Casuarius casuarius olarak da bilinen Tepeli Devekuşu nerelerde yaşar?
30 kadar türü tanımlanan Tepeli Devekuşları Kuzey Avusturalya, Yeni Gine ve komşu adalarında yaşarlar. 3 farklı cins altında birleşen Tepeli Devekuşlarının her birinin bir çok alt cinsi bulunmaktadır.
Tepeli Devekuşları ağır gövdeli ve kısa bacaklı bir yapıya sahiptir ve ormanlarda yaşarlar. Tüyleri genel olarak kaba ve sert olmakla beraber, daha çok kıla benzer. Bu tüy yapıyı derisini dikenli bitkilerden korur.
Bir çok otorite tarafından dünyanın en tehlikeli kuşu olarak kabul edilen Tepeli Devekuşları, 50 km hızla koşabiliyor. Ağırlıkları dişide 72 kilogramı erkekte 55 kilogramı bulabilen bu yırtıcılar 2 metre yükseğe zıplayabiliyor.
Zaman zaman denk geldikleri insanları ya da evcil hayvanları öldürmeleri ile haber olan Tepeli Devekuşları tahmini olarak 40 yıl yaşayabiliyor. Doğada çok nadir olarak rastlanmalı veri toplanmasını zorlaştırıyor.
Doğada oldukça çekingen ve temkinli hayvanlardır. Agresif yapıları ile bilinmektedir. Bu kuşların saldırısından kaçmanın en iyi yolu en yakındaki ağacı tırmanmaktır.
Çok iyi birer yüzücü olan Tepeli Devekuşlarının dişileri erkeklerden daha iridir. Çiftleşme dönemi sonucunda dişiler 3 ila 5 yumurta bırakır ve erkek kulukçaya yatar.
Tepeli Devekuşları ayaklarını kullanarak dövüşür. Ayaklarını öne atarak rakibinin yaralar. Özellikle iç tırnakları rakibine ölümcül yaralar verebilir.
Tepeli Devekuşları bu agresif yapısına rağmen ormanda bitkilerle ve böceklerle beslenir. Çok nadir durumlarda ufak hayvanları da yediği gözlemlenmiştir.
Tepeli Devekuşları Emu’lar ile akrabadır. Tarihte 1932’de Avustralya Hükümeti ile yaptıkları savaş ile bilinen Emu’lar bir dönem Avustralya’da tarıma çok ciddi zararlar vermişti. Büyük sürüler halinde göç eden Emu’lar göç ederken bölgedeki ekinlere ciddi zararlar veriyor, tarlaları telef ediyorlardı.
Bölge halkının bu yırtıcı kuşlarla baş edememesi sebebiyle göç etmesi sebebiyle dönemin savunma bakanı Emu’lara karşı açar ve fiyaskoyla sonuçlanır. Bir ülkenin ordusuna kafa tutan bu devekuşlarının gücü ve zekası karşısında insanoğlu çaresiz kalmıştır.