NASA, 2030’da Kızıl Gezegen’e ayak basılmasına ve sonrasında koloni kurmaya kadar uzanan Mars yolculuğu görevine ait kılavuzu açıkladı. Planın ortaya koyduğu hedef, ‘Marslı’ olgusunu tamamen ortaya koyacak bir koloni kurmak.
‘Journey to Mars’ adıyla açıklanan kılavuz, Kızıl Gezegen’e uzanacak küçük adımları temsil eden ‘derin uzay yaşam tesisleri’ kurmayı ve nihayetinde Mars’a adım atmayı içeriyor.
NASA’nın yer verdiği en önemli ifadelerden biri ise geri dönüşü olmayacak yolculuğun ardından Marslıların Dünya’dan tamamen bağımsız olacağı: “Apollo programları gibi bu yolculuğa tüm insanlık için çıkıyoruz… Apollo’nun aksine, bu sefer orada kalacağız.”
NASA, ‘gelecek on yıllar içinde insanların Dünya’nın ötesinde yaşaması için adımlar atılacağını, insanların uzun süreler boyunca Dünya dışında yaşamasını, çalışmasını ve yaşamını sürdürmesini sağlayacak kapasiteye ulaşmaya çalışacaklarını’ belirtti.
Mars yolculuğu için bugün ve gelecek on yılda yapılacak çalışmalar ise derin uzayda Dünya’dan bağımsız, sürdürülebilir varlığı sağlamayı amaçlıyor. NASA, ‘uzayda yaşamak ve çalışmak, Mars yolculuğunun taşıdığı riskleri göze almayı gerektiriyor’ ifadesini kullandı.
Mars’ta yaşamın sürdürülebilir kılınmasını sağlayacak plan ise üç ana adımda toplanıyor: Dünya’ya bağlı operasyonlar, deneme alanı ve Dünya’dan bağımsız operasyonlar.
3D yazıcıların yükselişi
NASA’nın açıkladığı basamakların ilk süreci, Mart ayında astronot Scott Kelly ve kozmonot Mikhail Kornienko’nun başladığı bir yıllık görev gibi Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (UUİ) gerçekleştirilecek araştırma ve deneylere dayanıyor. Sekiz ay geride kalan görevin yanı sıra, uzayda marul yetiştirmek gibi deneyler yerçekimsiz ortamın ve radyasyonun etkileriyle baş ederek yaşayabilmeyi amaçlıyor.
Günümüzde astronotların uzayda geçirdikleri süre, kemik erimesi ve kanser riski gibi nedenlerden dolayı kısıtlı tutuluyor. Dünya’ya dönen astronotların optik sinirlerinde oluşan basıncın etkisine karşı bir süre özel gözlükler kullanması gerektiği gibi erken bunama ve çocuk sahibi olamama tehdidi de söz konusu.
UUİ’de yapılacak ve insan vücudunu yerçekimsiz ortamda daha dirençli kılacak deneylerin ardından, ikinci basamak için Ay yörüngesini çevreleyen bölgeye geçilecek. Ay’ın güney kutbuna ve karanlık yüzüne üs kurmak gibi planların yanı sıra, uydunun yörüngesine çekilecek asteroitlerde ilk derin uzay madenciliği başlayacak. Ay yüzeyindekilerin yanı sıra yörüngede de üslerin inşa edilmesi muhtemel.
Mars yolculuğu kılavuzundaki sonraki basamak, Kızıl Gezegen’den önce ilk olarak yörüngesine veya iki uydusu Phobos veya Deimos’tan birine gitmek. Sonrasında, Ay yüzeyinde ilk denemelerini yapacak olan yapay zekalı 3D yazıcılar Mars’ta ilk koloniyi inşa etmeye başlayacak.
Öz hazırlık çalışmaları belirlendi
Mevcut teknolojilerle Mars’a uzay araçlarının ulaşması dokuz ay sürerken, NASA 2030’lı yıllara doğru çok daha güçlü bir itiş gücü kullanılacağını belirtti.
Bahsedilen teknolojinin geçtiğimiz yıldan bu yana basında beliren Uzay Yolu teknolojisi olacağını pek sanmıyoruz. Emekli astronot Dr. Franklin Chang-Diaz’ın geliştirmeye çalıştığı plazma roketi veya fizik kurallarına karşı gelen EmDrive 2030’lara yetişip yetişmeyeceğini bilmek çok zor. NASA’nın önceliği ise Güneş’tan yararlanarak elde edilecek elektrik itiş gücünden yararlanmak. Güneş’in sınırsız enerjisini kullanacak kargo araçları, insanlar ayak basmadan yıllar önce Mars’a malzeme taşıyacak.
Güneş enerjisiyle çalışacak itiş sistemi ve derin uzay taşımacılığı, ilk kez Ay yörüngesinde denenecek. Asteroid Redirect Mission görevinde Ay yörüngesine asteroid çekecek ve üzerinde madencilik yapacak robotik uzay araçlarının da elektrikle çalışması planın bir parçası.
Cevabı Mars’ta bulacağız
Curiosity’nin öncülük ettiği en son keşifler, 50 yıldır gözlemlenen Mars hakkında birçok yeni ve önemli bilgi ortaya çıkardı. Ancak kafamızda binlerce olasılık halinde beliren sorular, Mars’ın yüzeyinde kesinlik kazanacak.
NASA raporu da Mars keşfi hakkında kritik bir ifadeyle sona eriyor: “NASA ve ortakları insanlığın Dünya ötesindeki yaşam hakkında sorduğu en temel sorulardan birini yanıtlamak için çalışıyor. Mars’ta mikrobiyolojik yaşam var mıydı veya şu an var mı? İnsanlar için gelecekte güvenli bir yer olabilir mi? Kainatın diğer bölgelerindeki hayat veya Dünya’da yaşamın nasıl başladığı hakkında bize ne öğretebilir? Dünya’nın geçmişi, bugünü ve geleceği hakkında ne anlatabilir?”
İnsanlık Mars dönemecine yaklaşıyor
NASA Başkanı Charles Bolden, “Mars’a bir Amerikalı göndermeye tarihte hiç olmadığı kadar yakınız” ifadesini kullandığı plan kapsamında ‘tüm çabalarını hedefe ulaşmak için harcayacaklarını ve detayları ABD Kongresi, uluslararası ortaklar ve Uluslararası Astronomi Birliği (IAU) ile değerlendirmeyi dört gözle beklediğini’ söyledi.
Bu noktada Mars’ı hayal eden veya medeniyetin bir üst seviyesine çıkmak için uzay-keşfine adım atması gerektiğini bilen her ülke gibi düşünmemiz gerekiyor. Mars’ta kurulacak ‘bağımsız koloni’ kimler tarafından kurulacak?
‘Marslı’ kültürü ilk koloniciler için dünyanın neresinden geldikleri konusunda bir müddet anlam taşıyabilir. Ancak Dünya’dan en az 54 milyon kilometre mesafedeki gezegen, ölmekte olan Dünya’dan bir süre sonra tamamen bağını bile koparabilir.
Türkiye’nin Mars yolculuğu görevinde yer alıp alamayacağı önümüzdeki yıllarda karşımıza çıkacak en önemli sorulardan biri olacak. Mars’taki hayatın temelinde olacak mıyız yoksa çevresel felaketlerle yok olmaya devam eden Dünya’da mı kalacağız?