Birçok insan tarafından doğaya yapılan yatırımların ya da doğayı korumaya yönelik alınan önlem ve hareketlerin genellikle ekonomik faaliyetlerle doğrudan bir çıkar ilişkisinin olmadığı düşünülür. Sistemin devamlılığının sağlanması için doğadan “belli düzeyde” taviz verilmesi gerektiği zannedilir.
Madenlerin çıkarılması, fabrikaların işletilmesi, hizmet sektörünün canlandırılacağı tesislerin inşa edilmesi gibi faaliyetler makro düzeyde doğaya zarar vermekte ve küresel ısınmanın kuvvetle hissedilmeye başlandığı bu zamanlarda yoğun tartışmalara neden oluyor. Peki doğanın ön planda olduğu ve zarar görmeyeceği yatırımların ekonomiyi geliştirmesi mümkün mü?
Yapılan son çalışmaya göre küresel ısınmanın etkisiyle oluşan çevresel bozulmaların önümüzdeki yıllarda ekonomik faaliyetleri yavaşlatacağı ve bunun en çok fakir ülkeler düzeyinde hissedileceği belirtiliyor. Aynı çalışma, doğaya yapılacak yatırımlarla bu zararın minimize edileceğini ve “kazan-kazan” stratejisini geliştirilebileceğini söylüyor.
Küresel Bir Ekonomi Modeli Ortaya Atıldı
Minnesota Üniversitesi ve Purdue Üniversitesinden araştırmacılar bulgularını Proceedings of the National Academy of Sciences‘ta yayınladılar. Araştırmacılar, ekonomi ve çevre arasındaki etkileşimi geliştirmek ve birbirine zarar vermesini engellemek adına küresel bir ekonomi modeli ortaya attı. Bahsi geçen etkileşimlerden bazıları; mahsulleri tozlaştırmak, kereste sağlamak, karbon depolamak ve deniz balıkçılığı için av sağlamak. Bunlar doğanın insanlara nasıl fayda sağladığını ve bu faydaların genel olarak ekonomiyle nasıl pozitif bir ilişkisinin kurulabileceğini gösterir.
Araştırmayı yürütenlerden biri ve Minnesota Üniversitesinde Uygulamalı Ekonomi bölümünde öğretim görevlisi olan Justin Johnson, “Uzun süredir ekonomi ve çevrenin birbirine karşı çalıştığını düşündük.” dedi. Çevreyi korumak için yapılan her adımın ekonomik gelişmenin önünü tıkayacağı fikri o denli kanıksandı ki küresel ısınma birçok büyük şirket tarafından kasıtlı olarak görmezden gelindi. Esasen doğaya yatırım yapmak ekonomiyi bozmaz ancak bunun sağlam bir modellenmesinin yapılması gerekir.
Purdue Üniversitesi Küresel Ticaret Analizi Merkezinde oluşturulan bir modelde öncelikle bir küresel genel denge ekonomik sistemi olan GTAP ile bir dizi ekosistem hizmet sistemi InVEST birleştirilmiştir. Küresel Ticaret Analizi Projesi (GTAP), uluslararası politika konularının nicel analizini yürüten küresel bir araştırmacı ve politika yapıcılar ağıdır.[1] GTAP ve InVEST, dünya genelinde hükümetler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör tarafından yaygın olarak kullanılsa da bu iki modelin tek bir modelde birleştirilmesi, çıkarlarının benzeştirilmesi ve bunun doğaya faydalı olacak hale getirilmesi büyük bir başarıdır çünkü geleneksel modeller genellikle ekonominin doğa ile amansız bir çatışma içerisinde olduğu fikriyle hazırlanmıştır.
Bu yeni çalışma ile beraber ekonomik faaliyetlerin bir sonucu olarak arazi kullanım modellerinin nasıl ve nerede değiştiğine dair ayrıntılı bir anlayış ve bu değişikliklerin çevresel sonuçlarını anlamak için yeterli mekansal ayrıntıya sahip olunacak. Elbette bu araştırmadan elde edilen sonuçlar çevresel bozulma gerçekleştiğinde bundan maksimum düzeyde etkilenmesi beklenen fakir ülkeler için bir kalkınma planı mesabesindedir. Bu model şimdilik küçük alt kümelerle ilgileniyor olsa da ilerleyen çalışmalarda daha da geliştirilerek komple bir hizmet verecektir.
Burada politika yapıcıların tutumları da önem kazanmaktadır çünkü belli düzeyde yatırımları kontrol etmeleri ve ülkenin doğayla uyumlu politikalara yönelmesini sağlamaları gerekecek. Belli durumlarda doğayla uyumlu olmayıp fazla kar getiren yatırımlardansa daha az kazanç getiren ancak çevreyle uyumlu faaliyetlerin önünü açmaları istenecek. Böylece doğa ile ekonomik faaliyetlerin kötü namı bir nebze de olsa düzeltilmiş olacaktır.
Ana görsel: Alan Rodriguez/Unsplash
KAYNAKÇA
http://dx.doi.org/10.1073/pnas.2220401120