Cervantes’in mezarı bulundu

İspanyol araştırmacılar, Ocak ayında yapılan kazıların analizleri sonucunda ünlü yazar Miguel de Cervantes’in mezarını bulduklarını açıkladı.

Arkeolog ve antropologlar, Don Kişot adlı eseriyle ölümsüzlüğe kavuşan Cervantes’in mezarının yerini tespit ettiklerini açıkladı.

Francisco Etxeberria’nın başını çektiği ekip, dün yapılan açıklamada Madrid’in Barefoot Trinitarians Manastırı mezarlığında Cervantes’in tabutunu bulduklarına ‘neredeyse emin olduklarını’ belirtti. Tarihi kayıtlar, ‘İspanya’nın Shakespeare’nin’ zamanla restore edilen mezarlıkta gömüldüğüne işaret ediyordu.

Etxeberria, düzenlenen basın toplantısında bulgularını doğrulayacak matematiksel delil veya DNA testi sonucu olmadığını ancak yapılan araştırmalarla geldikleri noktanın birbirini tamamladığını söyledi. Sonuçlar, mezarlıkta 16 kişinin gömüldüğü ‘Osario 32’ adlı toplu mezarda Cervantes’in tabutunu ortaya çıkardı.

İspanyol yetkililer, geçtiğimiz yıl radar taramalarıyla başlattıkları çalışmalarda, manastırın 5 metre derinliğinde bulunan 30 mezar alanını taradı. 17’nci yüzyıla ait ahşap ve kumaş parçalarının bulunmasının ardından, Ocak ayında üzerinde çiviyle ‘M C’ yazılı olan ve içinde kalıntılar yer alan bir tabut bulundu.

Araştırmacılar, son derece bozulmuş olan kemik kalıntılarında, Cervantes’in Lepanto Savaşı’nda aldığı kurşun yaralarını tespit etmenin neredeyse mümkün olmadığını belirtti. Kemiklerin, yazarın eşi Catalina de Salazar’a ait olabileceği de düşünüldü. Ancak bugünlere ulaşan akrabalarının olmaması, DNA testlerinden sonuç alınamayacağı anlamına geliyor.

400 yıl sonra bulundu

Cervantes, 23 Nisan 1616’da, Shakespeare’in öldüğü aynı hafta içinde toprağa verilmişti. İspanyol tarihçi Francisco Jose Marin, Cervates ve karısı Catalina de Salazar’ın 15 diğer kişiyle birlikte San Ildefonso kasabasının kilisesine gömüldüklerinden emin olduğunu belirtmişti. Marin, Cervantes ve eşinin gömüldüğü tarih aralığını ise 1612-1630 olarak belirtmişti.

Zamanla büyüyen kasabada, kilisenin etrafındaki yapılar da değişti ve Cervantes ile eşinin naaşı diğer tabutlarla beraber aynı bölgedeki yeni bir kiliseye taşındı. Taşınma işleminin ise 1698 ile 1730 arasında gerçekleştiği tahmin ediliyor.

Etxeberria önderliğinde yapılan çalışmalarda, 30 kişilik ekip yeraltını gören radar ve 3D tarayıcılarla kilisenin altında unutulan mezar alanını taradı. Taramalar, birçoğu 18 ve 19’uncu yüzyıldan kalan çocuk mezarları olmak üzere mezarlıkta 240 naaşın bulunduğunu tespit etti.

Etxeberria, geçmişte Şili’nin eski devlet başkanı Salvador Allende’ye otopsi yapmış ve Sallande’nin intihar ettiğini doğrulamıştı.

17’nci yüzyılda gömülen bir papazın da yer aldığı mezarda, İspanya Kralı Dördüncü Felipe’nin (1621-1665) döneminde kalan iki altın sikke, mezarlıktaki en eski eşyalar olarak tespit edildi. Ocak ayında ise üzerinde çiviyle ‘M.C’ yazılmış olan tabut keşfedildi.

Madrid yakınlarında 1547’de dünyaya gelen Cervantes, 1605 ve 1615’te iki kısım halinde basılan Don Kişot eseriyle modern romanın babası olarak kabul ediliyor. İspanyol diline ve kültürüne olan büyük etkisi, İspanyolca’nın ‘Cervantes’in dili’ olarak tanımlanmasını da sağladı.

Cervantes, bir kadın manastırına gömülmeyi istemişti. Madrid valisi Ana Botella, mezarın bulunduğu yeri ziyarete açmaya hazırlandıklarını söyledi.