanız tıpkı bir spagetti gibi uzamaya (gerilmeye de diyebiliriz) başlayacaksınız. Diyelim ki ayaklarınız karadeliğe daha yakın. Bu durumda ayaklarınız çekim gücüne kafanızdan daha güçlü maruz kalacak. Kollar ise vücudun merkezinde olmadığı için farklı bir açıdan çekime maruz kalacak. Vücudumuz sadece uzamayacak, aynı zamanda orta kısımlarda içe doğru bükülecek. Sonuç olarak, siz veya Dünya ne olursa olsun, bir cisim karadeliğin içine düşmeden önce spagettiye dönüşecek.
Kaçışın olmadığı noktada bekleyen olasılıklar neler?
Bir karadeliğin çekim gücü karşısında spagettiye dönüşeceğimiz sınırın neresi olacağı, karadeliğin kütlesine bağlı. Dev bir yıldızın çökmesiyle oluşan ‘sıradan’ bir kara delik için bu sınır, ‘olay uykunun’ (karadeliğin kaçısın olmadığı bölgesi) birkaç yüz kilometre ötesi olabilir. Samanyolu’nun merkezinde yatan Sagittarius A* gibi süper dev bir kara delik ise Dünya’yı spagettiye dönüşme imkanı bulamadan olay ufkuna çekebilir.
Yukarıdaki değerlendirmelere bakıldığında, Black Hole filminde yer alacak karadeliğin ‘yıldızsal’ bir tane olacağı söylemek zor olmaz. Karşımıza yakın mesafeden sıradan bir kara delik çıktığında bile yaşanacaklar hiç ama hiç hoş değil.
Kim hayatta kalabilir?
Columbia Üniversitesi’nden astrofizikçi Nick Stone, yaşanacakların karadeliğin boyutuna ve Dünya’ya olan mesafesine bağlı olduğunu belirtti. Olasılıklar ise şu şekilde:
1 – Eğer kara delik çok uzak bir mesafeden geçerse (birkaç ışık yılı diyelim), Dünya’yı yüz yıllar sürecek aralıklarla meteor ve kuyrukluyıldız yağmuruna tutabilir. Böylece hayatta kalma şansımız ciddi oranda yükselecektir.
2 – Kara delik orta mesafede olursa, birkaç yıl aralıkta yaşanmaya başlayacak göktaşı yağmurunun üzerine bir de yörünge hareketinin bozulması eklenir. Mevcut eliptik yörüngenin değişmesi ise Dünya’daki mevsimlerin baştan yazılacağı anlamına gelir. Dünya’nın yazın Güneş’e çok yaklaşması hava sıcaklığını 100 derecenin üzerine çıkarabileceği gibi çok uzaklaşması da kışları soğukların -100 dereceyi görmesine neden olabilir. Bu olasılık, çok az sayıda insanın yeraltında hayatta kalacağı bir kıyamet senaryosu anlamına gelir.
3 – En korkulan olasılık: Eğer kara delik Dünya’ya çok yakın bir noktadan geçerse, yerkabuğunu çatlatır ve yanardağlar kısa sürede medeniyetin büyük kısmını yeryüzünden siler. Bu süreci biraz yavaşlatırsak, olacaklar şu şekilde özetlenebilir. Spagettileştirme etkisi, Dünya’nın karadeliğe daha yakın olan köşesinin uzamasına neden olur. Öte taraftaki çekim gücü daha az olacağı için zamanla Dünya ikiye bölünecektir. O anları yaşamak nasıl olurdu hayal etmesi güç.
4 – Dünya’nın ikiye ayrılmasından önce, karadeliğin Dünya’yı Güneş Sistemi’nin dışına tekmelemesi de söz konusu. İşte bu, Dünya’ya ve üzerindekilere yavaş ve korkunç bir ölüm getirecek. Milyarlarca yıldır sahip olduğu yerden derin uzayın karanlığına itilecek olan Dünya, donarak yaşama izin vermeyen bir yere dönüşecek. Hayatta kalmayı başaracak insanlar yine muhtemelen yerin derinliklerinde kendilerine bir yer bulacak.
Kara delikler hakkında merak ettiğimiz çok fazla gizem var. Aklımıza geldiklerinde hatırlamamız gereken dipnotlardan biri, aslında karanlık da olmadıkları. Gökbilimciler, ilk kez bu yıl kara delikleri görünür ışıkta gözlemlemek için tarihi bir gözlem de yaptı. Sonuçları, 2018’in başlarında açıklanacak.