İstanbul Metrocity AVM’nin içinde bir yerlerde dev bir veri merkezi olduğunu birçoğumuz bilmiyoruz. Kurulduğu günden bu yana toplam 2,500 metrekarelik bir alana ulaşan Radore, bu gizli-saklı üste bireysel kullanıcılardan özel şirketlere ve kamu kuruluşlarına kadar birçok firmaya hosting hizmeti sunuyor.
Büyük Veri’yi kontrol etmenin giderek zorlaştığı günlerde Türkiye’deki en köklü veri merkezlerinden birisi olarak büyümeye devam eden ve hizmet kapasitesini artıran Radore, son yıllarda Deloitte Teknoloji Fast50 listesinde sürekli yer almayı başaran az firmadan biri.
Mr. Robot’un etkisinde kalan ve yeni sezonu merakla bekleyen biri olarak, özellikle veri merkezlerindeki güvenlik hususu hakkınd bilgi almak ve Radore’nin yeni planlarını öğrenmek için kurucu ve Genel Müdür Zeki Kubilay Akyol ile görüştüm.
Akyol, veri merkezinin girişinden kimlik kontrolüne kadar her türlü fiziksel önlemin alınmasının yanı sıra, donanım ve uygulama alanında çok katlanlı sistemle koruma sağlandığını anlattı. ISO 9001, Bilgi Güvenliği ISO 27001 ve PCI DSS (Ödeme Kartı Endüstrisi Veri Güvenlik Standardı) sertifikalarına sahip olan Radore, güvenlik alanında müşterilerine büyük sağlayan bir firma olmayı başarmış durumda.
Akyol, Türkie’nin Batı ülkeleri ile arasındaki veri merkezi yatırımını hızla kapadığına dikkat çekerken, beklentilerinin üzerinde bir büyüme yaşadıklarını söyledi. Radore’nin hedefi, 2016’da hedeflenen rakamlara ulaşmak ve sonrasında Doğu Avrupa ile Ortadoğu’nun en büyük veri merkezi olmak.
Çıplak gözle bakınca veri merkezlerine dizilerdeki kadar kolay sızılamayacağı apaçık ortada. Dahası, Radore’nin veri merkezini sadece fiziksel ve dijital önlemler değil, kapıda nöbet tutan Baba Fethi koruyor…
Radore’nin kuruluşundan bu yana geçen süreci kısaca anlatır mısınız?
Radore’de geride kalan 11 yılda büyük bir değişiklik yaşandı. 2004 yılında 20 sunucuyla hizmet vermeye başladık ve başka bir internet hizmet sağlayıcısının (ISP) veri merkezini kullanıyorduk. Bir yıl sonra kendi veri merkezimi oluşturduk. Ancak veri merkezi derken 20 metrekarelik bir sistem odasından bahsediyorum. Sunucu kapasitemiz 2009 yılında 200 sunucuya ulaştı ve o yıl içinde Metrocity’e taşındık. Metrocity’de o yıl için ayarladığımız alan 2,000 sunucu kapasiteliydi ve ‘burayı ancak 20 yıl içinde doldurabiliriz’ diye düşünmüştük. Gelin görün ki dört yıl içinde 2,000 sunucu kapasitene ulaştık. Yaşadığımız hızlı büyüme sonucunda 2012’de şu an içinde bulunduğumuz veri merkezinin kurulumuna başladık. Bugün geldiğimiz noktada 10 bin sunucu kapasitesine sahibiz ve yüzde 26 doluluk oranında çalışıyoruz.
Sunucu ömrü nelere bağlı?
Sunucuların ömrü kullandığınız sistemlere, uygulamalara ve sunucuya göre değişim gösteriyor. Teknik altyapıya göre bazı sunucuları 3 yılda yenilemek gerekirken bazıları için bu 5 yıl olabiliyor. Tabii ki burada gelişen teknolojilerin etkisi çok büyük. Özellikle SSD (solid drive disk) teknolojisi sunucuların ömrünü uzatmak açısında önemli bir rol oynuyor.
Mr. Robot’taki gibi sunuculara bir rootkit atmak ne kadar kolay veya zor?
Bu tür bir sorun doğrudan uygulama ile bağlantılı. Biz ise altyapı alanında hizmet veriyoruz. Bilgisayar ağlarına rootkit atılması, Window, Linux veya kullandığınız diğer yazılımlardan kaynaklanan açıklardan yapılabiliyor. Bu tür bir tehdit birçok yazılım ve donanım kullanılmasıyla önlenebilir. Biz donanım kısmıyla ilgileniyoruz. Ancak müşteriler uygulamalarının güvenliğinin geliştirilmesi adına talepte bulunursa ortak çalışma yapılabiliyor. Radore olarak altyapıdaki donanım ve donanımla bağlantılı yazılımları en üst güvenlik seviyesinde koruyoruz.
Radore’nin 2016 hedefi nedir?
Radore olarak veri merkezimizin yatırımını tamamladık. Şu an, önceden belirttiğim gibi yüzde 26 doluluk oranında hizmet veriyoruz. Gelecek yıl bu oranın yüzde 50’yi geçmesini bekliyoruz. Daha sonraki yıllarda da hedefimiz Doğu Avrupa ve Ortadoğu’daki en büyük veri merkezi olmak.
2016’da eğitim programınız da değişiklikle olacak mı?
Radore iki yıldır düzenli olarak workshop’lar düzenliyor. Bu eğitimleri geçmişte dışarıda kısıtlı olanaklarla düzenliyorduk. 2,500 metrekarelik bir alanımız olduğu için bir eğitim alanı tasarladık ve eğitimlere başladık. Yakın zamanda daha fazla kişiye daha sık eğitim vermeye başlayacağız ve ekibimizdeki uzman arkadaşlar eğitimlerde daha aktif olacak. SEO ve yazılım dahil birçok alanda verilecek eğitimleri dışarıdan katılacak uzmanların da desteğiyle daha yaygın bir hale getirmek istiyoruz.